Su, milyonlarca yıldır gökyüzü ile yeryüzü arasında sürekli dolaşır
Su, dünyada en çok bulunan madde. Yeryüzünde nereye bakacak olsanız orada mutlaka su görürsünüz. Çok uzağa da gitmenize gerek yok, kendi bedeninizin bile yüzde 70'i sudan oluşur. Tüm canlıların bedenlerinin büyük bölümü sudan oluşur. Yeryüzündeki yaşamın varlığı işte bu suya dayalıdır.
Görmedin mi, Allah, gökten su indirdi, böylece yeryüzü yemyeşil donatıldı. Şüphesiz Allah, lütfedicidir, her şeyden haberdardır. (Hac Suresi, 63)
Dünya yüzeyinin büyük bölümü sularla kaplıdır. Okyanuslar ve denizler yeryüzünün dörtte üçünü oluşturur. Öte yandan karalarda da sayısız göl ve nehir vardır. Yüksek dağların zirvelerini kaplayan kar da sudur. Ancak yeryüzündeki su miktarının yüzde 97'si tuzludur ve canlılar tarafından içilemez. Tatlı suyun yüzde 75'i ise kutuplarda katı durumda hapsolmuştur. Yeryüzünde bulunan suyun sadece yüzde 1'i içilebilir ama bunun çoğu da ulaşılamayan derinliklerdeki yeraltı sularıdır. Canlıların içebileceği bu az miktardaki tatlı su sürekli kullanılır. Ancak hiçbir zaman bitmez, devamlı yenilenir. Dünyadaki suların yüzde 97'sini oluşturan tuzlu sular buuharlaşır, bulutlarda birikir ve sonra yağmur ve kar olarak yağar, tertemiz tatlı su şeklinde bize geri döner. Allah böyle muhteşem bir su arıtma sistemiyle tüm canlıların ihtiyacı olan temiz suyu bizlere vermiştir. Bu gerçek ayette şöyle haber verilir:
Şimdi siz, içmekte olduğunuz suyu gördünüz mü? Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren Biz miyiz? Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; şükretmeniz gerekmez mi? (Vakıa Suresi, 68-70)
Milyonlarca yıldır su gökyüzü ve yeryüzü arasında sürekli dolaşır. Buz halinden sıvı hale, sıvı halden buhar haline dönüşür. Bu hareket kesintisiz ve çok hassas bir dengede devam eder. Allah bizler için gökyüzünden tertemiz su indirir.
Su döngüsü içinde gökyüzü suyun ana geçiş yoludur diyebiliriz. Atmosferde her zaman su vardır. Ama çoğu zaman biz bu suyu göremeyiz. Havada asılı çok küçük damlacıklar halindedir. Aslında bunlara su damlası yerine nem yüklü tanecikler ya da su buharı demek daha doğru. Bunlar denizlerden ve okyanuslardan buharlaşır, genleşir, havada yüzerler. Yükselen hava akımlarıyla daha yukarıya çıkabilirler. Yükseklike beraber hava soğur, basınç azalır. Soğudukça hava yoğunlaşır ve çok küçük damlalara dönüşür. İşte bu atmosferin süsleri bulutlar yükselen su buharının oluşturduğu su damlacıklarından oluşan kütlelerdir.