Allah’a dost olan, Allah’a bütün kalbiyle bağlı olan ve yüzleri Allah’a dönük olan tüm insanlar dünyanın aydınlık yüzüdür. Hangi inançtan, hangi dinden ve etnik kökenden olursa olsun Allah dostları dünyayı ayakta tutan güçtür. Eğer Allah’tan korkan, Allah’a boyun eğen ve O’nu her şeyden çok seven insanlar olmazsa dünya karanlığa boğulur. Yeryüzünden sevgi, dostluk, şefkat, merhamet kalkar. Dinsizliğin mutsuzluğu, karamsarlığı, zulme kapı açan yönleri dünyayı yerle bir eder.
Bu nedenle bugün, buradaki toplantı, sıradan bir toplantı değil. Sıradan bir dönemde yaşamadığımız gibi, sıradan olaylara da şahit olmuyoruz.
Dünya, tarihin hiç bir döneminde olmadığı kadar kana boğulmuş durumda. İnsanlar korku ve endişe içinde yaşıyorlar. Dünyada savaşın değmediği bir avuç ülke kaldı ama o ülkeler de terör belasıyla mücadele ediyor. Dünyanın üzerinden mutluluk, sevinç, neşe, huzur adeta kalkmış durumda. İnsanlar gergin, endişe içinde ve huzursuz yaşıyorlar.
Ama ne yapacaklarını, bu gidişatı nasıl durduracaklarını bilemiyorlar. Savaşları başlatan, kötülüğü bir şekilde organize edip yayan gücün karşısında kendilerini aciz hissediyorlar. Kendilerine bir yardım eli uzanmasını bekliyorlar.
İşte burada bizler, yani Allah dostları devreye girmek ve sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız. İnançsızlığın meydana getirdiği karanlık bulutu, dünyanın üzerinden dağıtmak; aydınlık, ışıl ışıl, sıcak ve huzur dolu günlere kavuşabilmek için kuvvetli bir rüzgar olmak zorundayız.
Bu yüzden bugün, bu kalbi taşıyan insanlar olarak burada evrimin geçersizliğini dini, bilimsel, felsefi ve psikolojik deliller ışığında ele alacağız. Çünkü dünya tarihinde nerede kan, nerede zulüm, nerede savaş varsa perdeyi araladığımızda arkasında Darwinizm'in çirkin yüzüyle karşılaşıyoruz. Dünyada gelmiş geçmiş neredeyse tüm savaşların, tüm ölümlerin, tüm zulümlerin üzerindeki tozu silkelediğimizde Darwinist diktanın imzasını görüyoruz.
Biz bugün burada, dünya çapında oynanan bu sinsi oyunu bozacağız, evrim sahtekarlığına yeni bir darbe vuracağız. Şiddet, ayrılık ve kavga isteyenlere iyi bir cevap vereceğiz; belaların kaynağının Darwinizm olduğunu göstereceğiz.
Zaten ölü doğmuş evrim ideolojisini, sahici, sağlam ve keskin delillerle yıkıma uğratacağız.
Evrim sahtekarlığını bilimsel deliller ışığında gösteren ve bu yıl üçüncüsü gerçekleşmekte olan uluslararası konferansımız, 21. Yüzyılda bu sahte teoriyi hala ayakta tutmaya çalışanlara önemli ve hayati bir darbedir. Evrimi, materyalist felsefenin sahte bir dayanağı olarak canlı tutmak isteyenlerin seslerini kısmaktadır. Bundan sonra materyalizmin, güç ve zemin bulması artık mümkün olmayacaktır. Materyalizmi ana ideoloji olarak kabul ederek dünyaya çatışma, savaş, soykırım ve ırkçılık gibi felaketleri getirmeye çalışanlar artık dayanak bulamayacaklardır. Darwinizm vebası, beraberinde getirdiği tüm dinsiz ideolojiler, tüm dejenere akımlar ve tüm sapkın fikir sistemleri ile birlikte ölü doğduğu topraklarda yok olacaktır.
Bu konferansın başarısı bununla sınırlı değil.
Şu anda, bu toplantı salonunda, Mormonu, Müslümanı, Katoliği, Evanjeliği, Presbiteryeni bir araya getiriyor ve farklı milletleri, farklı dinleri aynı ortamda ağırlıyoruz. Tüm alemleri yoktan yaratanın Yüce Allah olduğunu ilan eden ortak bir dilimiz var. İttifakın, dostluğun, dayanışmanın güzelliğini gösteriyoruz.
İttifakın gerekliliği, ben ve camiamızdan insanların, vakfımızın fahri başkanı Sn. Adnan Oktar'dan öğrendiği sayısız muhteşem değerden bir tanesidir. Kötülerin düzeni ne kadar büyük olursa olsun, iyilerin, doğruların, haklıların ittifakının mutlaka galip geleceğini kendisinden öğrendik. Zaman içinde bu sözlerin doğruluğunu yaşayarak da gördük. Nefret ile değil, samimiyet ve sevgi ile yaşamanın mümkün olduğunu ve bunu bütün dünyaya gösterebilmeyi öğrendik. Sevginin dünyadaki en muhteşem değer olduğunu ve sevginin, araya hiçbir art niyet dahil etmeden, çıkar peşinde koşmadan, tuzak kurmadan dürüst ve samimi şekilde yaşanabileceğini öğrendik. Dolayısıyla bu toplantı, bu sevgi ve dayanışma ruhunun tezahür ettiği nadir toplantılardan biridir. Allah, Sayın Adnan Oktar'dan razı olsun.
Bu önemli görevi yerine getirmek için davetimize icabet ederek binlerce kilometre uzaktan gelen, birazdan izleyeceğiniz eşsiz sunumlar ve bilimsel açıklamalarla Darwinist diktatörlüğün hegemonyasını ortadan kaldıran ve bizlere o güzel ve sıcak dostluklarını sunan değerli konuşmacılarımıza çok teşekkür ediyoruz. Buraya gelerek bilimsel gerçekleri tüm dünyaya ulaştırma çabamızda bizlere destek olan siz kıymetli misafirlerimize bizleri şereflendirdiğiniz için şükranlarımızı sunuyoruz.