Sayın Adnan Oktar'ın dünya çapında etkili çalışmalarına bazı örnekler

Sayın Adnan Oktar'ın 15 Şubat 2018 tarihli A9 TV röportajından


ADNAN OKTAR: Muhafazakar Müslümanlarla modern Müslümanların arasında muazzam bir uçurum vardı. İngiliz derin devleti bunu kullanacaktı. Yani laik; anti-laik, Atatürkçü; anti-Atatürkçü, tutucu muhafazakar; modern neşeli hayat yaşamak isteyenler. Net iki sınıfa ayırmak istemişlerdi. Biz, bu iki sınıfın arasını adeta erimiş çelikle yapıştırdık. Bu adamların acayip ağrılarına gitti. “Bizim dinimizi değiştiriyorsun” bilmem ne falan çığlıkları arasında biz bu belayı ortada kaldırdık.

Münafıklığın devlet ve millet için tehlikesini anlattık. Münafıklıktan hiç haberleri yoktu. Mesela FETÖ hareketi, klasik bir münafık hareketidir. Bak, şimdi homoseksüel gizli dünya yapılanmasını açıklıyoruz. Üst kimlik olarak. Bir facia, bir facia.

Homoseksüelliğe karşı net tavır koyan dünyada sadece biz varız. Akıl almaz panik halindeler. İngiliz derin devletine karşı net tavır koyan dünyada sadece ben varım. Benim ardımdan 500'e yakın aydın, İngiliz derin devletine karşı tavır koydu, 500.

Tayyip Hocam da, “göz açtırmayacağız İngiliz derin devletine” dedi. “100 yıl önce nasıl Lawrence’lar varsa şimdi de, Cübbeli Lawrence’lar var” dedi. Tarihi bir ifade. 

Sayın Bahçeli de, Yiğit Bulut da, “Bu ülke artık Chatham House’dan yönetilmeyecek” diyor. “İngiliz derin devletinin etkisi yok artık” diyor.

İngiliz Rumiliğini yerle bir ettik ilk defa. Allah'a, malını, canını tamamen adayarak; hayatın bütün sosyal yönlerinden çekilerek, İslam için yaşamayı ilk defa ben gösterdim elhamdülillah. Kar, kış, soğuk, sıcak, bayram, yılbaşı, hiç tatil falan yok. Ne darbe dinliyoruz, ne torba dinliyoruz. Darbe, hemen anında bastıracak şekilde, sabaha kadar mücadele ettim elhamdülillah. Birçok kişi masa altına girmişti. İslam Birliği'nin olurluğunu gürül gürül anlatan bir tek biz varız.

Mesela söylüyor adam, İslam Birliği'nden bahsediyor ama baş olması gerektiğini söylemiyor. Başsız İslam Birliği, baş yoksa zaten son da yoktur. Baş yoksa birliktelik de yoktur bu kadar açık.

76 dilde, 140 ülkede, dini İslam mı anlattık elhamdülillah. Bak 76 ayrı dilde, 140 ayrı ülkede dini İslam’ı anlattık. Bu kadar farklı coğrafyada, bu kadar farklı dillerde dini anlatan benden başka kimse yok, hiç kimse yok benim dışında. Kuran'a göre kadınların haklarını ilk defa anlatan ben oldum. Üzerlerindeki baskının kalkması için mücadele eden halen benim. Hristiyanlara, Musevilere karşı sevginin gerektiğini, böyle diyalog miyalog hikayeleri değil, gerçek anlamda şefkatle yaklaşılması gerektiğini ben anlattım. Kadınlara, bu kadar değer veren hiçbir grup yoktur. Bu kadar candan anlatan. Bağnazların açmazlarını, ayetleri ve hurafelerdeki çelişkileri bu kadar akılcı, inkâr edilemeyecek şekilde anlatan hiçbir grup yok. Mesela başörtüsü hadisindeki çelişki, bin yıldan beri Müslümanları aldatıyordu. İlk defa biz açıkladık. Kuran'dan asla taviz vermemeyi biz öğrettik. İslam'ın, dünyaya hakim olacağını, hep müjdeleyen biz olduk elhamdülillah. Diğer camiaların hiçbir şekilde giremediği yerlere İslam'ı tebliğ eden biz olduk. Mason localarına girdik. Tapınakçıların localarına girdik. Pentagon’a girdik. Plajlara girdik. Kulüplere girdik, eğlence mekanlarına girdik. Sosyetenin ulaştığı her yere girdik İslam'ı anlattık. Eskiden kesin uçurum vardı kimse giremiyordu sadece biz girdik. Mason localarında tarihinde ilk kez Kuran okutan ben oldum elhamdülillah. Bu entelektüel, kültürlü, seçkin gençliğe İslam'ı ilk defa biz anlattık. İslam'la aradaki bütün bağ kopmuştu. Bu bağı sağlamış olduk elhamdülillah. Gençlerin İslam'ı rahatça yaşayabileceğini gösterdim. İslam elli, altmış yaşından sonra yaşanan bir din sanılıyordu. Bütün gençler şimdi gürül gürül yaşıyorlar. Ücret karşılığı tebliğ yapmanın haram olduğunu anlatan da biz olduk. Adam parayı sayıyor, eksikse “hadi bana müsaade. Ben gidiyorum parayı tamamlayın ondan sonra geleyim” diyor. Konferansa gidiyor konferansta beş bin adam bekliyor. “Parayı verin ondan sonra geleyim” diyor. Hocayı çağırıyorlar parayı tamamlamazsa yok.

Bütün dünya Müslümanları ile ilgilendik. Musevilerle Müslümanların dost olabileceğini, Hristiyanlarla Müslümanların dost olabileceğini gösterdik. Düşman gibi biliyorlardı. Kuran ayetleri ile bunun doğrusunu anlattık elhamdülillah. Arakan Müslümanlarına, Irak'taki, Suriye'de ezilen Müslümanlara hepsine sahip çıktık. Filistin'deki Müslümanlara sahip çıktım. Filistin'den buraya gelenler oldu. Biz onlarla gittik konuştuk, sohbet ettik. Onlarla ilgili kitaplar çıkarttım. Filistin sorunuyla ilgili eserler yazdım, konferanslar verdik elhamdülillah.

YASEMİN AYŞE KİRİŞ: Doğu Türkistan için Çin Konsolosluğu ile görüştünüz.

ADNAN OKTAR: Doğu Türkistan için görüştüm. Onunla ilgili kitaplar hazırladım.

YASEMİN AYŞE KİRİŞ: Bangladeş’te idamlar durdurulsun diye etiketler hazırlattınız dünya çapında.

ADNAN OKTAR: Bir tek ben yapıyorum. Mesela idamlar başlıyor hemen etiket yapan ben oluyorum. İslam'a, Kuran'a yönelik bir söz oluyor hemen bizim arkadaşlarımız dava açıyor. Sadece biz ilgileniyoruz bu işlerle. Darwinizm dünyanın en büyük belasıydı sadece biz ezdik elhamdülillah. Mesela komünizm en büyük belaydı sadece biz ezdik ilimle irfanla yani.

FETÖ’nün Süfyan hareketi olduğunu ben söyledim ilk. Yani deccaliyet hareketi olduğunu. Avrupa'da PKK aleyhine milyonlarca kitap dağıtan ben oldum. PKK aleyhine benim dışında hiç kimse kitap basıp dağıtmadı İslam aleminde. Bir tek ben bak milyonlarca, yüz binlerce demiyorum; milyonlarca PKK'yı rezil rüsva eden kitap dağıttım Avrupa'da.

İngiliz derin devletinin bütün rezillikleri ortaya koydum. İngiliz derin devleti daha hala ağlıyor. “Bizi rezil ettiler Türkiye'de” diye. O açıklamalarını onların hazırlasanıza İngiliz derin devletinin. İngiltere'nin resmi açıklamaları var. O elçiler falan hepsi açıkladılar. “Bazı şahıslar” diyor. Ne uzatıyorsunuz? “Adnan Hoca” de işte ya da “Adnan Bey” ne diyorsanız artık. Anlat anlat bitmez faaliyetlerimiz elhamdülillah.