Sayın Adnan Oktar'ın 9 Şubat 2018 tarihli A9 TV röportajından
VTR: Namaz neden önemlidir?
ADNAN OKTAR: Yakışıklım Allah'a teşekkür ne güzel. Hz. İbrahim (as) de çölde çok hoş çadırında çok fazla davarı var, danalar, sığırlar falan sütler sağılıyor. Bayağı hizmetçileri falan da var. Bayağı güzel zenginliği. Gelen geçen herkesi ağırlıyor. Namazlara çok titiz. Canım benim o güzel seccadesini seriyor. Hemen namaza duruyor. Çöl ortamı, biraz küçük bir kapla hemen orada abdest alıyor kolayca. En zevk aldığı şeylerden birisi de namaz. Peygamberlerin en sevdiği şey namazdır. Çok büyük bir nimettir, çok güzel, zevkli bir teşekkürdür, bereketli bir teşekkür. Allah'a sevgimizi ifademiz. Aksi, Allah'a sevginin eksikliğini gösterir. Allah esirgesin. Çünkü cehennem ehline soruluyor “sizi buraya getiren ne, ne sebeple buraya geldiniz?” diyorlar. İlk verdikleri cevap birinci çok manidar. “Biz namaz kılanlardan değildik” diyorlar. İlk akıllarına gelen bu. Facia yani Allah esirgesin. Şuuru açık olup da namaz kılmamak olacak iş değil. Ben Ankara’dayken anlatmıştım. Annem dedi ki “benim oğlum çok dindar, oruçlarını hep tutuyor” dedi. Adam dedi ki “Peki namazlarını kılıyor mu?” dedi. “Yok, namaz kılmıyor” dedi. “Aa” dedi adam “hiç olmadı o zaman” dedi. “Namaz farz. Nasıl kılmaz?” dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm ben. Hemen Ankara Ulus’a gittim. Ulus’ta yeraltı çarşısı var orada. Heykelin orada bir yeraltı çarşısı. Pazar günüydü. Her yer kapalı ama yere kitapları serip satıyorlar ya eski kitaplar. Orada namaz hocası kitapları vardı. Ben bir tanesini aldım. Hemen koşarak eve döndüm. Oradaki tarife göre hemen abdest aldım. Seccadeyi de serdim. Öğlen vaktiydi bak öğlen hiç unutmam “öğlen ikişerden dört rekattır” diyor. Ben iki rekat kıldım namaz. Sonra bir gezindim bir iki rekat daha kıldım bilmediğim için. Halbuki kesintisiz kılınıyor oradaki ifadeden kesintisiz kılınıyor. Ondan sonra namazımı hiç aksatmadım. Yani acayip utandım ben. Bir kere bak bir kişinin söylemesiyle. Dolayısıyla ruh sahibi birisinin “ben namaz kılmıyorum” demesi olacak iş değil. Yani mümkünü yok.