"İşitme sistemi" belgeselinden.
Kulak Zarı
Titreşerek işitmemizi sağlayan zar adeta akıllıdır ve kendi başına karar verme yeteneğine sahip gibidir. Yarım santimetre kareden biraz büyük bir alanı ancak kaplayan kulak zarı, sivri ucu dışarı bakan koni şeklindedir. Dış ortamdan gelen ses sinyalleri zara çarptıklarında titreşime neden olurlar. Kulak zarı o denli hassastır ki örneğin, bazı ses dalgalarında, zarı santimetrenin milyonda biri kadar hareket ettirebilir. Bu, bir hidrojen atomunun çapından daha azdır. Zar, bu küçük hareketiyle bile sesin işitme merkezine gönderilmesi işini gerçekleştirebilir.
Öncelikle titreşimleri sadece dış yüzüyle alır. Her iki yüzüyle alıyor olsa, vücudumuzun içinden kaynaklanan seslerle de titreşiyor olurdu. Biz de bu düzensiz titreşimler sonucu ses karmaşası işitiyor olurduk. Ancak zar belli frekanslarda titreşir.
Dış dünyadan gelen bütün frekanslarda titreşiyor olsaydı, duymayı hiç istemeyeceğimiz çok rahatsız edici birçok sesi işitiyor olurduk. Kulak zarımız, titreşime neden olan ses dalgaları arasında ayırım yapar. Bir fısıltıyla titreşebilen zarımız, bundan 40 kat şiddetle gelen ses dalgalarını da zarar görmeden işleme sokabilir. Bu özellik sayesinde kulak içindeki hassas yapılı hücreler kendileri için zararlı olabilecek şiddetli seslerden korunabilmektedir. Kulak zarı, sesin geliş açısına bakmaksızın her taraftan gelen sesle titreşir. Bu özellik olmasaydı karşımızda konuşan birini hiç duyamazdık. Sadece yanımızdan gelen sesleri duyabilirdik.
Zarın amortisör gücü de çok yüksektir. Sesin şiddetine bağlı olarak fazla titreştikten sonra bile, sesin kesilmesinden sonra saniyenin binde dördü kadar bir sürede titreşmeyi durdurabilir. Bu gerçekten de hayranlık duyulması gereken bir yetenektir.
Doğada bulunan çeşitli maddelerin veya metallerin titreşimleri saniyeler sürer. Kulak zarımız bu derece hızlı bir biçimde durağan duruma geçmiyor olsaydı, kendine gelen bir ses uyarısı sonucu daha titreşimdeyken yenileri gelecek ve biz pürüzsüz sesler yerine birbiri üstüne çakışan sesler, uğultular işitiyor olacaktık.
Bütün bunlar çok açık bir gerçeği bize göstermektedir. Büyüklüğü milimetrelerle ifade edilen kulak zarı belirli bir amaç için tasarlanmış ve yaratılmıştır. Elbette kulak zarını meydana getiren hücrelerin kendi aklı yoktur. Yüklendikleri işlevler de kendi seçimleri değildir. Onlar da her şey gibi Allah’ın emriyle hareket etmektedirler. Kulağımızın bu kadar mükemmel özelliklere sahip olmasının tek nedeni Allah’ın sonsuz aklı ve ilmidir.
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah'ın her şeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah'ın ilmiyle her şeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için. [Talak Suresi, 12]