Kıskançlık, insanların dünyaya olan bağlılıklarından kaynaklanan önemli bir tavır bozukluğudur. Allah Kuran'da "... Nefisler ise 'kıskançlığa ve bencil tutkulara' hazır (elverişli) kılınmıştır..." (Nisa Suresi, 128) ayetiyle insanların nefsinde böyle bir özellik olduğunu bildirmiştir.
"Onu arındırıp-temizleyen gerçekten felah bulmuştur." (Şems Suresi, 9) ayetiyle de insanın kurtuluşu için nefsini kötülüklerden arındırması gerektiğini bildirmektedir. Aksinde ise Kuran'da, "Ve onu (isyanla, günahla, bozulmalarla) örtüp-saran da elbette yıkıma uğramıştır." (Şems Suresi, 10) ayetinden de anlaşılacağı gibi nefsindeki bu kötülükler insanı yıkıma sürükler. Kıskançlığın insanlar üzerinde meydana getirdiği tahribat ve verdiği azap, ayette bildirilen yıkımın dünyada ne şekilde gerçekleşebileceğini açıkça ortaya koymaktadır.
Kıskanç insanlar başkalarının iyiliğinden, güzelliğinden ya da başarısından zevk almak, mutlu olmak yerine bunlardan sıkıntı duyarlar. Çoğu zaman kıskandıkları insanların nimete kavuşmaları onları hoşnutsuzluğa sürükler, hırslandırır. Hatta içlerindeki bu hırs onları karşılarındaki insanlara zarar verme isteğine kadar götürebilir.
Müminler ise inkar eden insanların normal karşıladığı, hatta övdüğü bu özelliğin aslında çirkin bir tavır olduğunu bilirler. Kıskançlığın tersine birbirlerinin güzel özellikleri ile iftihar eder, birbirlerinin iyiliği, güzelliği ve daha fazla nimete kavuşmaları için Allah'a dua ederler. Kuran ahlakını yaşayan bir insanın bunun aksi şekilde davranması düşünülemez. http://www.insankarakterleri.com/