İman etmeyen insanlar için hayatlarının en önemli konusu, genellikle kendi nefislerinin rahatıdır. Ancak gerçek sevgide insan kendi nefsini unutur ve sevdiği insanın nefsi ön plana geçer. Onu rahat ettirmek için elinden gelen her türlü gayreti gösterir. Her zaman, sevdiği kişinin isteklerini, kendi isteklerine tercih eder. Sevdiği kişinin haklı çıkması kendisinin haklı çıkmasından daha önemlidir. Eğer emek gerektiren bir işin yapılması gerekiyorsa, kendisi yorulmayı tercih eder. Asla karşı tarafı utandıracak, küçük düşürecek, kıracak bir tavır içine girmez. Bunun sebebi ise Allah'ın rızasını, sevgisini ve cennetini kazanma isteğidir. (Kuran Bilgisi)
Bir insan ancak gerçekten iman ettiğinde ve Allah'ın rızasını kazanmak için karşısındaki kişiyi bu kadar fedakarane ve samimi bir anlayışla sevebilir.
"İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır."(Meryem Suresi, 96)