Hücre organelleri, her gün gözünüzle gördüğünüz işlemleri nasıl karar alarak gerçekleştiriyor ve bunları nasıl uygulamaya koyuyor?
Hücrelerimiz içerisinde faaliyet gösteren ve nano-robot olarak tanımlayabileceğimiz moleküler makinalar, fizik kurallarını kullanarak programlanmış bir takım işlemleri yerine getirirler. Ne var ki bu işlemler belirli bir unsur, diğer bir deyişle bilgi tarafından programlanır. Bu bilgi DNA içerisine yüklenerek programlanır ve moleküler makinalar bunu çok yüksek bir özgüllüğe sahip işlemleri yerine getirmek için kullanırlar. Öyleyse burada şu soru akla geliyor: Söz konusu bilgiyi yükleyen kim? Moleküler makinalara bu işlemleri nasıl, nerede ve ne zaman yapacaklarını söyleyen kimdir? Bilim, bu moleküler makinaları kontrol eden, belirli ve karmaşık bilgiyi yüklemek için bilimsel olarak bir zekanın var olduğunu ileri sürmeyi şart kılmıştır. Bu nedenle zeka zorunlu bir durumdur. Öyleyse, açıkça görüldüğü üzere daha yüksek bir zekanın varlığını göz önünde bulundurmalıyız çünkü hiç bir insan böylesine kompleks bir sistemi tasarlayıp böylesine belirli ve karmaşık bir bilgiyi hücre gibi sonsuz küçük bir yapı içerisine yükleyemez. Bu nedenle daha yüksek bir zeka olmak zorundadır ve benim görüşüme göre bu zeka Allah’dır.