Allah kullarını seven ve onlara acıyandır. Sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz henüz ahiret hayatı başlamadan önce belki pişmanlık duyup iman ederler ve yaptıkları kötü işlerden vazgeçerler diye kullarına süre tanır ve onları çeşitli konularda imtihan eder. Ancak kendilerine birçok fırsat verildiği halde inkarda direnen bazı kişiler de olabilmektedir. Bu kişilerin yaptıklarının karşılığını daha dünyadayken aldıklarına dair Kuran'da birçok örnek verilmiştir. Örneğin zenginliğinden dolayı şımaran ve büyüklüğe kapılan Karun'u çevresindekiler önce güç sahibi sanmışlar ve ona büyük bir hayranlık beslemişlerdir. Ancak Karun'un büyüklenmesinin karşılığını hiç ummadığı bir zamanda, görülmemiş bir şekilde alması bu insanlara büyük bir ibret olmuştur:
"Sonunda onu da, konağını da yerin dibine geçirdik. Böylece Allah'a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Ve o, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi."(Kasas Suresi, 81)
İşte mümini diğer insanlardan farklı kılan şey tüm bunların şuurunda olup Allah'tan içi titreyerek korkması ve sakınarak hareket etmesidir. Bir hata ya da günah işlediğinde Allah'ın o anda bunun karşılığını verebileceğini düşünüp hemen Allah'a yönelip, bağışlanma dilemesi ve pişmanlığını dile getirmesidir. (Allah Korkusu)