Evrendeki Yerimiz

Eğer beynimiz, evrenin muazzam ölçeğini gerçekten idrak edemiyorsa, evrenin içindeki yerimizi nasıl bilebiliriz?

Bu noktada "kıyaslama yöntemi", dünyanın evrendeki boyutlarını ve büyüklük kavramını anlamamıza yardımcı bir araç haline gelir.

Örneğin Güneş'in çapı, Dünya'nın çapının 103 katı kadardır. Bunu bir benzetmeyle açıklayalım...

Eğer Dünya'yı bir misket büyüklüğüne getirirsek, Güneş de bir futbol topunun iki katı kadar büyüklükte yuvarlak bir küre haline gelir. Burada dikkat çekici olan, aradaki mesafedir. Gerçeklere uygun bir model kurmamız için, misket büyüklüğündeki Dünya ile top büyüklüğündeki Güneş'in arasını yaklaşık 280 metre yapmamız gerekir. Güneş Sistemi'nin en dışında bulunan gezegenleri ise kilometrelerce öteye taşımamız gerekecektir.

Bu benzetmeyle Güneş Sistemi'nin devasa bir boyuta sahip olduğunu düşünmüş olabilirsiniz. Aslında Güneş Sistemi, içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi'ne oranla oldukça mütevazi bir büyüklüğe sahiptir. Çünkü Samanyolu Galaksisi'nin içinde, Güneş gibi ve çoğu ondan daha büyük olmak üzere yaklaşık 250 milyar yıldız vardır.

Samanyolu o kadar büyük bir yıldız topluluğudur ki, bir jet uçağı ile yolculuk yapmaya kalksaydık, bir ucundan diğerine gitmemiz 100 milyar yıl sürerdi... Ancak şaşırtıcı olan, Samanyolu Galaksisi'nin de uzayın geneli düşünüldüğünde çok "küçük" bir yere sahip olmasıdır. Uzayda başka galaksiler de vardır, hem de tahminlere göre, yaklaşık 100- 200 milyar kadar… Sürekli yeni keşifler yapıldığı için tam rakam bilinmiyor.

Bize en yakın  galaksi olan Andromeda galaksisi ise yaklaşık 2,5 milyon ışık yılı uzakta...

 

Sınırlarına ulaşamadığımız kadar büyük evrenin içinde, dünyamız çok özel bir yaşam yeri olarak yaratılmıştır. Binlerce metrelik dağları ile, geniş ovalarıyla, dev okyanuslarıyla Dünya bize göre çok büyük ve geniş... Ama uzayın dev boyutlarına göre neredeyse yok denecek kadar az yer kaplıyor.

 

Evrenin genişliği ve gök cisimlerinin büyüklükleri düşünüldüğünde, dünyanın boyutları  adeta kumsaldaki bir kum tanesi  kadar küçük kalır.

 

Evrendeki küçük yerimizi hayalimizde canlandırmanın daha iyi bir yolu ise, az sonra ekranda göreceğiniz resim... Bunun adı "Soluk Mavi Nokta"...

Evet…Tahmin ettiğiniz gibi fotoğraftaki bu küçük bulanık mavi nokta dünyayı uzayın sonsuzluğu içinde tek başına gösteriyor.

Voyager 1 sondası tarafından 6,4 milyar km. gibi müthiş bir uzaklıktan çekilen Dünya fotoğrafı...

Astronom Carl Sagan bir konuşmasında bu etkileyici resmi şöyle yorumlar:

 

Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor.

Evrenin sonsuzluğu karşısında dünya çok küçük bir sahne. Bütün o generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün, kazandıkları zaferlerle bir toz tanesinin bir anlık efendisi oldular.

Böbürlenmelerimiz, kendimize atfettiğimiz önem, evrende ayrıcalıklı bir konumumuz olduğu hakkındaki hezeyanımız, hepsi bu soluk ışık noktası tarafından yıkılıyor. Gezegenimiz, onu saran uzayın karanlığı içinde yalnız bir toz zerresi.

Gökbilimin mütevazileştirici ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de insanın kibrinin ne kadar saçma olduğunu ve İnsanlığın acizliğini bundan daha iyi gösteren bir fotoğraf yoktur. (Astronom-Carl Sagan)

 

Gelişen bilim sayesinde işte bu şekilde evrendeki yerimizi çok daha net anlıyoruz, ve kendimizi büyük görmenin nasıl bir yanılgı olduğunu fark ediyoruz.