Yaşam ve Sağlık - 26. Bölüm - Doç. Dr. Nuri Haksever, Endokrinoloji, Metabolizma, Beslenme ve İç hastalıkları Uzm.

Doç. Dr. Nuri Haksever, Endokrinoloji, Metabolizma, Beslenme ve İç Hastalıkları Uzmanı

 

PINAR AKKAŞ: A9 TV ekranlarından merhaba değerli izleyenlerimiz. Yaşam ve Sağlık programımıza hoş geldiniz. Dr. Erel Aksoy’la hazırladığımız programımızın bu hafta çok değerli bir konuğu bizlerle birlikte. Endokrinoloji, Metabolizma, Beslenme ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nuri Haksever Hocamız bizlerle birlikte. Hoş geldiniz Hocam programımıza.

 

NURİ HAKSEVER: Hoş bulduk.

 

PINAR AKKAŞ: Öncelikle metabolizmayla ilgili başlamak istiyorum. Metabolizmayı son zamanlarda çok fazla duyuyoruz, sıklıkla duyduğumuz bir konu ve hastalıkları çok fazla. Bu metabolizma hastalıklarından önce kısaca metabolizma nedir? Bizim bildiğimiz, vücudun canlılığını devam ettirebilmesi için yaptığı tüm işlemlerin hepsine metabolizma deniyor. Fakat tabii çok daha detaylıdır. Bunu sizden öğrenebilir miyiz?

 

NURİ HAKSEVER: Halk arasında metabolizma deyinde akla genelde kilo akla geliyor. Yani kilom fazla, kilom az, metabolizmam hızlı yahut yavaş çalışıyor gibi. Aslında vücutta oluşan her şey bir tepkimedir ve bu tepkimenin toplamı da metabolizmadır. Yani bizim ağzımıza bir gıda maddesi girdi, zeytin ekmek peynir her neyse, o bizim vücudumuza girdikten sonra bir takım değişimlere uğrar. İşte midede asitle parçalanır ondan sonra bağırsağımıza geçer, işte proteinde amino asitlere kadar, yağ ise yağ asitleri ve gliserole kadar, karbonhidratsa monosakkarite kadar parçalamak zorundadır. Eğer bu parçalama işlemi tam olmazsa bağırsaktan geçemez. Yani bir şeker, karbonhidrat molekülü disakkarit halinde kalırsa disakkarit olarak bağırsağımızdan geçemez atılmak zorunda kalır, illaki monosakkarit haline gelmesi lazım. Burası metabolizmanın bir kısmıdır. Kana geçip emildikten sonra da kanda bir yolculuğa çıkar ve içinde bulunulan durma göre her yapı maddesi vücudun belli bölgesine gider ve orada kısaca entegre olur diyelim, ya parçalanır ya yeniden yapılanır. Bu da metabolizmanın bir parçasıdır. Sonuçta yediğimiz her şey fazla, az ya da yeterli ve ihtiyaç olan maddelerin alınması durumuna göre vücudumuzda değişik taraflardan değerlendirilir. Bunu şöyle değerlendirebiliriz; bir inşaat yapıyormuşuz gibi, duvarları örerken 1000 tane tuğla gerekiyorsa, size 1500 tuğla gelmişse ne yaparsınız 500 tuğlayı? Kenara koyarsınız ya da kaldırıp atarsınız. İşte vücut da aynı şekilde yapar. Aldığı kaloriler dahil bir kısmını daha ileriki günlerde kullanırım diye bir yere biriktirir ya da bir kısmını atar. İşte bütün bu olayların hepsine birden biz metabolizma diyoruz. Ve ideal olarak da metabolizmanın düzenli çalışması gerekir. Yani hızlı çalışan bir metabolizma bizim zihin yapımız, sanki bir şeyi hızlı yapmak daha iyiymiş gibi düşündüğümüz için hızlı metabolizma daha iyiymiş gibi gelir, oysa ben size metabolizmanın değişik bir yönünü göstereceğim, kemik metabolizması. O zaman da eğer kemik metabolizmanız hızlıysa kemik erimesi olacak. Şimdi kemik erimesini istiyor musunuz? İstemiyorsunuz ama metabolizmanızın hızlı olmasını istemiştiniz. İşte yanlış düşünce başladı. Çünkü siz sadece kilo verme boyutunda düşündünüz metabolizmayı. Dolayısıyla aslında metabolizma tam olması gerektiği gibi olmalı. Vücudumuza giren maddeler ve çıkan maddeler birbiriyle dengeli olmalı. Ne kadarını kullanıyoruz efektif olarak, ne kadarını biriktiriyoruz ve ne kadarını atıyoruz. İşte bunların hepsi kısaca metabolizma.


A9TV Televizyonu Adnan Oktar Harun Yahya Sohbetler Belgeseller A9 TV Yeni Frekansımız: Türksat 3A Uydusu FREKANS: 12524 Dikey Batı Sembol Oranı: 22500