Siz de bilin: 40 milyon yıllık bir çiçek bulundu.
Şu an ekranda resmini gördüğünüz bu muhteşem çiçek fosili, Dominik Cumhuriyeti’nde bir amber içinde bulundu ve yaşı da yaklaşık olarak 40 milyon yıl!
Asterid türü bu çiçek fosilini incelediğimizde göze çarpan ilk unsur günümüzde yaşayan örneklerinden bir farkının bulunmaması.
Adeta “Benim tesadüfen oluşmam imkansız” diyor. Trompete benzeyen, dışa çıkık 5 adet yaprağıyla son derece düzenli ve göz alıcı bir estetiğe sahip. Yeryüzündeki çiçekli bitkilerin şimdi nasılsa bundan milyonlarca yıl önce de aynı olduğunu bu fosil örneğinde görüyoruz.
Biliyor musunuz bitkilerin evrimi iddiasını en açık biçimde reddeden fosil bulguları, çiçekli bitkilere ait. Çiçekli bitkiler ya da biyolojik tanımıyla angiospermler, 43 ayrı familyaya bölünmüşlerdir ve bu 43 farklı familyanın her biri de, arkalarında hiçbir ilkel "ara form" izi bulunmadan fosil kayıtlarında aniden ortaya çıkarlar.
Elbette bu gerçek Darwin’i çok sarsmış ve bu yüzden angiospermlerin kökenini "rahatsız edici bir sır" olarak yazmıştır.
Ünlü bilim insanları da bu konuda Darwin’le hemfikirler. Evrimci paleobotanikçi N. F. Hughes, Angiospermlerin Paleobiyolojik Kökeni isimli kitabında bakın nasıl bir itirafta bulunuyor:
"Karadaki bitkilerin en dominant grubu olan angiospermlerin (sözde) evrimsel kökeni, bilim adamlarını 19. yüzyılın ortalarından beri şaşırtmaktadır... Bu soruna tatminkar bir cevap bulunamayışı devam etmektedir ve sonunda çoğu biyolog bu sorunun fosil kayıtlarıyla çözülmesinin imkansız olduğu sonucuna varmıştır." (N. F. Hughes, Paleobiology of Angiosperm Origins: Problems of Mesozoic Seed-Plant Evolution, Cambridge: Cambridge University Press, 1976, s. 1-2)
Evet ünlü evrimcilerin de teyit ettiği gibi bitkilerin evrimi iddiasına delil olabilecek hiçbir fosil bulunamadı ve bundan sonra da bulunması mümkün değil. 40 milyon yıllık asterid türü bu çiçek fosilininde de gördüğümüz gibi bitkiler evrim geçirmemiştir. Onları Allah yaratmıştır.