Adnan Oktar’ın 23 Kasım 2017 tarihli A9 TV sohbetinden
VTR: Şeytan kılık değiştirebilir mi?
ADNAN OKTAR: Tabii, insan şeklinde değişir. Mesela bazen insanlar arasında gezer insanlar farkına varmaz. Münafıklar öyledir, şeytan olarak Müslümanların yanına gelir 15-20 yıl şeytan olarak hizmet eder. Ama sonra şeytan kisvesine, asıl benliğine birden bürünür. Mesela Hz. Süleyman (as) çok iyi kontrol edebiliyor Allah ona güç vermiş. Allah isterse onlar kontrol altına alınabilir. Mesela Hz. Mehdi (as) devrinde de münafıklar başını kaldıramıyor. Yani hakimiyetin, Hz. Mehdi (as)’ın devrinde hakimiyette başını kaldıramıyor. Ama münafıklık ne zaman yapabiliyor? Mehdiyet’in ilk aşamasında yapabiliyor, hadislere göre yapabiliyor. Ama sonraki aşamada yapamıyorlar ondan sonra kesiliyor. Münafık Müslümanlar arasına girer ama tabii hissedilir o şeytan, pek insan görünümü olmaz onlarda anlaşılır, böyle şaki karakteriyle gelir. Ama sonra o şeytan benliğini ortaya çıkartır, azılı şeytan karakterini vurgulamaya başlar. Ama kaderinin dışında bir şey yapamaz şeytan. Yani kaderindeki kadar bir atak yapabiliyor. Münafıklar da mesela kaderinin dışında bir şey yaptığını zanneder münafık, özgür hareket ettiğini zanneder, bütün münafıklar öyle zannederler yani uçsuz bucaksız özgür yaşadığını zanneder. Hiçbir münafık kaderindeki gibi münafıklık yaptığını düşünmez. Özgürce İslam’a, Müslümanlara saldırabildiğini düşünür. Halbuki o saldırma müminlerin birbirine bağlılığını acayip pekiştirir, çok canlandırır, şevklendirir, heyecanlandırır, neşelendirir ayrıca. Çünkü Müslümanlar karşı atak yaptıkları için Kuran’la, İslam’la, akılla, imanla o atak onları canlandırır şevklendirir, yeni bir heyecan, yeni bir ufuk meydana getirir. Peygamberimiz (sav) zamanında öyleydi, münafıklar olmasa Müslümanlar böyle biraz daha içine kapalıydılar. Ama münafıkları görünce acayip şevklendiler. Hem Peygamberimiz (sav)’e bağlılıkları arttı, hem mücadele azimleri arttı, hem tedbir yönleri çok gelişti. Mesela daha rahatken çok daha akılcı, daha atak, daha yaman mücadele eder hale geldiler. Mesela Allah diyor ki münafıklarla ilgili Tevbe Suresi 14’te: “Onlarla mücadele edin. Allah, onları sizin ellerinizle azaplandırsın” yani aşağılık olduklarını onlara vurgulayın ki kalplerinde, ciğerlerinde acı meydana gelsin, azap meydana gelsin “hor ve aşağılık kılsın” onları horlayıp aşağılayın diyor Allah. “..ve onlara karşı size zafer versin” mümin mutlaka zafer kazanıyor sonunda bak bu da çok manidar. Allah garanti veriyor “zafer vereceğim” diyor “müminler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun.” “Müminlere de şifadır bu” diyor, yani “münafıkların aşağılanması, horlanması müminlere maddi ve manevi şifadır” diyor Allah. Mesela daha sağlıklı, daha zinde ve daha güçlü oluyorlar. Ama münafık horlanıp aşağılandığında ayetin işaretiyle maddi manevi çökmüş oluyor. Bedenen de çöküyor, aklen de çöküyor, maddeten de çöküyor her yönden çöküyor, Kuran’ın işareti bu.
VTR: Şeytan kılık değiştirebilir mi?
ADNAN OKTAR: Tabii, insan şeklinde değişir. Mesela bazen insanlar arasında gezer insanlar farkına varmaz. Münafıklar öyledir, şeytan olarak Müslümanların yanına gelir 15-20 yıl şeytan olarak hizmet eder. Ama sonra şeytan kisvesine, asıl benliğine birden bürünür. Mesela Hz. Süleyman (as) çok iyi kontrol edebiliyor Allah ona güç vermiş. Allah isterse onlar kontrol altına alınabilir. Mesela Hz. Mehdi (as) devrinde de münafıklar başını kaldıramıyor. Yani hakimiyetin, Hz. Mehdi (as)’ın devrinde hakimiyette başını kaldıramıyor. Ama münafıklık ne zaman yapabiliyor? Mehdiyet’in ilk aşamasında yapabiliyor, hadislere göre yapabiliyor. Ama sonraki aşamada yapamıyorlar ondan sonra kesiliyor. Münafık Müslümanlar arasına girer ama tabii hissedilir o şeytan, pek insan görünümü olmaz onlarda anlaşılır, böyle şaki karakteriyle gelir. Ama sonra o şeytan benliğini ortaya çıkartır, azılı şeytan karakterini vurgulamaya başlar. Ama kaderinin dışında bir şey yapamaz şeytan. Yani kaderindeki kadar bir atak yapabiliyor. Münafıklar da mesela kaderinin dışında bir şey yaptığını zanneder münafık, özgür hareket ettiğini zanneder, bütün münafıklar öyle zannederler yani uçsuz bucaksız özgür yaşadığını zanneder. Hiçbir münafık kaderindeki gibi münafıklık yaptığını düşünmez. Özgürce İslam’a, Müslümanlara saldırabildiğini düşünür. Halbuki o saldırma müminlerin birbirine bağlılığını acayip pekiştirir, çok canlandırır, şevklendirir, heyecanlandırır, neşelendirir ayrıca. Çünkü Müslümanlar karşı atak yaptıkları için Kuran’la, İslam’la, akılla, imanla o atak onları canlandırır şevklendirir, yeni bir heyecan, yeni bir ufuk meydana getirir. Peygamberimiz (sav) zamanında öyleydi, münafıklar olmasa Müslümanlar böyle biraz daha içine kapalıydılar. Ama münafıkları görünce acayip şevklendiler. Hem Peygamberimiz (sav)’e bağlılıkları arttı, hem mücadele azimleri arttı, hem tedbir yönleri çok gelişti. Mesela daha rahatken çok daha akılcı, daha atak, daha yaman mücadele eder hale geldiler. Mesela Allah diyor ki münafıklarla ilgili Tevbe Suresi 14’te: “Onlarla mücadele edin. Allah, onları sizin ellerinizle azaplandırsın” yani aşağılık olduklarını onlara vurgulayın ki kalplerinde, ciğerlerinde acı meydana gelsin, azap meydana gelsin “hor ve aşağılık kılsın” onları horlayıp aşağılayın diyor Allah. “..ve onlara karşı size zafer versin” mümin mutlaka zafer kazanıyor sonunda bak bu da çok manidar. Allah garanti veriyor “zafer vereceğim” diyor “müminler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun.” “Müminlere de şifadır bu” diyor, yani “münafıkların aşağılanması, horlanması müminlere maddi ve manevi şifadır” diyor Allah. Mesela daha sağlıklı, daha zinde ve daha güçlü oluyorlar. Ama münafık horlanıp aşağılandığında ayetin işaretiyle maddi manevi çökmüş oluyor. Bedenen de çöküyor, aklen de çöküyor, maddeten de çöküyor her yönden çöküyor, Kuran’ın işareti bu.