Adnan Oktar’ın 2 Aralık 2017 tarihli A9 TV sohbetinden
Münafığı nasıl tanırız? Münafık bir kere ana hedef olarak Müslümanları seçiyor buradan anlıyoruz. Yani ana mücadele ettiği kesim müminler oluyor. Yani İslam’a faydalı olduğunu düşündüğü kişiler. Küfürde Allah’ın dinine aykırı her şey var. Ve geniş zemin bulmuş bu mesela Irak’ta, Suriye’de Müslümanlara saldırılıyor, Afganistan’da Müslümanlara saldırılıyor. İngiliz derin devleti atakta, Darwinizm ayrı, Rumilik kanalıyla ayrı yapıyorlar, homoseksüellerin atağı ayrı ama ayrıca küfür çok organize ve kararlı olarak dünya çapında bütün Müslümanları çok zor durumda bırakarak ilerliyor deccaliyet.
Şimdi münafık ne yapıyor? Müslümanlardan ayrılıp küfür içerisinde odaklanarak mevzilenerek mevzii alıyor. Orada bir kere siper oluşturuyor, küfrün içinde siper oluşturuyor. Hedefinde doğrudan Müslümanlar oluyor. Şimdi mesela küfrün içinde geçse küfürle mücadeleye karar verse çünkü bu da acayiptir. Çünkü diyecek ki “Müslümanlarla beraber mücadele edelim” demesi lazım. Müslümanlardan ayrılarak mücadele etmek haramdır. Çünkü Allah “birlikte mücadele edin” diyor. Ayrılarak mücadele yok. Ayrıldın hadi bir günaha girdin, peki neden doğrudan Müslümanları hedefliyorsun? Eğer amacın bir şeyler yapmaksa doğrudan küfrü hedef alıp onlarla uğraşman lazım. Çünkü Müslümanlarda olduğunu iddia ettiğin hususlar ki uydurma hususlar, hayali hususlar en çirkiniyle, en berbatıyla küfürde var, en gelişmişiyle. Sen ne yapmışsın? Gitmişsin onların kucağına oturmuşsun. Onların kucağına oturup orada mevzii almışsın, tek hedef olarak Müslümanları görüp geceli gündüzlü sadece Müslümanlara yöneliyorsun. Küfürle uğraşıyor musun? Hayır. Bir de arkasından diyor ki “münafık nasıl oluyoruz?” diyor. Peki bu münafıklık değilse bu ne olmuş oluyor? Ve Allah’ın ayetlerini değiştiriyorsun. Müslümanların birlikte çalışması, birlikte faaliyet yapması gerekirken Müslümanların tek tek olması gerektiğini iddia ediyorsun. Allah’ın ayetini değiştiriyorsun. Ve Müslümanların dağılmasını istiyorsun. Münafık bunu yapmıyor mu? Müslümanların dağılmasını istiyor. “Bir an önce dağılsın” diyorsun.
“Müslümanlarla birlikteyken de içlerinden haber taşıyordum” diyorsun. Bunu münafıklar yapıyor işte. Bunların sadece bir tanesi bile münafık olduğunuzu göstermeye yeterlidir, o gurühat ve o güruhattan daha önceki nesil, ondan daha önceki münafık nesli çünkü bunlar neredeyse dokuzuncu aşama. Çünkü bunlar aşama aşama. Bunların hepsinde aynı mantık oldu. Çıkarlar küfür içinde mevzii alır, Müslümanları ana nokta haline getirirler, bütün gücüyle Müslümanlara saldırır, küfürle de gayet iyi geçinirler ve teşvik de ederler ve ayetleri değiştirirler. Müslümanların içinde olduğu halde eğer bir hata varsa dersin ki Müslümanlara “bak Kuran ayetine göre bu yanlış doğrusu budur” dersin. Emri bil maruf, nehyi anil münker vardır. Sesini çıkartmıyorsun. Yirmi yıl övüyorsun, ayetlerle anlatıyorsun, Kuran’la anlatıyorsun, doğru olduğunu anlatıyorsun. Eğer hata görsen dersin zaten, “arkadaşlar, burada Allah’ın ayeti böyle burada bir yanlılık var herhalde” demen lazım. Demiyorsun, ayeti tasdik ediyorsun “bu doğru” diyorsun ve yirmi yıl böyle devam ediyorsun. Yirmi birinci yılda her şeyi ters ediyorsun. Nereden diyorsun bunu? Küfrün içinde mevzii aldıktan sonra. Hedefinde kim var? Müslümanlar var. “Amacın ne?” diyorsun “Müslümanların dağılmasını istiyorum.” Peki sen Darwinizm’e karşı mücadele edecek misin? “Yok ben etmeyeceğim” diyor. İngiliz derin devletine karşı mücadele edecek misin? “Bunu da etmeyeceğim” diyor. Hadi dağıttığını farz edelim, İngiliz derin devletini ne yapacaksın? “Destekleyeceğim” diyor. Darwinizm, “onu da destekleyeceğim” diyor. Homoseksüeller? “Onu da destekleyeceğim” diyor. Küfür? “Onlarla benim alıp-veremediğim yok” diyor “aynı kafadayız” diyor “iç içe yaşıyoruz zaten “diyor. İslam’ın hakimiyeti? “Ondan vazgeçtim” diyor. Mehdiyet? “Hiç kabul etmiyorum” diyor. Hz. İsa Mesih (as)’ın inişi? “Hiç kabul etmiyorum” diyor. Müslümanların başına bir lider gelmesi konusu, “o asla olmaz” diyor. Kardeşim, adamların böyle bir soru sormasına ben hayret diyorum. Fokur fokur münafık diye kaynıyorsun işte. Bunlardan bir tanesi yeterli münafık olduğunu göstermek için, bir tanesi yeterli hangi birini anlatalım? Ha sizin faydanız ne olur? Müslümanların birlikteliğini artırır. Müslümanlara nereden saldırılabileceğine dair bilgileri görmüş oluruz. Çünkü nerelerden saldırılabileceğini onlar daha şeytani olduğu için daha çok görebilirler. Oraların tahkimatını sağlamış oluruz, mesela farz edelim Darwinizm noktasından saldırmak istiyor, oranı daha güçlendiririz. Müslümanlardaki meskeneti kaldırır, ittifak gücünü artırır, şevki artırır, bereketi artırır. Bereket açıkça da görülüyor zaten. Münafıkta da akli çökmeye neden olur, bedeni çökmeye neden olur, bereketi gider her şeyi gider. Ama asıl olan cehennemdeki azaptır. Yani gayya kuyusunda çekecekleri azaptır. Ama münafık gayya kuyusuna inanmadığı için, ahirete inanmadığı için dünyadaki halden anlar.
Müslümanlar sürekli ilerlemiş gelişmiş ama münafıklar hep batmış, hep dağılmış. Mesela daha önce münafıklar hep öyle iddiayla çıktılar. İşte “siz hatalısınız biz doğru yoldayız” diye. Sonra baktık hepsi dağılıp-gitmişler. Hiçbiri namaz kılmıyor. Her münafık grubu bakıyoruz sonunda namazı terk ediyorlar, İslam’ı terk ediyorlar, evrimci oluyorlar, hepsi evrimci oluyor, hepsi küfürle iç içe, küfürle ahbap. Dolayısıyla münafık alametleri tam tahakkuk etmiş oluyor, biz de bunu görüyoruz mümin olarak görüyoruz. Zaten münafığı biz rahat teşhis edeceğimiz şekilde Allah yaratır. Yani küfrü teşhiste biz zorlanmayız, münafığı da aslında bunu anlatmaya gerek yok da fakat zahir olsun diye çok az bir delilini anlattım. Yani yüzlerce delil oluşur münafıkta, bunlardan tek bir tanesi yeterlidir. Ama biz tabii ibadet olarak hepsini anlatıyoruz. Küfrü tarife gerek yok açıktır küfür. Münafığı tarife gerek yok açıktır. Müslüman açıktır, takva Müslüman o da açıktır. Takva Müslümanı nasıl anlarız diye bir şey olmaz, anlaşılır.
Tabii, münafıkların özelliği bu oluyor. “Biz ıslah edicileriz” diye ortaya çıkıyorlar fakat amaçları fesat oluyor.