Türk Halkının 15 Temmuz Kahramanlık destanı
VTR: Birler orada elimizde Türk bayraklarıyla dururken, askerimiz olmayan asla askerimiz olmayan kişiler tarafından vur emrini duydum. 18 yaşında bir gencimiz vardı. Hemen yanımdaydı. Üzerine atladım, ilk kurşunu o an yedim. Hastanede gözümüzü açtığımızda –şoka girmişim çünkü- ilk sorumuz: “Vatanımız ne durumda?” oldu. Şükürler olsun, darbenin püskürtüldüğünü öğrendik. Allah bir daha yaşatmasın. Tüm vatandaşlarımızdan Allah razı olsun. Tüm güvenlik güçlerimizden Allah razı olsun. Bir bacak hiç önemli değil. Canımız bu vatana feda, elhamdülillah.
VTR: Sonra çevreme baktığımda bir tank gördüm. Ve elimde de üç tane taş vardı. O taşları tanka atıp biraz durdurmak istedim. Biz bir tepki koymazsak, bu vatanın elden gideceğini ve bizden sonra canımızın, malımızın, namusumuzun geri dönmeyeceğini düşündüm. Yani ailem, kendim ve bütün İslam alemi için orada bulunmak istedim.
VTR: Geri döndüğümüzde oğlumun yaralandığını gördüm. Sabahtan buraya hareket ettim. İşte burada sağ olsunlar ben gelene kadar gereken yapılmış, doktorumuzdan. Memleket sağ olsun. Şırnak’ta şehit olan Dursun Ali oluyor da, Van’da Hasan Keskin’in oğlu aynı köyden, komşum, akrabam oluyor da benimki de vatan sağ olsun. Bir tane daha var. Torunlarım var, ben varım. Vatan sağ olsun. Hepimiz bu memleketin iyiliği için, milletimizin, çocuğumuzun, torunumuzun geleceği için gereken taşın altına elimizi koyacağız. Sağ olsun oğlum sağ olsun var olsun. Bir kolu olmasa ben oğlumu bakarım, devlet bakar sağ olsun. Zaten benim dedem, oğlu, damadı, küçük kardeşi seferberliğe gidiyor. Bir tek dedem dönüyor, yaralı. Ama yine vatan, vatan. Bir onlar seferberlikten sonra babamın elli tane torunu var. Sağ olsun, vatan sağ olsun. Vatansız hiçbir şey olmaz.