Nur Suresi 31. Ayetinin Arapçası incelendiğinde başörtüsü hükmü olmadığı açıkça görülmektedir.
Allah İslam’ın kolaylık dini olduğunu bildirmiştir:
O, sizleri seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir, atanız İbrahim'in dini(nde olduğu gibi)... (Hac Suresi, 78)
Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez... (Bakara Suresi, 185)
Ve seni kolay olan için başarılı kılacağız. (A'la Suresi, 8)
Peygamberimiz (sav) de “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız” buyurmuştur. İslam’a Allah’ın indirmediği hükümler ekleyerek İslam’ı zorlaştıranlar, “... (Bir bid'at olarak) Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak Allah'ın rızasını aramak için (türettiler) ama buna da gerektiği gibi uymadılar.” (Hadid Suresi, 27) ayetiyle bildirildiği gibi yaşanması mümkün olmayan Kuran dışı bir din anlayışı ortaya koymaktadır.
Kuran’da başörtüsü farz olmadığı halde farzmış gibi gösterenler de bu nedenle milyonlarca kadının İslam’dan uzaklaşmasına sebep olmuştur.
Başörtüsünün farz olduğu iddiası ile kullanılan hadislerde ise çok büyük çelişki vardır. Bu hadisleri öne sürenlerin mantık bozuklukları ibret vericidir.
Önce konuyla ilgili hadislere bakalım:
MEVZU HADİS: Hz. Aişe (ra): “Allah ilk muhacir kadınlara rahmet eyleye, Yüce Allah: “MÜ’MİN KADINLAR BAŞÖRTÜLERİNİ YAKALARININ ÜZERİNE SALSINLAR” âyetini indirince, ONLAR ETEKLERİNDEN BİR PARÇA KESEREK, ONUNLA BAŞLARINI ÖRTTÜLER.” der. (Buhâri, Tefsir, Tefsir-u Süreti’n-Nûr, 13 (V, 13) Ebû Dâvûd, Libâs, 33(IV, 3577; Beyhaki, VII, 88)
|
MEVZU HADİS: Hz. Ayşe (RA)'dan rivayet edilmiştir: “BAŞÖRTÜLERİNİ YAKALARININ ÜSTÜNE KOYSUNLAR” AYETİNİ İNZAL EDİNCE HARMANİYELERİNİ (ÜST GİYSİ, PELERİN) YIRTARAK ONUNLA ÖRTÜNMÜŞLERDİR.” (İbn-i Kesir, Hadislerle Kuran-ı Kerim Tefsiri, cilt:11, syf. 5880)
|
MEVZU HADİS: Safiyye binti Şeybe şöyle anlatır: .. Nur Suresi’ndeki kadınlar BAŞÖRTÜLERİNİ YAKALARININ ÜSTÜNE TAKSINLAR AYETİ İNİNCE, onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler. Bu erkekler eşlerine, kızlarına, kız kardeş ve hısımlarına bunları okudular. BU KADINLARDAN HER BİRİ ETEK KUMAŞLARINDAN, ALLAH’IN KİTABINI TASDİK VE ONA İMAN EDEREK BAŞ ÖRTÜSÜ HAZIRLADILAR. ... SANKİ ONLARIN BAŞLARI ÜSTÜNDE KARGALAR VARDI.” (Buhari : Tefsiru Sure 24/12 - Ebu Davud : Libas 29 - Ahmed b. Hanbel : VI 188) (İbn-i Kesir, Hadislerle Kuran-ı Kerim Tefsiri, cilt:11, syf. 5880) |
Hadislerin 3’ünde de “Mü’min kadınlar başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar” âyetini indirince... “ şeklinde ayetin indirildiği anlatılıyor. Bu uydurma hadislerdeki izaha göre, kadınların başında başörtüsü olduğu ve başörtüsünün başlarından aşağı sarktığı ancak göğüslerinin açık olduğu söyleniyor.
Uydurma hadiste, ayete eklenen ifadeye göre, kadınların başlarında örtü varken göğüslerinin üstüne de başlarından arta kalan o büyükçe olan örtüyü örtecekleri ve göğüslerinin de böylece kapanacağı söyleniyor. Ancak buna rağmen 3 hadiste de başlarındaki uzun örtü ile göğüsler kapanmıyor. Ancak bakın bu uydurma hadislerle ne yapıldığı iddia ediliyor:
Uydurma hadislere göre, ayet inince kadınların eteklerinden veya elbiselerinden bir parça kestikleri ve zaten örtülü olan başlarına bir örtü daha ekledikleri söyleniyor.
Uydurma hadislerde geçen “ONLAR ETEKLERİNDEN BİR PARÇA KESTİLER ONUNLA BAŞLARINI ÖRTTÜLER......” ifadesi ile kadınların, başlarında olan örtülerle göğüslerini kapamadıkları, eteklerinden, elbiselerinden parçalar kesip bunlarla bir kere daha başlarını kapadıkları iddia ediliyor. Ve bu şekilde Allah’ın emri olduğunu söyledikleri “başınızdan sarkan örtüyle örtün” hükmüne de uymamış oluyorlar.
ani bu uydurma hadisler kadınların, örtülü başlarını bir kere daha örttüklerini söylüyor. Ancak bu izahlara göre göğüsleri hala açıkta. Yani bu hadislerle hem Allah’ın ayetine olmayan bir hükmü ekliyorlar. Hem de ekledikleri bu hükmü de yerine getirmiyorlar.
Görüldüğü gibi bu bozuk mantık, Allah’ın hurafe uyduranların tuzağını ayaklarına doladığının ispatıdır.
Ayrıca Kuran’da Ahzab Suresi’nin 59. Ayetinde kadınların, gerekli durumlarda; örneğin dekolte olarak bulunamayacaklarını düşündükleri güvenli olmayan ortamlarda, geçici olarak, çarşaf ile tamamen örtünmeleri gerektiği bildirilmiştir:
Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına cilbablarını (celâbîbihinne – yani çarşaflarını) üstlerine giymelerini (yudnîne aleyhinne) söyle. Onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (Ahzab-59)
Ayetin hükmü açıktır. Cilbab, kadını baştan aşağı örten örtü yani çarşaf demektir. Dönemin müşrik ve münafıkları, mümin kadınları sözle ve tavırla rahatsız ediyorlardı. Bu durum karşısında mümin kadınların –böyle durumlarda, yani dekolte giyinmeleri halinde rahatsız edilecekleri ortamlarda, geçici olarak- kıyafetleriyle bilinip diğerlerinden ayrılmaları için bu ayet indirilmiştir. Ayetin hükmüne göre mümin kadınlar rahatsız edileceklerini düşündükleri bir ortama girecekleri zaman dekoltelerini kapar, baştan aşağı, hiçbir yerleri görünmeyecek ve hatları belli olmayacak şekilde çarşaf giyerler.
Başörtüsü
başörtüsü