Maddenin ardındakı sır konusu Allah’ın tüm varlıkları yarattığını ancak yarattığı tüm varlıkların aslını Allah’ın gördüğünü insanlarınsa bu varlıkların sadece beyinlerinde oluşan görüntülerini göre bildiklerini açıklamaktadır. Görme işlemi bir kaç aşamada gerçekleşir. Görme sırasında herhangi bir cisimden gelen ışık demetleri yani fotonlar göz merceğinden kırılarak geçer ve gözün arka tarafındaki retinada odaklanır. Burda elektrik sinyallerine dönüştürülen ışınlar görme siniri aracılığıyla beynin arka tarafındakı görme merkezine iletilir. Görme işlemi de beyindeki bu merkezde gerçekleşir. Şu an seyretmekde olduğunuz bu filimde, kilometrelerce uzağa baktığımızda gördüyünüz uçsuz bucaksız manzarada aslında bu birkaç santimetre küçücük yerde oluşmaktadır. Beyni kullanan, gören ve hisseden madde ötesi varlık ruhdur. Maddesel dünya dediğimiz şey işte bu ruh tarafından seyredilen ve hissedilen algılar topluluğudur.
SAYIN ADNAN OKTAR’IN MADDENİN ARDINDAKİ SIR İLE İLGİLİ HADİS AÇIKLAMASI:
Ebu Abdullah İmamı Caferi Sadık dedi ki: Ey Şam kaç duyun var diyor? Biliyorsunuz Ehli Beyt imamlarındandır, İmamı Caferi Sadık, 12 imamdan biridir. Dediki 5 duyum var.Bakın o devirdeki ilmin derinliğine bakın. Çok şaşırtıcı , ben belge gelince şok oldum, acayib hoşuma gitti. Buyurduki bu duygulardan bunlardan hangisi daha küçüktür? Dedi ki görme duyusu buyurdu. Buyurdu ki peki görme duyusunun çapı ne kadardır. Dediki bir mercimek kadar veya ondan daha küçükdür diyor. Görüntünün olduğu yeri, beyindeki küçük, ben mercimek kadar söylemiyor muyum her zaman? Benim konuşmalarıma bakın 2 yıl önce ki konuşmalarıma, kitaplarımda da yazarım hep mercimek derim, ilk defa görüyorum, bak aynısını söylemiş oda mercimek demiş. Büyüklük olur. Bir mercimek kadar veya ondan daha küçüktür. Buyurdu ki Ey Hişam ön tarafına ve üst tarafına bir bak. Ön tarafına ve üst tarafına bir bak. Bana ne gördüyünü bana anlat. Dedi ki göğü, yeri, evler, saraylar, kara parçaları, dağlar ve nehirler görüyorum. Dedi ki senin gördüğün bunca varlıkları bir mercimeğin veya ondan daha küçük bir şeyin içine girdirmeye güç yetiren Allah, bütün bunların hepsi diyor mercimek kadar bir yerde oluyor diyor, güç yetiren Allah dünyayı küçültmeden, yumurtayı da büyütmeden, bütün bir dünyayı yumurtanın içine soka bilir diyor. Hişam derhal imama sarıldı, ellerini, başını ve ayağını öpmeye başladı ve şöyle dedi: Bu kadarı bana yeter ey Resulullah’ın oğlu. Ledün ilmini veriyor ona. Hayrettir. Demek ki 12 imam ilmin özünün, özünün özüne kadar hepsini biliyorlarmış.