Evrim Teorisi neden geçersizdir? 5 (ırkların çeşitliliği)


Farklı insan ırklarının varlığı bazı evrim taraftarlarıdan evrim teorisine delilmiş gibi gösterilmeye çalışılır.Aslında bu iddia da daha çok, savundukları teoriyi bile yeterince bilmeyen amatör evrimciler tarafından dile getirilmektedir.Bu iddiayı savunanların öne sürdükleri tez, ‘eğer canlılık İlahi kaynaklarda yer aldığı gibi, tek bir erkek ve kadınla başlamışsa birbirinden farklı ırkların nasıl meydana çıkmış olabileceği’ sorusuna dayanır. Diğer bir ifadeyle, ‘Hz. Adem ve Hz.Havva’nın boy, ten ve diğer fiziksel özellikleri toplamda yalnızca iki kişiyi kapsadığına göre her biri farklı özelliklere  sahip olan ırklar nasıl ortaya çıktı?’ demektedirler. Gerçekte bütün bu soruların ya da itirazların altında yatan problem, genetik bilim hakkındaki bilgi eksikliği ya da genetik kurallarının gözardı edilmesidir. Bugün yeryüzündeki insanlar arasında var olan ırk çeşitliliğinin nedenini anlamak için önce bu soruyla yakından ilgili olan ‘varyasyon’ konusu hakkında genel bir bilgi sahibi olmak gerekir.Varyasyon, genetik biliminde kullanılan bir  terimdir ve çeşitleme anlamına gelir.Bu genetik olay, bir canlı türünün içindeki bireylerin ya da grupların, birbirlerinden farklı özelliklere sahip olmasına neden olur.Varyasyonların kaynağı ise o türün içindeki bireylerin sahip olduğu  genetik  bilgidir.Bu bireylerin aralarındaki eşleşmeler sonucunda bu genetik bilgi yeni nesillerde değişik kombinasyonlarda biraraya gelir. Anne ve babanın kromozomları arasında genetik madde alışverişi olur. Böylece genler birbiriyle karışır. Bunun sonucu da bu bireyin fiziksel özelliklerinde bir çeşitlenme meydana gelmesidir.

İNSANIN YARATILIŞI

İnsan ırkları ve insanlar arasındaki birbirinden farklı fiziksel özellikler de insan türüne ait ‘varyasyonlar’dır. Yeryüzündeki insanların hepsi temelde aynı  genetik  bilgiye  sahiptirler, ama bu genetik bilginin izin verdiği varyasyon potansiyeli sayesinde kimisi çekik gözlüdür, kimisi kızıl saçlıdır, kimisinin burnu uzun, kimisinin boyu kısadır.Varyasyon potensiyelini anlamak için, sarışın ve mavi gözlü bireylere sahip bir toplum ile esmer ve siyah gözlü bireylerin  çoğunlukta olduğu bir toplumu ele alalım. Her iki toplumun zaman içinde birbirine karışmaları ve aralarında evlilikleri yapmaları sonucunda, ortaya esmer ve mavi gözlü yeni nesillerin çıktığı görülecektir. Yani her iki toplumun belli fiziksel  özellikleri yeni nesillerde birbiriyle eşleşerek farklı görünümlü bireyleriyle karıştıkları düşünüldüğünde ortaya çok büyük bir çeşitlenmenin çıkacağı açıktır. Burada bilinmesi gereken önemli bir nokta da şudur: Her  fiziksel özelliği belirleyen iki gen vardır. Bunlardan biri çekinik, diğeri baskın olabilir. Örneğin kişinin göz rengini belirleyen iki gen vardır. Bunlardan biri anneden diğeri ise babadan gelir. Baskın olan gen hangisi ise çocuğun göz rengi o gen tarafından kontrol edilir. Çoğunlukla koyu renkler açık renkler baskındır. Buna göre, bir kişide yeşil ve siyah göz renklerine ait genler varsa o kişinin gözü,siyah renk geni daha baskın olduğundan siyah olur. Fakat çekinik olan yeşil renk daha sonraki nesillere aktarılarak ileriki bir jenerasyonda ortaya çıkabilir.Yani annesi ve babası siyah gözlü olan bir çocuğun gözü yeşil olabilir. Çünki bu renk genleri anne ve babada çekinik olarak bulunuyordur. Bu kural diğer bütün fiziksel özellikler ve bunları belirleyen genler içnde geçerlidir. Kulak burun,ağız şekli, boy uzunluğu, kemik yapısı, uzuvların ve organların yapısı, şekil, özellikleri, vs. Gibi yüzlerce hatta binlerce özellik bu şekilde kontrol edilir.İşte bu özellik nedeniyle, genetik yapıda yer alan sayısız bilgi o bireyin dış görünümüne yansımadan sonraki nesillere aktarılabilir. İlk insan olan Hz.Adem ve eşi de genetik yapılarındaki zengin bilgiyi, kendi dış görünümlerine bunların ancak bir kısmının yansımasına rağmen, sonraki nesillere aktarmışlardır.İnsanlık tarihi içinde ortaya çıkan coğrafi izolasyonlar da çeşitli insan gruplarinda belirli özelliklerin birikmesine uygun ortam oluşturmuştur.

Allah yeryüzünde farklı canlı türlerini yaratmış olduğunu Kuran da şöyle bildirir:

Allah , her  canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört ayağı üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şühhesiz Allah, her şeye güç yetirendir. (Nur suresi, 45)