Ed Husain kimdir? Amacı nedir?

Ed Husain:

Allah'ın haram kıldığı HOMOSEKSÜELLİĞİ MEŞRULAŞTIRMAK,

Allah'ın varlığını inkar eden DARWİNİZM'İ YAYMAK,

İngiliz derin devletinin felsefesi olan RUMİLİĞİ TELKİN ETMEK gibi faaliyetleri olan QUILLIAM VAKFI'NIN KURUCULARINDAN.

CHATHAM HOUSE'un Amerika şubesi olarak kabul edilen CFR'da çalıştı.

AJANLIK YAPTIĞI gerekçesiyle Suudi Arabistan'a girişi yasaklandı.

2014 yılında Tony Blair'ın Faith (İnanç) Vakfı'nda çalışmaya başladı.

Bangladeş asıllı bir aileden gelen Ed Husain’in gerçek adı Muhammed Mahbub Husain. Haşa Peygamberimiz’in ismini kullanmak istemediği için Ed ismini tercih ediyor.

Geçmişte radikal örgütler içinde yer almıştır. Rumiliği ve Darwinizm'i savunuyor.

Ed Husain'in en beğendiği ve aydınlatıcı bulduğunu söylediği kişilerden biri ise Mevlana Rumi.

İNGİLİZ DERİN DEVLETİNİN Ortadoğu'daki en karanlık ajanlarından biri olan ve Ortadoğu'yu paramparça edip milyonlarca Müslümanın kanının akmasına sebep olan LAWRENCE'I ÖVÜYOR.

Kurucusu olduğu Quilliam Vakfı'nın faaliyetlerinden biri ise İngiliz hükümetine Müslümanlar aleyhine bilgi sağlamak. Ed Husain, Quilliam Vakfı'nın bu uygulamasını, “Müslümanların yanlış bir şey yapmasalar bile hükümet tarafından sürekli izlenmesi gerektiğini” söyleyerek savunuyor. (The Guardian)

ED HUSAIN'İN KENDİ HAKKINDA VERDİĞİ BAZI BİLGİLER

(BURADAKİ TÜM İFADELERDEN ALLAH’I, İSLAM’I, KURAN’I VE MÜSLÜMANLARI TENZİH EDERİZ.)

“(Okuldayken) Mutsuzdum, arkadaşım yoktu ve bu nedenle içe dönük bir kişilik geliştirdim. Çoğunlukla sessizce kendimle konuşuyordum.”

“Artık O’nun adına yaşamamızı isteyen bir Allah’a inanamıyordum. ASLINDA ALLAH'IN ARTIK “O” OLDUĞUNU BİLE DÜŞÜNMÜYORDUM... ALLAH, İNSANLARIN İCADIYDI, insanlara ait bir çıkarımdı.”

“Zaman geçtikçe Allah'a yakınlığım gelmiş geçmiş en düşük seviyeye indi. HAYATIMDAKİ ALLAH’IN VARLIĞI KAYBOLMUŞTU... İslam’ın kutsal kitabıyla bağlantımı kaybetmiştim.” “İSLAM’IN RUHUNU KAYBETMİŞTİM.” “HALA İKİ YÜZÜM, İKİ KİŞİLİĞİM VARDI.” “İslam’ı manevi bir arayış olarak kabul edemiyordum.” “Allah’a uzaklığımın nedeni, on yıldır kalbimde gerçek iman kalmamıştı. GÖRÜNÜŞTE ÖYLEYDİM, POLİTİK AMAÇLARLA (İSLAM'I) KULLANIYORDUM, fakat İslam’ın hakikatini kaybetmiştim.” “İslam benim için uzak bir anı olmuştu...”

“(İSLAM) İLE GÖSTERİŞ YAPTIM, POLİTİK AMAÇLAR İÇİN İSTİSMAR ETTİM.”

“...ESKİDEN NAMAZ CAMİ CEMAATLERİ TARAFINDAN KABUL EDİLMEK İÇİN YAPTIĞIMIZ SIKICI BİR GÖREVDİ...”

“Suudi Arabistan'da kalırken Asya kökenimi asla ortaya çıkarmadım. Keçi sakalım ve iyi Arapçam sayesinde birçok kişi beni Arap sanıyordu. Beni 'gerçek bir Suudi' sanıyorlardı. GERÇEK KÖKENLERİMİ SAKLADIĞIM İÇİN DİĞER TÜRLÜ ÖĞRENEMEYECEĞİM BİRÇOK BİLGİYE ULAŞTIM.”

Ed Husain'in dikkat çeken yönlerinden biri de bir yandan kendisini Türkiye sempatizanı gibi göstermeye uğraşırken bir yandan da Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Türkiye Hükümeti aleyhinde çalışmalar içinde yer alması ve Gülencilerin faaliyetlerine destek verip övmesidir.

2014'te Bipartisan Policy Center isimli düşünce kuruluşuna hazırladığı raporda, 15 TEMMUZ'DA yaşanan ve 249 vatandaşımızın alçakça şehit edilmesine sebep olan DARBENİN OLACAĞINI 3 YIL ÖNCESİNDEN HABER VERMİŞTİR.

Söz konusu raporda SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ALEYHİNDE çok uygunsuz yakıştırmalar ve suçlamalarda bulunarak, Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik BİR DARBE GERÇEKLEŞTİRİLMESİ İÇİN açık telkin ve teşviklerde bulunulmuştur.

İşin ilginç yanı Ed Husain'in bu raporu birlikte hazırladığı kişiler arasında, 15 Temmuz darbe girişimini Büyükada'dan takip etmiş olan eski CIA yetkilisi Henri Barkey ile eski ABD'nin Türkiye büyükelçileri Morton Abramowitz ve Eric Edelman de var.

ED HUSAIN'İN Hükümetimiz ve Sayın Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN ALEYHİNDE HAZIRLADIĞI, DARBEYİ TARİF EDEN 2014 tarihli raporundan bazı bölümler:

(BU İTHAMLARDAN SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZI, HÜKÜMETİMİZ VE ORDUMUZU TENZİH EDERİZ)

  • Erdoğan görünüşe bakılırsa iktidarda kalabilmek için giderek artan biçimde dünyanın diğer otokratlarının yolundan gidiyor.
  • Aslında, gücü korumak için tek yolu otoriter ve baskıcı bir yönetim modeliyle yola çıkarak sistem üzerindeki denetimi daha da sıkılaştırması, ki bu da neticede daha da çok Türk'ün, uluslararası piyasanın ve Batı güçlerinin uzaklaşmasına neden olacak. (ERDOĞAN'IN) AYAKTA KALMAK İÇİN ÇABALARI ÖLÜMÜNÜ (SONUNU) GETİRECEK. Asıl soru bunun ne kadar vakit alacağı...
  • Daha iyi bir istikrarın çok da ötesinde Türkiye bir huzursuzluk ve istikrarsızlık dönemine giriyor, ki bu dönemde ülke istikrara ulaşana kadar büyük ve ani değişiklikler olacaktır. Halihazırdaki gidişatında, kendi iç çatışmalarıyla kendini tüketerek yapıcı bir dış politikaya enerjisini odaklamakta zorlanır durumda iken Türkiye'nin Birleşmiş Milletler için güçlü bir müttefik olması olası gözükmüyor.
  • Erdoğan'ın gerçekte seçilmiş bir sultan veya bir İslam lideri olmaya karar verdiğinden bu yana DEVLETİN BAŞINDAKİ GÜNLERİ SAYILIDIR. İktidarını yoğunlaştırmak için attığı her adımıyla daha fazla meşruiyetini kaybetmiş ve kendi iktidar tabanının olduğu kadar toplumun da büyük ölçüde desteğini yitirmiştir. Giderek artan saçma davranışları ve dünya görüşünün komplolara dayanması nedeniyle yakın siyasi müttefikleri onu giderek daha fazla bir yük olarak görmektedir.
  • Erdoğan'ın bu olumsuz gidişatı tersine çevirebileceğine inanmak için hiçbir sebep bulunmamaktadır. Aslında onun iktidarda kalması için tek yol yönetiminde bütünüyle baskıcı ve otoriter bir model uygulamasıdır, bunun sonucunda on yıl önce demokratikleşmeyle elde ettiği kazanımları daha fazla aşınacaktır. Bu tür adımlar uluslararası pazarlar ve aynı zamanda Batılı güçleri uzaklaştırmaya devam edecektir. O iktidardaki gücünü sıkılaştırdıkça, iktidar onun elinden daha hızlı kayıp gidecektir. ERDOĞAN SONUÇTA DIŞARIYA ZORLA ATILACAKTIR, fakat asıl soru bu süre zarfında Türkiye'ye ne tür bir zarar vereceğidir.
  • AKP'nin kıdemli üyelerinden ... Bülent Arınç açık olarak kendilerini Erdoğan'ın düşüncesiz, otoriter ve İslamcı yaklaşımından uzak tutmaya çalışmışlardır.
  • Geniş perspektiften bakıldığında Türk devleti içindeki anlaşmazlıklar, İstihbarat Kurumunun Erdoğan'ın kontrolünde olması ve Gülencilerin yargıda ve poliste etkisi, ordunun Türkiye'nin iç işlerinde tekrar bir tür etki oluşturması için şartları sağlamış durumda. Türkiye'deki gözlemciler halihazırda ordudaki subayların davranışlarında önemli bir değişim olduğunu gözlemliyorlar.
  • 1960 darbesini gerçekleştirenlerin albaylar ve yüksek rütbeliler olduğu hatırlanırsa, ordudaki Gülencilerin eğer Gülen hareketine karşı büyük bir operasyon yapılırsa bağımsız hareket etme riski var mıdır?
  • Bu nedenle AKP seçimleri kazanırsa bu Erdoğan'ın beladan kurtulduğu anlamına gelmemeli. Tam aksine, bu seçimler beklenen cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde yaşanacak ÇOK DAHA ŞİDDETLİ SAVAŞLARIN BİR HABERCİSİ OLARAK GÖRÜLEBİLİR.

Halkın üzerine kurşun yağdırılan, sivillerin üzerinden tanklarla geçilen, TARİHİN EN ALÇAK DARBELERİNDEN BİRİNİ bundan 3 YIL ÖNCE YAZAN ED HUSAIN'İN 15 Temmuz'dan sonra, halen TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KULİSİ'NE GİREBİLMESİ ve Türkiye'de çeşitli görüşmeler yapması, bazı siyasiler ve bürokratlarla yakın bağlantılar kurabilmesi ise son derece ilginç bir durumdur.

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ HAKKINDA OLDUKÇA ÇİRKİN DEĞERLENDİRMELERDE BULUNAN, TÜRKİYE'NİN siyasi ve ekonomik olarak KUŞATILMASI gerektiğini ifade eden birinin YAKA KARTI DAHİ TAKMADAN GAZİ MECLİSİMİZE GİREBİLMESİ, pervasızca Meclisimizde çektiği fotoğraflarını paylaşması kuşkusuz ilgili makamlarca üzerinde durulması gereken bir husustur.

ED HUSAIN bu raporda ayrıca TÜRKİYE'NİN EKONOMİK KRİZLE SIKIŞTIRILMASI GEREKTİĞİ FİKRİNİ DE VERİYOR:

ED HUSAIN'E göre, “Eğer Türkiye ekonomik kriz yaşarsa Erdoğan aleyhine olan hava da hızlanacaktır. Gezi olayları 17-25 Aralık olayları ve politik istikrarsızlık ekonomiyi krize götürmektedir. ERDOĞAN'I EN KISA ZAMANDA GÖTÜREBİLECEK OLAN EKONOMİK KRİZDİR.

CUMHURBAŞKANIMIZI HEDEF ALAN YORUMLAR VE DARBE TAVSİYESİ YAPAN ED HUSAIN AYNI ZAMANDA TÜRKİYE ALEYHTARIDIR.

CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN HAKKINDA HAKSIZ İTHAMLARDA BULUNAN ve 15 TEMMUZ DARBESİNİ 3 YIL ÖNCESİNDEN YAZAN ED HUSAIN'İN Türkiye aleyhinde çok sayıda sosyal medya paylaşımı vardır. Ed Husain sosyal medyadaki paylaşımlarında PKK terörünü kendince meşrulaştırmaya çalışmakta, Türkiye Cumhuriyeti devletinin sözde Kürtlere ve farklı etnik kökenlere baskı yaptığını iddia etmekte, sözde Ermeni soykırımı iddiasında bulunmaktadır.

ED HUSAIN'İN TÜRKİYE ALEYHİNE PAYLAŞIMLARINA DİKKAT!

Ed Husain, Türkiye'yi Kürtlere ve gazetecilere baskı uygulamakla itham ediyor ve “Türkiye'yi model olarak yüceltmeden önce iki kez düşünün. Ankara kendisiyle aynı görüşte olmayan Kürtlere, gazetecilere ve diğerlerine karşı tahammülsüz” diyor.

Ed Husain, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın haklı ve doğru bir gerçek olarak söylediği “Ermeni soykırımı yoktur” açıklamasını kendince eleştiriyor. Türkiye'nin sözde Ermeni soykırımını kabul etmesi gerektiğini, “Erdoğan, Suriye'yi yerden yere vuruyor fakat Türkiye hala (Ermeni) soykırımı inkar ediyor...” sözleriyle ifade ediyor.

Ed Husain, Türk Milleti'ni adaletsiz olmakla itham ediyor ve “Ermeniler, Kürtler, Suriyeliler, Mısırlılar ve diğerlerinin geçmişteki Türk adaletsizliğine dair uzun bir listeleri var” diyor.

Ed Husain, Mustafa Akyol'un Türk Milleti'ni kibirli olmakla itham eden paylaşımını destekliyor ve “Duyun, duyun! Mustafa Akyol diyor ki: Türkiye'yi inceledikçe ana problemin KİBİR olduğunu daha iyi anlıyorum” yazıyor.

Egemen Bağış'ın “El Kaide Batı için ne ise PKK da bizim için odur” sözüne Ed Husain “YANLIŞ” diye karşılık veriyor. PKK'nın tıpkı El Kaide gibi bir terör örgütü olduğunu kabul etmediğini ima ediyor.

Ed Husain, Türkiye'yi, ABD'nin müttefiki olmasına rağmen, Hamas'a finansal destek vermekle itham ediyor, “Hamas, artık açıkça Amerika'nın müttefikleri olan Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve (müttefik olmayan) Mısır tarafından destekleniyor” sözleriyle TÜRKİYE ALEYHİNE GERÇEK DIŞI BİLGİLER YAYIYOR.

Ed Husain Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Sayın Hükümetimiz aleyhinde böyle mesnetsiz iddialarla raporlar hazırlayıp, kendince akıl verirken FETHULLAH GÜLEN'İ İSE ŞÖYLE ÖVMEKTEDİR:

Ed Husain, “ÖNDE GELEN MÜSLÜMAN ALİMLERDEN BİRİ TÜRKİYE'DEN FETHULLAH GÜLEN. Onların (Gülencilerin) kitapları Arap dünyasında, Somali, Mali, hatta Kenya gibi ülkelerde geniş çaplı çevrilmeli, dağıtılmalı ve yaygınlaştırılmalı” diyor.

GÜLEN TERÖR ÖRGÜTÜ'NÜN Amerika'daki derneklerinden biri olan Raindrop'ta ise Ed Husain'in kitaplarını okuma günleri düzenleniyor.