Atomun içindeki kuvvetlerin muazzam dengesi

Çok temel bir fizik kuralı vardır: Zıt yükler birbirini çeker, aynıyükler ise birbirlerini iterler.

Ancak atomun içinde bu kurala tamamen zıt bir düzen bulunur. Atomun çekirdeğinde toplanmış olan protonlar artı yüklüdür. Normal şartlarda birbirlerini itmeleri gerekir. Ama tam tersine, birbirleriyle yapışık haldedirler.

Negatif yüklü elektronların ise yine birbirlerini itmeleri gerekirken, çekirdeğin etrafında yanyana dönmektedirler.

Atomun içindeki dünyada bir başka olağandışı sistem daha vardır: Zıt yüklere sahip proton ve elektronlar asla birbirlerine yapışmazlar. Mutlaka belli bir mesafe dahilinde birbirlerinden uzakta kalırlar.

Atoma ait bu istisnai düzen, gözle görülmeyen fakat atom için yaratılmış özel çekim kuvvetleri ile sağlanır. Rabbimiz’in atom için özel olarak yarattığı bu sistem şöyle işler:

GÜÇLÜ NÜKLEER KUVVET

Artı yüklü protonları atom çekirdeğinde yapışık halde tutan bağ GÜÇLÜ NÜKLEER KUVVET’tir. Birbirlerini itmek için büyük bir çaba içinde olan protonlar, bu kuvvet vesilesiyle birbirlerine kenetlidirler.

Eğer söz konusu kuvvet biraz daha güçlü olsaydı proton ve nötronlar birbirlerinin içine geçerlerdi. Eğer biraz daha az olsaydı, bu parçacıklar birbirlerinden ayrılıp uzaklaşırlardı. Bu durumda canlı veya cansız varlıklardan, Dünya, Güneş veya evrenden kuşkusuz söz edilemezdi.

Atom içinde saklı olan güçlü nükleer kuvvetin gücünü anlayabilmek için atom bombalarının meydana getirdiği etkiyi düşünmek yeterlidir. Bu bomba, atom çekirdeğinin parçalanması sonucunda oluşur. Çekirdek parçalandığında, bu kuvvet açığa çıkar ve karşısına çıkan her canlıyı "kül" haline getiren ve radyoaktif etkisi yıllarca devam eden benzersiz bir güce dönüşür. 

Atomu çevreleyen ve bir arada ahenkli bir hızla dönen elektronlar ise güçlü nükleer kuvvetten etkilenmezler çünkü çok küçüktürler. Onlara etki eden kuvvet, bir mıknatısın metali çektiğinde kullandığı kuvvet ile aynıdır:

ELEKTROMANYETİK KUVVET.

Elektromanyetik kuvvetin hassas değeri elektronların çekirdeğe yapışmalarını veya çekirdekten tamamen uzaklaşmalarını engellemektedir.

Atomun parçaları arasındaki bu görünmez bağlar ve sahip oldukları ince ayar, Yüce Rabbimiz’in Kudretinin büyüklüğünü ve ihtişamını görmek için başlıbaşına yeterlidir. Söz konusu bağlar son derece hassastır. Örneğin Güçlü Nükleer Kuvvet, Yerçekimi Kuvveti'nin değerinden yaklaşık "milyar kere milyar kere milyar kere milyar kere milyar" kadar daha büyüktür. Güçlü Nükleer Kuvvet ile Elektromanyetik Kuvvet arasında ise "milyon kere milyon"dan daha büyük bir fark bulunmaktadır.

Eğer bu değerler biraz farklı olsalardı ne olurdu?

Protonlar çekirdekte birarada durmaz, elektronlar etrafa dağılır ve evrende tek bir tane bile atom olmazdı. Tüm evren, radyasyondan ibaret olurdu. Yıldızlar, gezegenler ve insanlar, kısacası hiçbir şey var olamazdı.

Örneğin şu anda bedenimizi oluşturan atomların Güçlü Nükleer Kuvvet'i birazcık olsun zayıflasa, vücudumuz bir anda tuzla buz olurdu. Bunun gerçekleşmesi için sadece "binde birlik" bir oynama bile fazlasıyla yeterlidir.

Atomun içindeki bu detayları inceledikçe, tüm bunları tek bir Kudret Sahibi'nin her an düzen içinde tuttuğu gerçeği ile karşılaşırız. Bu üstün sanatın Sahibi, tüm alemlerin Rabbi, Hakimi ve Yaratıcısı olan Yüce Allah’tır.

Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım:

Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisi'nden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halim'dir, bağışlayandır. (Fatır Suresi, 41)