15 Temmuz 2016 gecesi Türkiye’de tarihi bir gün yaşandı. Ordu içinde örgütlenen bir grup insan meşru hükümeti darbeyle devirme girişiminde bulundu. Darbeler her zaman acı ve felaketlere sebep olur. Ancak bu sefer akıl almaz zulümler yaşandı, Türkiye tarihte örneği görülmemiş olaylara şahit oldu. Tanklar sivilleri ezip paramparça etti, helikopterlerden sivillerin üzerine ateş açıldı, TBMM bombalandı, elinde hiçbir silahı ve gücü olmayan vatandaşlar alnından vurularak şehit edildi. Türk askerinin asla yapmayacağı bir acımasızlık, Ordu içine sızmış bir grup tarafından gerçekleştirildi. Milletimiz bu zulme, polisimiz ve askerimizle el ele vererek karşı durdu ve ülkemiz aleyhine planlanan oyunu bozdu.
Türkiye, aynı diğer Ortadoğu ülkeleri gibi, neredeyse 150 yıldır bir türlü vazgeçilmeyen planlar dahilinde dıştan ve içten müdahalelere sahne oluyor.
Kardeşlerimizle sevgi bağlarının kurulması bu karanlık yapıları rahatsız ediyor. İslam alemindeki savaşları durdurmak için Müslümanların müttefik olmasına karşı çıkılıyor. Bu tip darbe, işgal ve iç savaş gibi planlarla da Türkiye zayıflatılmak isteniyor, Suriye ve Irak’a benzetilmesi hedefleniyor.
Son yıllarda özellikle İngiliz ve Amerikan basınında çıkan, Türkiye’de darbe olmasını destekler mahiyette yazılar, Türkiye’nin terör örgütü PKK tarafından bölündüğünü gösteren haritalar, bin yıldır Anadolu’da barış içinde yaşayan Alevi ve Sünnilerin çatışacağını öne süren iddialar da bu planların en bariz kanıtlarından. Uluslararası basında çıkan “Türkiye'de Darbe olabilir mi?” başlıklı, Erdoğan’ın askeri darbe ile görevden indirilmesi ve sonrasında yaşanacakların anlatıldığı yazılar ise son derece dikkat çekici...
Darbeyi Organize Eden Aktörlere Önemli Mesajlar Verildi
Türkiye’yi bölmeye yönelik oyunlara kesinlikle müsaade edilmeyeceği, Türkiye’nin silahlı kalkışma girişimlerine topyekün karşı çıkacağı, ortaya konulan son destanla bir kez daha gösterildi.
Türk milletinin, her şeyden önce vatan menfaatini gözettiği, Allah aşkıyla korkusuzca hareket ettiği, bir darbe veya bir işgal karşısında ne derecede yiğit olduğu bir kez daha ortaya kondu.
Darbenin başarısız olmasının ardından da, birbirine muhalif partiler ortak mitingler, yürüyüşler düzenledi. Şu ana kadar ciddi şekilde birbirine karşıt görüşte olan her kesimden insanlar el ele, demokrasi için, vatan için bir aradaydılar.
Sonuç olarak, bu hadise Türk Milleti için adeta bir test oldu. Bütün dünyaya cesaret ve güzel ahlak dersi verildi. Gösterilen vefa, kalite, olgun ve aklı selim davranışlar herkesin takdirini kazandı. Güzel, imanlı, şuurlu ve cesur bir gençliğin yetişmiş olduğu ortaya kondu.
Türk Milleti, Allah’ın izniyle bundan sonra da önemli mesajlar vermeye devam edecek. Türkiye, kıyamete kadar kardeşlikte ve fedakarlıkta örnek olmayı sürdürürken, insani yardımlarda elde ettiği dünya şampiyonluğunu da koruyacak. Kaliteli, modern, estetiğe ve sanata muazzam derecede önem veren, farklılıkları en güzel şekilde kucaklayan bir ülke olarak dünyaya sevgide öncülük edecektir.