Canlıların Konuştuğu Görünmez Dil : FEROMONLAR
Koku hayatımızda çok önemli bir yer tutar ancak kokusunu almadığımız halde beynimizi uyaran bazı maddeler var. Çevremizdeki pek çok canlı birbiri ile konuşurken kokusuz ve renksiz molekülleri kullanırlar. Bunlara feromon denir. Peki havada bu kadar çok feromon dolaşırken, ve onları göremez ve koklayamazken, nasıl olur da tüm mesajlar doğru yere ulaşır?
Feromon latince “taşınan hormon” kelimelerinden meydana gelir. Canlıların sadece kendi türlerini uyarmalarını sağlayan kimyasal moleküllerdir. Çok az miktarlarda bile çok etkilidirler ve arıların ürettiği feromonları sadece arılar algılarken, karıncalarınkini ise sadece karıncalar algılar. Ancak bazı canlılar bu maddeyi, Allah’ın dilemesi ile müthiş bir akıl göstererek kullanırlar ve diğer canlıları istedikleri şeyleri yapmaları için yönlendirirler.
Feromonlar pek çok amaçla üretilebilir. Arılar bir tehlike olduğunda düşmana karşı savaşırken diğer arıları çağırmak için feromon üretirler. Bazı bitkiler ürettikleri feromonlar ile çevrelerindeki bitkileri onları yemeye çalışan canlılara karşı uyarırlar. Uyarılan bitkiler yapraklarında kötü tat oluşturan maddeler üretirler. Tavşan yavruları ise annelerinin ilgisini arttıran feromonlar üretirler. Karıncalar gittikleri yolu işaretleyerek kendilerinden sonra gelecek karıncalara iz bırakırlar. Köpekler, kediler kendi bölgelerini işaretlemek için, bazı böcekler ve kelebekler ise kilometrelerce uzaklıktaki eşlerini çağırmak için feromon üretirler.
Bir tür arasında kullanılan feromonların, normalde başka hiçbir tür tarafından anlaşılmaması beklenirken, bazı canlılar onlara faydalı olanları üretebilir ve kullanabilirler.
Yeryüzünde 30.000’den fazla orkide çeşidi bulunur ve bunların en az üçte-biri polenlerini yaymak için diğer canlılara ihtiyaç duyar. Ancak bu canlıları kendilerine çekecek kadar çok nektar içermezler. Bunlardan biri Çin’in Hainan adasında yaşayan Aldatıcı orkidedir (Dendrobium sinense). Bu orkidede hiç nektar bulunmaz. Ancak o bölgede yaşayan bir yaban arısı türünü kendisine çekecek şekilde yaratılmıştır. Orkide, yaban arsının fark edebileceği bir feromon üretir ve o kadar doğru kimyasal özelliklerde üretir ki, iki renkli yaban arası, karşılığında hiç nektar almadığı halde çiçeğe konar ve feromonun kaynağını arar. Ürettiği feromon aslında yaban arısının değil küçük bal arılarının bir araya toplandıklarını işaret eden feromondur. Yaban arıları küçük bal arılarını avladıkları için, çiçeğin içerisinde bal arısı olduğunu zannedip orkideye gelirler. Bu sırada da orkidenin polenleri vücutlarında toplanır ve onlarla birlikte uçup giderler.
İlk defa bir orkidenin, polenlerini taşıyan canlıyı, avladığı canlının sinyalini vererek çağırdığı keşfedilmiştir. Bir bitkinin başka bir canlıyı çağıracak bir mekanizmayı kendi yapısında tesadüfler dizisi sonunda oluşturamayacağı açıktır. Orkide ne kendinin şuurundadır, ne yaban arısını bilir, ne de yaban arısının nasıl avlandığını. Allah hem bitkide bu arıları kendine çekecek mekanizmayı yaratmıştır hem de arılarda bu bitkiden polenleri alıp taşıyacak sistemi... Bunların hepsi Allah’ın mükemmel yaratma sanatındaki detaylardır.