Okyanusların dibinde hiç bilmediğimiz canlıları keşfettik, dünyanın en yüksek dağlarına tırmanan insanlar oldu hatta kendimize dünyanın yörüngesinde yeni bir ev bile inşa ettik. Ancak konu ayaklarımızın altındaki olduğunda aslında çok da fazla bir şey yapabildiğimiz söylenemez. Dünyanın altımızda bulunan kısmının %99’u keşfedilmemiş durumda... Yani aslında detaylar hakkında pek bir şey bilmiyoruz.
Düşünün Dünya’da açılan en derin çukur ile sadece 11 km kadar derine inildi. Açılan bu en derin çukur bile dünyanın merkezinin derinliğine göre yüzeydeki bir iğne deliğinden farksız....
Dünyanın merkezinden yüzeyine kadar tam 6.371km’lik bir mesafe bulunur. Saatte 100 km hızla giden bir arabayla bu yolu gitmek yaklaşık 2,5-3 günümüzü alırdı. Ancak dünyanın merkezi o kadar sıcak ve yüksek basınçlı bir yer ki, oraya gitmek ve hayatta kalmak mümkün değil.
Görüntülerde de izlediğimiz gibi yer yüzeyinden yaklaşık 5.000 km derinlikte bulunan dünyanın merkezindeki koşullar bizim bildiğimizden çok farklı. Merkezde basınç milyonlarca kez artar, ısı güneşin yüzeyindeki sıcaklıklara kadar yaklaşır.
Biz yeryüzünde, dünyanın çekirdeğindeki sıcaklık ve basınçtan uzakta, çok rahat bir hayat sürüyoruz. Üzerinde yürüdüğümüz toprak bir elmanın kabuğu kadar ince ve biz bu incecik kabuğun üzerinde rahatça bu anlattıklarımızın hiç farkında olmadan yaşayabiliyoruz.
Bu da Allah’ın dünyayı ne kadar mükemmel koşullarda ve korunaklı yarattığını gösteren önemli delillerdendir.