Yıldırım...
Hayatımızda görüntüler müthiş bir hızla akıyor ve biz de her şeyi gördüğümüzü düşünüyoruz. Gerçek ise bundan çok uzak... Gözlerimiz, yaşanılan her şeyi görmek için kimi zaman çok yavaş kalabilir.
Göz kırpmamız yaklaşık 50 milisaniye ve gördüklerimizi beynin algılaması ise 150 milisaniye sürer.
Biz bu zaman atlamasının farkında bile değiliz. Yaşamımızı gayet rahat devam ettirebiliyoruz.
Oysa bu birkaç milisaniyede gerçekleşen, hiç görmediğimiz olağanüstü şeyler var. Dünya, fark edemeyeceğimiz hızda olup biten bir çok şeyle dolu...
Hızlı çekim kameralar görüşümüzden binlerce hatta milyonlarca kez daha hızlı görüntü yakalarlar. Son yıllarda geliştirilen bu kamera teknolojisi sayesinde gözümüzün limitlerini aşıyor ve hiç görmediklerimizi görebiliyoruz. Yüksek hızlı kameraların 300 kez yavaş çekimde kaydetme tekniği sayesinde yıldırımlar hakkında yeni bilgiler elde edildi.
Dünyada her saniye yaklaşık 100 kez şimşek çakar. Gökyüzünden süzülen bu elektriğin miktarı kimi zaman bir milyar volta kadar ulaşıyor. Güçlü bir fırtına, Hiroşima'ya atılan Atom bombasından 100 kat daha fazla enerji açığa çıkarmaktadır.
Gözlerimizle enerjinin bulutlardan aşağı doğru indiğini görürüz. Ama elektriğin kimi zaman da yerden bulutlara doğru uzandığı yakın zamana kadar bilinmiyordu.
Şu anda izlediğiniz görüntüde yıldırım elektriğinin aşağı doğru düşmek yerine, yukarı doğru hareket ettiğini rahatlıkla görebiliyoruz. Bu yıldırım düşerken çok şaşırtıcı bir şey yaşanıyor. Yerden de buluta doğru bir akım oluyor. Yerden 100 metre yükseklikte bu iki akım birleşiyor ve iletkenliği çok fazla olan bir koridor oluşuyor. İşte bundan sonra yıldırımı Allah’ın dilemesi dışında hiçbir şey durduramaz, pozitif yük hızla buluta doğru onu nötr hale getirmek için yükselir. Bu koridordan yerden göğe doğru neredeyse ışık hızının üçte biri hızla yükselen akım yıldırımın göze gelen şiddetli ışığını da oluşturur. Ardından yine yukardan yere iner ve iki taraf arasındaki fark sıfırlanana kadar bu olay 10-12 kez tekrarlanabilir. Yıldırımın kolları toprağa ulaşmak için uygun bir yer arar. Saatte 161.000 km hızla ilerleyen yıldırım göremeyeceğimiz hıza sahiptir. Görüntülerde izlediğimiz yerden yukarı doğru uzanan yıldırımın elektriği çok şiddetli, yıldırımdan daha fazla yük taşıyor.... Biz bu ters yıldırımın belirgin hareketini tam anlamıyla göremeyiz. Şimşeğin yere düştüğünü görebiliriz, belki biraz titrediğini görebiliriz fakat tüm görebileceğimiz budur.
Burada sadece bir yönünü ele aldığımız, şimşeğin tüm özelliklerini göz önünde bulundurduğumuzda, ne kadar hayranlık uyandırıcı bir yaratılış ile karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Şimşek, çevremizdeki bir çok şey gibi, bir yaratılış harikasıdır. Gözle görülemeyen artı ve eksi yüklü parçacıkların arasından böylesine büyük bir gücün çıkması, şimşeğin üstün bir Aklın, Yüce Allah’ın eseri olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu güçten bitkiler için faydalı olan azot moleküllerinin ortaya çıkması, şimşeğin birçok amaçla özel olarak yaratıldığını da ispatlar.
Allah şimşeğe Kuran`da özel olarak dikkat çekmiştir. Kuran`daki surelerden biri olan Ra`d Suresi`nin anlamı "gök gürültüsü"dür. Allah, şimşek ile ilgili ayetlerde şimşeği bir korku ve umut olarak insanlara gösterdiğini bildirmiştir. Gerçekten de şimşeğin çakması yağmurların yağacağına işarettir ve yağmurlar ya ekinlere bereket olarak umut verecektir ya da sel, taşkın, toprak kayması gibi felakete sebep olarak insanları korkutacaktır. Allah, Kuran’da şöyle bildirmiştir:
"Size bir korku ve umut (unsuru) olarak şimşeği göstermesi ile gökten su indirmek suretiyle ölümünden sonra yeri onunla diriltmesi de, O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilecek bir kavim için gerçekten ayetler vardır." (Rum Suresi, 24)