Atatürkçülük adı altında dinsizlik propagandası yapılmasına da Atatürk'e söz edilmesine de kanunla hukukla müsaade etmeyiz.

Adnan Oktar’ın 2 Temmuz 2017 tarihli A9 TV röportajından


Adnan Oktar: Atatürk konusunda bazı adamlar cesaretlendiler, çok büyük hata yapıyorlar. Yani çok vahim bir durum var. Hükümet bu konuda çok titiz ve dikkatli olsun. Tayyip hocamdan da ben istirham ediyorum. Bazı münasebetsizler Atatürk'e karşı atağa geçtiler. Yani asla beceremeyecekleri ve asla başarılı olamayacakları bir oyun oynuyorlar. Altında kalır, ezilirler, akıllarını başına alsınlar. Bu milletin tamamı Atatürk'ü sever. Atatürk dindar, mümin, muttaki, milliyetçi, sağlam bir delikanlı. Sağlam bir Osmanlı subayı, sağlam bir cumhuriyet delikanlısı. Modern Türkiye'nin kurucusu, banisi, nezih, kibar bir insan. Ha yüzde yüz kusursuzdur demiyorum. İnsan hataları var, günahlar var ama genel hatlarına çok mükemmel bir insan. Gayet de büyük faydası olmuş Türkiye'ye. Böyle sinsice ve akılsızca yavaş-yavaş Atatürkçülüğü yok edeceklerden eminim. Bizim milletin tamamı Atatürkçüdür. Yani Atatürkçü demek Atatürk'ü seven demektir. Yani aydın, Kur'an Müslümanına Atatürkçü denir. Veyahut sahabe ahlakına da Atatürkçülük diyebilirsin. Atatürkçünün adı sahabe ahlakıdır. Yani anlaşılması için söylüyorum. Yani daha Türkçesi Atatürk'e saygısızca, delice, ahmakça bir cesaretle saldırmaya kalkanlar rezil rüsva olurlar. Hadlerini bilsinler. Bu çok tehlikeli olur. Ateşle oynamış olurlar. O ateş onları yakar. Atatürk çok güzel bir model Türkiye için. Gençlik için de çok güzel model. Tipiyle, tavrıyla, oturmasıyla, kalkması, konuşmasıyla, yiğitliğiyle, delikanlılığıyla her şeyle örnektir. Güzel bir insan. Atatürk'e laf istemiyoruz. Ha Atatürk adı altında dinsizlik propagandası yapmaya kalkan olursa zaten hakkını avcına koyarız. Çünkü Atatürk mümin, muttaki, nur gibi Müslümandı. Bak Kuran'ı gördünüz. Hep cebinde taşıyor Atatürk. Elmalı Kuran tefsirini yaptırdı. İlahiyat fakültelerini kurdurdu. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kurdurdu. İmam Hatip Liselerini kurdurdu. Türkiye'de dinle ilgili bütün müesseseleri kuran Atatürk'tür. Modern İslam anlayışının Türkiye'ye yerleştirilmesinde de bir Mehdi öncüsü olarak görev yapan kişi de odur. Akılsızca ve aptalca teşhislerle Atatürk'e laf söylenmesini istemiyoruz. İnşaAllah. Atatürk bütün gücüyle, gençliğine, delikanlılığına, her şeyini Allah için harcadı. Yoruldu, genç yaşında da vefat etti. Daha Türkçesi şehit ettiler benim gördüğüm. Zehirlediler kininden. İngiliz devin Devleti'nin en öfkelendiği insandı. Bak İngiliz Derin Devleti'nin yamakları, İngiliz Derin Devleti'nin en öfkelendiği insana karşı tavır alıyorlar. Densizlik istemiyoruz. Atatürk namazın da kılıyordu, hutbe de okuyordu, Kur'an'ı Arapça üstünden mükemmel okuyan birisiydi. Hep Kuran harflerle yazışıyor Atatürk. Kur'an harflerini hep sevmiştir Kur'an harflerini. Dolayısıyla Atatürk'e yönelik tavır, bir daha söylüyorum, bazı densizlerin deli cesaretiyle yaptıkları ataklar başlarına geçer, münasebetsiz bıraksınlar, hadlerini bilsinler. Türkiye bildikleri gibi Türkiye değil. Türkiye modern, aklı başında, sahabe İslam'ının yaşandığı Türkiye. Sahabe İslam'ını da ilk gelenekçi Ortodoks İslam'ına karşı ortaya koyan da rahmetli Atatürk'tür. Müzik, resim, heykel, sanatın bütün dalları, özgür düşünce hep rahmetli Atatürk sayesinde olmuştur. Tekrar söylüyorum aman ha, aman ha, aman ha, bazı densizler akılsızca ve aptalca cesaret göstertiyorlar. Gücünün çok üstünde. Aklının çok üstünde, gücünün asla yetmeyeceği ahmakça bir işe girişiyorlar. Rezil rüsva olurlar. Tekrar söylüyorum. Aman ha, aman. Densizlik yapmasınlar. Dinliyorum evet.

Bülent: Atatürk'ün cebinde taşımış olduğu Kuran'ı gösterebiliriz, Adnan bey.

Adnan Oktar: Rahmetli hayatta hiç cebinden çıkartmadı bu Kuran'ını.

Bülent: Ve tesbihini.

Adnan Oktar: O tespihini de hiç yanından bırakmıyordu Atatürk. Hatası günah herkesin oldu. Ama genel yönüyle, ana hatlarıyla, ana hatlarıyla, mükemmel üstü mükemmel bir insan. Kibarlık, nezaket, efendilik, süper. Bir konuşması vardı, filmi var mı bizde?

Bülent: Bakayım.

Adnan Oktar: İran Şahı'yla bir konuşması var. Ya kardeşim böyle kibarlık, böyle nezaket bu devirde çok nadir rastlanır. Böyle bir görgü. Evet

Ya şu kibarlığa bak, şu nezakete bak ya. Yani Türkiye'nin neresinde bu görülebilir ya? Çok zor ya. Evet.