Fillerin ayak tabanları aslında göründükleri kadar sert değildir. Ayaklarında onların güçlü adımlarının etkisini yumuşatacak özel bir dahili tampon vardır.
Bizim ağırlığımızdan 40 kat daha ağır olabilen böylesine büyük bir hayvan için fillerin ayakları şaşırtıcı derecede küçüktür. Yüzey alanı bizim ayaklarımızın iki katından biraz daha fazladır.
Filin ayağının arka kısmı süngerimsi kalkık bir topuktan oluyur ve yürürken büyük ölçüde ön beş parmağı üzerinde ilerler. Fil yürürken kalkık topuğu, basıncı oluşturduğu şoku emmek için sıkışır ya da genişler. Böylece filin bedenindeki diğer ağır kemikleri basınçtan korur. Adeta fil yüksek topuklu spor ayakkabı giyiyor gibidir. 6 tonluk bu dev fil koştuğu zaman sünger topukları üzerinde adeta zıplar ve bacak kemikleri yaylı bir baston gibi hareket ederek hayvanı yukarı iter. Bu harika sistem filin kemiklerini ve iç dokularını parçalanmaktan korur.
Fillerin daha pekçok muhteşem özelliklerinin yanında ayaklarındaki bu sistem de Allah’ın doğada yarattığı harikalardan biridir. Bilim insanları, mühendisler, tasarımcılar Allah’ın doğada yarattığı bu harika sistemleri tek tek keşfederek modern teknolojilere uyarlıyorlar. Doğadaki harikaları da teknolojinin bize sunduğu imkanları da yaratan Allah’tır.
“Yaratan, hiç yaratmayan gibi midir? Artık öğüt alıp-düşünmez misiniz? Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışacak olursanız, onu bir genelleme yaparak bile sayamazsınız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Nahl Suresi, 16-17)