- Dr. Roberts, evrim teorisinin çöküşüyle ve Yaratılış gerçeğiyle ilgili size ait “ilkesel cümlelerinizden” eklemek ister misiniz? Ya da bu teorinin geçersizliğini vurgulamak için eklemek istediğiniz bir nokta var mı?
- Kişisel ilkelerimden biri, yani en azından kişisel değerlerimden biri gerçek beni nereye sürüklerse sürüklesin kendimi gerçeği aramaya adamış olmam. Ben Tanrı'ya inanan bir evrimciydim, ta ki Hugh Ross’un bilimsel verilerle galaksilerin nasıl oluştuğu, evrenin oluşumu ve evrenin başlangıcı hakkındaki konuşmasını ve bu konudaki görüşlerini dinleyene kadar. Anlattıkları İncil’in Tekvin kitabından yaratılış ile ilgili anladıklarımız ile tam tamına aynı doğrultudaydı. İlk konuşmasında bunları duyduğumda, bilim ve Hristiyanlığın kutsal metinleri arasındaki derin bütünlüğü gördüm, bunun bende hem aklen hem de kalben ve ruhen bir karşılığı vardı. İşte tam o noktada evrimin iddiaları, evrimi destekleyen kanıtları ve evrimi desteklemek için gerekli olan kayıp delilleri daha derinden incelemeye başladım. Eğer olaylara gerçeği bulmaya kendimizi adamış halde yaklaşırsak - ve tekrar ediyorum, ben kişisel ilkemin gerçeği arayan bir kişi olmak ve gerçek beni nereye sürüklerse oraya gitmek olduğunu düşünüyorum-, gerçek beni, evrimi, özellikle de kimyasal ve makroevrim seviyesinde sorgulamaya itti. Artık kendimi teist bir evrimci olarak değil, bir ilerici Yaratılışçı olarak nitelendiriyorum. Tanrı’nın evreni, Kambriyen patlamasındaki canlıları ve Adem ve Havva’nın şahsında insanlığı bir emriyle yarattığına inanıyorum.