Her konuşması güzel. Her konuşması Müslümanca. Hep hikmetli. Bak ne demagoji yapıyor ne böyle politik boş konuşmalar yapıyor. Tam hayati konulara, fazla kelime kullanmadan mükemmel bir hikmetle vurgusunu yapıyor. Mükemmel. Her konuşması kitap olacak gibi. Gayet güzel. Bazı cemaatler belanın içinden onları Tayyip Hocanın kurtardığını unutuyor. Çok büyük vicdansızlık ve vefasızlık yapıyorlar. Sokağa çıkamıyordunuz sokağa. Beni konuşturmayın yani. Rahat rahat “Müslümanım.” diyecek hale gelmenize vesile oldu o insan. Bin bir türlü belanın içine girerek akıl almaz hakaretleri göze aldı, defalarca suikasta uğradı. Yiğitçe, aslan gibi, delikanlıca Müslümanların huzuru, rahatı için bunu yaptı. Bir tek Türkiye için mi? Bütün İslam alemi için hayatını ortaya koyuyor. Bazı uyuntu Müslümanlar, bazı uyuntu Müslüman cemaatler nankörlük yapıyor, hıyanet yapıyor ve hainlik yapıyor. Tayyip Hocaya ters dönüyorlar. Varsa daha iyi alternatifin söyle. O da yok. Ne istiyorsun? Belanı mı arıyorsun, ne istiyorsun yani? Alternatif söyle. “O da yok.” diyor. O zaman zorun ne? Şimdi saysam sabaha kadar sayarım Müslümanlara sağladığı imkanları, nimetleri. Niye nankörlük yapıyorsun? Ee? Onun gibi değilmiş. Öbürüne soruyoruz, o da diyor ki: ”Benim gibi değil.” Hangi birinize uyum sağlasın o? Ne mecburiyeti var ayrıca? O ne diyor: “Ben Müslümanım Elhamdülillah. Kuran’a uyuyorum. Kuran Müslümanıyım. Mezhep kabul etmiyorum. Bütün Müslümanlar kardeştir.” Müslümanın söyleyeceği söz budur. Sen ne diyorsun: “Benim mezhebimden olanı kabul ederim, benim mezhebimden olmayanı kabul etmem.” Deccallık yapıyorsun. Alenen deccallık yapıyorsun. Müslümanları birbirine düşürmeye çalışıyorsun. Müslümanları birbirine kırdırmaya çalışıyorsun. Böyle imkanı size Allah gönderdiğine göre, imkanı iyi değerlendirmesi gerekir her insanın. İslam coğrafyasının hemen her yerinde Müslümanlar, bin bir türlü zorluk, sıkıntı, korku ve acı içinde yaşıyorlar. Bombardıman, ateş, kurşun yağmuru altında yaşıyorlar. Şehit oluyorlar, yaralanıyorlar, sakatlanıyorlar... Tayyip Hoca da canhıraş onları kurtarmak için uğraşıyor.
Türkiye’de de Müslümanlardan başörtülü kimse dışarı çıkamıyordu hanım kızlardan. Bak ben görüyorum iftiharla, onurla, göğsünü gere gere geziyorlar. Ne güzel. Poliste de başörtülü kadınlar var, devlet dairesinde de başörtülü kadınlar var. Eskiden tahayyül dahi edilemezdi. Sakallı amcalar istediği gibi ordu evine de giriyor, her yere geliyorlar. Değil mi? Müslümanlar çok rahatladı. Vesile oldu yani. Gürül gürül Kuran-ı Kerim okuyor. Mesela şehit evine gidiyor, yanık sesle Kuran-ı Kerim okuyor. Bu tahayyül dahi edilemezdi. Allah senin eline güzel bir nimet verdi. Sen ne istiyorsun? İngiliz Derin Devleti’ne uşaklık yapan böyle pasif, teslimiyetçi, zavallı adamlarla sinsi sinsi iş birliği yapıyorsun. Onlar da korkak ürkek, tüylek. Böyle kenardan kenardan çaktırmadan muhalefet ediyor. Erkekçe, Müslümanca, böyle göğsünü gere gere ortaya çıkmıyor. Yani kalleşçe ve sinsice. Bu çirkinliktir, vicdansızlıktır, nankörlük, vefasızlık, bir felakettir, haramdır. Müslümanın yapacağı bir şey değil. O insan bütün gençliğini, çocukluğunu, delikanlılığını İslam’a, Kuran’a sarf etti. Bahaneleri o kadar münasebetsiz, o kadar densizce ki anlatılabilir gibi değil. Şimdi diyor ki: “ Hanımlarla tokalaşıyor, ben ona oy vermem.” Bak münasebetsize bak. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı yabancı ülkeye gidiyor, yabancı ülkenin başbakanı elini uzatıyor; ne yapacak, elini geri mi çekecek? Densizliğe bak, münasebetsizliğe bak yani. “Peki sen alternatif göster.” diyoruz. “Yok, alternatif yok.” diyor. O zaman belanı arıyorsun. Böyle densizlik olmaz. Tayyip Hocayı bütün Ümmet-i Muhammed’in desteklemesi benim kanaatime göre farz. Lafı uzatmaya gerek yok. Ya alternatif göstersinler ya da destekleyecekler. Lamı cimi yok. Yani vicdansızlık, vefasızlık, kalleşlik, hıyanet çok korkunç bir şey. Kim yaparsa yapsın. Adam çeşitli nedenlerden başka partilere oy veriyorsa başka. Şahsını destekle diyorum ben. Şahsını destekle. İngiliz Derin Devleti ile bir çatışma var. (Tayyip Hoca) Müslümanların lideri konumunda. Müslüman milletin lideri konumunda. Yani Emir-ül Müminin. Ulu’l Emr yani. Ulu’l Emr’e itaat nedir? Farz. Ee ne uzatıyorsun? Aç bütün fıkıh kitaplarına bak. Ulu’l Emr’e itaat farzdır. Namazını kılıyor mu? Kılıyor. Orucunu tutuyor mu? Tutuyor. Zekatını veriyor mu? Veriyor. Hacca gidiyor mu? Gidiyor. Kelime-i Şehadet getiriyor mu? Getiriyor. Ne eksik? Her şey tamam. İslam, Kuran için sabahtan akşama kadar İslam için hizmet ediyor mu? Ediyor. Ee zorun ne o zaman? Ne istiyorsun yani? Haset ediyorsun. Başka bir dert yok yani. Şimdi başka partiye oy verenlere ben saygı duyuyorum, bir şey demiyorum. Yani normal. MHP’li okur, CHP’li olur. Fakat Tayyip Hocanın şahsının desteklenmemesi benim kanaatim haram. Desteklenmesi de farzdır. Ulu’l Emr’e itaat farz, açık. İslam aleminin başsız olduğu görülüyor. İslam alemine bütün gücüyle yardımcı olmak istiyor. İslam ülkeleri de sevi duyuyorlar, saygı duyuyorlar. Bir nevi lider kabul etmişler, anlaşılıyor üsluplarından. Ee sen de destekle. Partine ben saygı duyuyorum, bir şey dediğim yok. Ama şahsıyla uğraşma, aleyhine üslup geliştirme, konu çıkartma, haset de etme, kıskançlık da yapma. Bak FETÖcüler kıskandı. Diyor ki: “Biz 40 yıldan beri hizmet ediyoruz.” Ne yapmışsın? İngiliz Derin Devleti’nin uşağı olmuşsun. Böyle bir şeyde bu konuyu anlamazdan gelmenin alemi yok. Hem ayıp hem günah hem yazık hem çok çirkin. Bu muhalefet kafasında olan bazı cemaat mensupları, bazı cemaatler nankörlüğün ne demek olduğuna bir baksınlar, hıyanetin ne demek olduğuna bir baksınlar. Nankör ve hainler, hıyanet ediyorlar demiyorum. Baksınlar sadece. Vefasızlık nedir, kahpelik nedir, kalleşlik nedir bir baksınlar. Kuran’ın hükmüne göre baksınlar. Başka bir şey demiyorum yani. Bak herhangi bir suçlamada bulunmuyorum. Sadece bunların hükmüne bir baksınlar. Durumlarına bir baksınlar, kendilerine bir baksınlar.
(Cumhurbaşkanımızın dün yaptığı İslam Birliği’nin önemini anlatan konuşması var.)
Tayyip Erdoğan: Şayet bugün kadim İslam beldelerinden ezanlar yerine dumanlar yükseliyorsa, bunun nedeni biraz da Müslümanların basiretsizliğidir. İslam dünyası bu derece bölünmüş olmasa hiçbir güç Müslümanların Harim-i İsmeti’ne Allah’ın izniyle el uzatamaz. Müminler Peygamber Efendimiz (sav)’in buyurduğu gibi bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlense, hiç kimse milyarlarca insanı karşısına almaya cesaret edemez.
Sen eğer böyle bir insanı desteklemiyorsan, ben sana ne diyeyim? Allah basiretini açsın, aklını açsın. Ne diyeyim yani?
“Bu çok önemli, bunun vurgulanması.” dedim. “313 kere söyle hocam.” dedim. 313 kere söylesin. 314. de olacak. Bak bana güvensin. 314. de olacak inşaAllah. Devam.