Adnan Oktar’ın 13 Ekim 2017 tarihli A9 TV sohbetinden
VTR: İnsanları nasıl mutlu edebiliriz bunu merak ediyorum?
ADNAN OKTAR: Canımın içi, bir kere Allah inancı olmadan insanın mutlu olması mümkün değildir. Akılcı bir düşün, zavallı bir insan var sabah kalkıyor duş alıyor, yemek yiyor, işe gidiyor geliyor. Yine duş alıyor yemek yiyor işe gidip geliyor bomboş bir hayat. Sonunda da ölüp yok olacağına inanıyor, yani sonsuza kadar yok olacağına. Böyle bir varlığın mutlu olması mümkün değil, mahvolur böyle bir insan. Hayat ona cehenneme döner. Hayat ancak imanla, Allah korkusu, Allah sevgisiyle anlamlı olur. Allah tabii kendini rida perdesi altında gizlemiştir. Allah’ın o perdelerini mümin imanın nuruyla açacak, açtıkça Allah’ı görecek ve Allah’a yaklaşacak. Onun dışında mutlu olmak mümkün değil. Nasıl mutlu olsun, bin bir türlü hastalık var dertler var, başı ağrıyor, sırtı ağrıyor, uykusuzluk var, akşam oluyor uykusu geliyor, sabah oluyor acıkmış oluyor. İşe gitmesi gerekiyor kuyrukta bekliyor bilmem ne, bu alenen sürünme. Ama imanla hayatın her bölümü bir sevinç meselesi. Her çektiği zorluk Allah’a yaklaşmasına mühim bir vesile. Allah’a olan aşkına ve Allah’ın yarattıklarına olan sevgisine bir vesile. Ve muazzam bir sevgi gelişmesi oluyor o zaman ve muazzam bir derinlik oluyor. O yüzden en başta iman hakikatleriyle, Kuran mucizeleriyle yani imanı vurgulayan, imanı ispat eden, imanı açan, imanda kanaati pekiştiren, Allah’a imanda insanlardaki tereddütleri yok eden bilimsel, akılcı, mantıklı izahlarla insanların beyin kapasitesini açmak, düşünce ufkunu açmak, Allah’a olan kanaatlerini pekiştirmek güçlendirmek. Zayıfsa iyice güçlendirmek, yoksa yeniden imana gelmesini sağlamak en hayati konudur. Mutluluğu sağlayan ana neden budur. Bunun dışında insanların mutlu olması sunidir. “Bir eğlendik bir eğlendik” diyor, ne eğleneceksin? Yok olacağını düşünüyorsun nasıl eğleneceksin? Zıplamayla nasıl insan eğlensin? “Bilmem ne yedik” diyor, ondan sonra da onun eziyetini çekiyorsun. Öyle bir şey yok. Ancak coşkun Allah sevgisiyle, Allah’a derin imanla insan mutlu olabilir. Bir de Allah Kendine yaklaşmanın yolunu kapamamış. Ama tabii çok fazla perde vardır. Mümin aklını kullanarak o perdeleri tek tek aşacak aşacak aşacak, aştıkça Allah’ı daha net görmeye başlar. Aştıkça daha net görmeye başlar. Ömrü boyunca o 70 bin perdeyi aşmaya çalışacak. Her aştığında Allah daha belirginleşir kafasında, gönlünde. Bir perde daha bir perde daha bir perde daha, aslında hakkul yakine kadar kapı açıktır imanda. Ama hiç olmazsa ilmel yakin, aynel yakin tabir edilen derinliğin alınması gerekiyor mutlaka.
VTR: İnsanları nasıl mutlu edebiliriz bunu merak ediyorum?
ADNAN OKTAR: Canımın içi, bir kere Allah inancı olmadan insanın mutlu olması mümkün değildir. Akılcı bir düşün, zavallı bir insan var sabah kalkıyor duş alıyor, yemek yiyor, işe gidiyor geliyor. Yine duş alıyor yemek yiyor işe gidip geliyor bomboş bir hayat. Sonunda da ölüp yok olacağına inanıyor, yani sonsuza kadar yok olacağına. Böyle bir varlığın mutlu olması mümkün değil, mahvolur böyle bir insan. Hayat ona cehenneme döner. Hayat ancak imanla, Allah korkusu, Allah sevgisiyle anlamlı olur. Allah tabii kendini rida perdesi altında gizlemiştir. Allah’ın o perdelerini mümin imanın nuruyla açacak, açtıkça Allah’ı görecek ve Allah’a yaklaşacak. Onun dışında mutlu olmak mümkün değil. Nasıl mutlu olsun, bin bir türlü hastalık var dertler var, başı ağrıyor, sırtı ağrıyor, uykusuzluk var, akşam oluyor uykusu geliyor, sabah oluyor acıkmış oluyor. İşe gitmesi gerekiyor kuyrukta bekliyor bilmem ne, bu alenen sürünme. Ama imanla hayatın her bölümü bir sevinç meselesi. Her çektiği zorluk Allah’a yaklaşmasına mühim bir vesile. Allah’a olan aşkına ve Allah’ın yarattıklarına olan sevgisine bir vesile. Ve muazzam bir sevgi gelişmesi oluyor o zaman ve muazzam bir derinlik oluyor. O yüzden en başta iman hakikatleriyle, Kuran mucizeleriyle yani imanı vurgulayan, imanı ispat eden, imanı açan, imanda kanaati pekiştiren, Allah’a imanda insanlardaki tereddütleri yok eden bilimsel, akılcı, mantıklı izahlarla insanların beyin kapasitesini açmak, düşünce ufkunu açmak, Allah’a olan kanaatlerini pekiştirmek güçlendirmek. Zayıfsa iyice güçlendirmek, yoksa yeniden imana gelmesini sağlamak en hayati konudur. Mutluluğu sağlayan ana neden budur. Bunun dışında insanların mutlu olması sunidir. “Bir eğlendik bir eğlendik” diyor, ne eğleneceksin? Yok olacağını düşünüyorsun nasıl eğleneceksin? Zıplamayla nasıl insan eğlensin? “Bilmem ne yedik” diyor, ondan sonra da onun eziyetini çekiyorsun. Öyle bir şey yok. Ancak coşkun Allah sevgisiyle, Allah’a derin imanla insan mutlu olabilir. Bir de Allah Kendine yaklaşmanın yolunu kapamamış. Ama tabii çok fazla perde vardır. Mümin aklını kullanarak o perdeleri tek tek aşacak aşacak aşacak, aştıkça Allah’ı daha net görmeye başlar. Aştıkça daha net görmeye başlar. Ömrü boyunca o 70 bin perdeyi aşmaya çalışacak. Her aştığında Allah daha belirginleşir kafasında, gönlünde. Bir perde daha bir perde daha bir perde daha, aslında hakkul yakine kadar kapı açıktır imanda. Ama hiç olmazsa ilmel yakin, aynel yakin tabir edilen derinliğin alınması gerekiyor mutlaka.