Adnan Oktar’ın 10 Kasım 2017 tarihli A9 TV sohbetinden
Dünyanın başından sonuna kadar gördüğümüz teknolojik aletler, yiyecekler, içecekler ne gördüyseniz cennetteki asıllarının kopyalardır. Yani usulen kopyalarıdır, zayıf kopyalarıdır. Bak kainatın en başından en sonuna kadar, mesela tekne gördüysen cennetteki aslının bir kopyasıdır ama zayıflatılmış bir kopyasıdır. Mesela elma görüyorsun; zayıflatılmış bir kopyasıdır, tablo görüyorsun; zayıflatılmış bir kopyasıdır. Mesela diyor ki, “cennet bahçelerinde, cennet pınarlarında, cennet sokaklarında, cennet pazarlarında şunlar şunlar vardır” diyor. Mesela cennet pazarlarını tarif ederken bu modern pazarları tarif eder tarzda anlatıyor hadis. Diyor ki bak “o pazarlarda duvarlarda posterler görürsünüz, güzel insan posterleri.” Bu ne zaman olur? Asrımızda oluyor, değil mi? “Onu beğendiği an kişi aynı o şekle gelir” diyor beğendiği an. Mesela “ne kadar güzel” diyor, mesela bir kadın bir kadını beğendiğinde hemen o kadının şeklini alıyor. Erkek de bir erkeğin yakışıklı olduğunu söylediğinde hemen kendisi o yakışıklılığa giriyor. Kalemden tut müzik cihazından çık, telefondan çık hepsinin aslı asıl mükemmeli cennettedir. Burada sadece flu kopyalarını görüyoruz. Ve kopyasını göstermek için Allah bize, mesela halı, cennette halılar var cennet halıları var, bu flu bir kopyasıdır mesela şu an gördüğünüz halı. Asıl cennette mükemmel halı vardır. Bizim halıya ihtiyacımız var mı cennette? Yok ama süs olarak var işte, mükemmeli vardır. Biz orada, burada alıştığımız için cennetin halısını beğeneceğiz. Cennet kıyafetlerini beğeneceğiz. Mesela ceket beğeniyorsak ceket, hanımlar mesela ayakkabı beğeniyor ayakkabı. Bunların hepsinin gösteriş amacı cennette tanınması içindir hepsi. Yüzük, bilezik, hanımlarda mesela küpe tanıtmak amacıyladır. Hep asılları cennettedir.
Cennette su altında insan, balık gibi oksijensiz yüzer yani hava alma ihtiyacı olmaz. Gökte de istediği gibi uçar, yükseklikten de korkmaz. İstediği gibi kendini yönlendirir rüyada olduğu gibi. Rüyada zaten Allah onu özellikle gösteriyor. Bazen de rüyada da insan su altında yüzer. Orada da görüyor. Nefes alma ihtiyacı falan hiç öyle bir sorun olmaz. Cennetin vasfıdır. Ama dünyada isteyip, özleyip yapmakta zorlandığımız her şey orada en mükemmeliyledir. Mesela hayvan sevgisi, orada her türlü hayvan çok fazla var ve istediğimiz gibi sevebileceğiz ama burada çok zor. Evde bakmak bile çok çok zor oluyor ama cennet öyle değildir. Her yer doludur hayvanlar, bitkiler, insanlar, gılmanlar, vildanlar, melekler, her yer cıvıl cıvıldır yani böyle kaynar adeta, güzellik kaynar.
Her türlü tehlikeli sporları insanlar güven içinde yapar yani kayak, paten falan hepsi tehlikeli burada mutlaka ayağını, bacağını kırar insanlar. Orada öyle bir şey yoktur. Yani özlem duyduğumuz her şeyin en mükemmeli olur. Mesela futbol da var oynarsın ama ayağını, bacağını kırmazsın. Mesela en iyi plonjondan olaylar yani mutlaka isabetli ve güzel eğlendiricidir. Yarışlar yine eğlendiricidir. Yani dünyada olan her şey cennette olması için meydana getirilir. Aklınıza gelen her türlü spor, her türlü olay yani voleybol, basketbol, şu bu falan, bunların tamamının yaratılış amacı, iğnenin bile yaratılış amacı cennette olacağı içindir. Her şey var cennette, aynısı vardır ama orada hayır içindir, güzellik içindir, fayda için kullanılır. Mesela geçenlerde de söyledim kadeh, mesela cennette de mikrofon vardır ama mikrofonun elektrik tertibatına gerek yoktur. Sesin zaten duyulur ama hoşuna gitmesi için vardır. Her türlü kristal eşya, cam, çerçeve, aklına gelen her türlü ahşap, beğeneceğimiz her şey, her türlü milyonlarca, milyarlarca zenginlik cennetin özelliğidir. Burada bize gösterilen her şeyin özelliği aslının cennette olmasıdır. Yani ufacık bir nokta bile olmuş olsa cennette mutlaka aslı vardır.
ADNAN OKTAR: Dünyanın başından sonuna kadar gördüğümüz teknolojik aletler, yiyecekler, içecekler ne gördüyseniz cennetteki asıllarının kopyalardır. Yani usulen kopyalarıdır, zayıf kopyalarıdır. Bak kainatın en başından en sonuna kadar, mesela tekne gördüysen cennetteki aslının bir kopyasıdır ama zayıflatılmış bir kopyasıdır. Mesela elma görüyorsun; zayıflatılmış bir kopyasıdır, tablo görüyorsun; zayıflatılmış bir kopyasıdır. Mesela diyor ki, “cennet bahçelerinde, cennet pınarlarında, cennet sokaklarında, cennet pazarlarında şunlar şunlar vardır” diyor. Mesela cennet pazarlarını tarif ederken bu modern pazarları tarif eder tarzda anlatıyor hadis. Diyor ki bak “o pazarlarda duvarlarda posterler görürsünüz, güzel insan posterleri.” Bu ne zaman olur? Asrımızda oluyor, değil mi? “Onu beğendiği an kişi aynı o şekle gelir” diyor beğendiği an. Mesela “ne kadar güzel” diyor, mesela bir kadın bir kadını beğendiğinde hemen o kadının şeklini alıyor. Erkek de bir erkeğin yakışıklı olduğunu söylediğinde hemen kendisi o yakışıklılığa giriyor. Kalemden tut müzik cihazından çık, telefondan çık hepsinin aslı asıl mükemmeli cennettedir. Burada sadece flu kopyalarını görüyoruz. Ve kopyasını göstermek için Allah bize, mesela halı, cennette halılar var cennet halıları var, bu flu bir kopyasıdır mesela şu an gördüğünüz halı. Asıl cennette mükemmel halı vardır. Bizim halıya ihtiyacımız var mı cennette? Yok ama süs olarak var işte, mükemmeli vardır. Biz orada, burada alıştığımız için cennetin halısını beğeneceğiz. Cennet kıyafetlerini beğeneceğiz. Mesela ceket beğeniyorsak ceket, hanımlar mesela ayakkabı beğeniyor ayakkabı. Bunların hepsinin gösteriş amacı cennette tanınması içindir hepsi. Yüzük, bilezik, hanımlarda mesela küpe tanıtmak amacıyladır. Hep asılları cennettedir. Cennette su altında insan, balık gibi oksijensiz yüzer yani hava alma ihtiyacı olmaz. Gökte de istediği gibi uçar, yükseklikten de korkmaz. İstediği gibi kendini yönlendirir rüyada olduğu gibi. Rüyada zaten Allah onu özellikle gösteriyor. Bazen de rüyada da insan su altında yüzer. Orada da görüyor. Nefes alma ihtiyacı falan hiç öyle bir sorun olmaz. Cennetin vasfıdır. Ama dünyada isteyip, özleyip yapmakta zorlandığımız her şey orada en mükemmeliyledir. Mesela hayvan sevgisi, orada her türlü hayvan çok fazla var ve istediğimiz gibi sevebileceğiz ama burada çok zor. Evde bakmak bile çok çok zor oluyor ama cennet öyle değildir. Her yer doludur hayvanlar, bitkiler, insanlar, gılmanlar, vildanlar, melekler, her yer cıvıl cıvıldır yani böyle kaynar adeta, güzellik kaynar. Her türlü tehlikeli sporları insanlar güven içinde yapar yani kayak, paten falan hepsi tehlikeli burada mutlaka ayağını, bacağını kırar insanlar. Orada öyle bir şey yoktur. Yani özlem duyduğumuz her şeyin en mükemmeli olur. Mesela futbol da var oynarsın ama ayağını, bacağını kırmazsın. Mesela en iyi plonjondan olaylar yani mutlaka isabetli ve güzel eğlendiricidir. Yarışlar yine eğlendiricidir. Yani dünyada olan her şey cennette olması için meydana getirilir. Aklınıza gelen her türlü spor, her türlü olay yani voleybol, basketbol, şu bu falan, bunların tamamının yaratılış amacı, iğnenin bile yaratılış amacı cennette olacağı içindir. Her şey var cennette, aynısı vardır ama orada hayır içindir, güzellik içindir, fayda için kullanılır. Mesela geçenlerde de söyledim kadeh, mesela cennette de mikrofon vardır ama mikrofonun elektrik tertibatına gerek yoktur. Sesin zaten duyulur ama hoşuna gitmesi için vardır. Her türlü kristal eşya, cam, çerçeve, aklına gelen her türlü ahşap, beğeneceğimiz her şey, her türlü milyonlarca, milyarlarca zenginlik cennetin özelliğidir. Burada bize gösterilen her şeyin özelliği aslının cennette olmasıdır. Yani ufacık bir nokta bile olmuş olsa cennette mutlaka aslı vardır.