Münafıklar kendilerince Müslümanların mücadele azimlerini azaltmak için vesvese verecek konuşmalar yaparlar

Münafıklar kendilerince müslümanların mücadele azimlerini azaltmak için vesvese verecek konuşmalar yaparlar

Müslümanın üslubu her zaman Kuran’a uygun, net, anlaşılır, samimi ve içaçıcıdır. Müslümanın konuşmasında kalplere ferahlık veren özel bir sıcaklık ve hikmet olur. Söylediği her söz Kuran’a mutabıktır ve karşı tarafın ruhuna şifa niteliği taşır. Buna karşı münafığın her sözünde gizli bir uğursuzluk, alttan alta verilmeye çalışılan Kuran dışı bir mesaj, ruhu sıkan bir anlatım ve vesvese verecek  karanlık bir ifade olur. Ancak unutmamak gerekir ki münafık bu tip bir konuşmayı hiç bir zaman kendisini deşifre edecek şekilde açık açık yapmaz. Münafıklar konuşmalarında çoğunlukla Allah’ın adını anar, ayet söyler, dini konuşma yapıyor gibi görünür. Ancak her cümlesinin içinde imanı zayıf olanları şüpheye düşürebilecek, insanların kafalarını karıştıracak, vesvese verecek, sıkıntıya sebep olacak ifadeler katar. Münafıklar bunu iyilik yapıyormuş gibi ya da tavsiyede bulunuyormuş gibi gösterir ama asıl amaçları Müslüman topluluğun içinde fitne çıkarabilmektir. Örneğin kendi küçük aklınca elçinin hakkında kendince üstü kapalı veya açık eleştiriler yapar ve bunu müslümanların daha iyi olmaları için yapıyormuş izlenimi vermeye çalışır. Onları sevdiği, onların daha iyi olmasını istediği için tavsiyede bulunduğunu söyler. Ancak asıl amacı elçiye karşı imanı zayıf olanların kalbinde şüphe uyandırmak, müslümanların arasını ayırmak böylece iman edenlerin mücadele azimlerini ve elçiye olan bağlılıklarını azaltmaktır.

Örneğin Peygamberimiz döneminde münafıklar küfre karşı savaşa çıkılacağı zaman, “bu sıcakta savaşa çıkmayın” demişlerdir. Ayette şöyle bildirilir:

Allah'ın elçisine muhalif olarak (savaştan) geri kalanlar oturup-kalmalarına sevindiler VE ALLAH YOLUNDA MALLARIYLA VE CANLARIYLA CEHD ETMEYİ (ÇABA HARCAMAYI) ÇİRKİN GÖREREK: "BU SICAKTA (SAVAŞA) ÇIKMAYIN" DEDİLER. De ki: "Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir." Bir kavrayıp-anlasalardı. (Tevbe Suresi, 81)

Ayette münafık ahlaksızlığının çok önemli özellikleri haber verilmektedir. Birincisi münafıkların haşa kendilerini Peygamberimiz (sav)’den dahi akıllı görmeleri ve kendi düşük akıllarınca Peygamberimiz’i eleştirmeleridir. İkincisi Allah yolunda çaba göstermeyi asla istememeleridir. Üçüncüsü mücadeleden kaçıyor gibi görünmemek için akılsızca bahaneler öne sürmeleridir. Devrin münafıkları Haşa Peygamberimiz’in havanın sıcak olduğunu ve sıcakta mücadele etmenin getireceği koşulların farkında olmadığını ima etmiş, bir yandan da imanı zayıf olanları mücadeleden alıkoymaya çalışmışlardır. Allah yolunda mücadeleden hem kendileri kaçmakta hem de Müslümanların güçlerinin zayıflamasına uğraşmaktadırlar. Dünyanın en akıllı, en vicdanlı, en merhametli, en derin düşünen, müminlere en düşkün insanı olan Peygamberimiz’in Müslümanları sıcakta mücadeleye çıkararak haşa onlara değer vermediğini iddia etmektedirler. Kendilerini de Müslümanlara değer veriyor gibi göstermeye çalışmaktadırlar. Oysa münafıklar için ne müslümanlar ne de İslam’ın hayrı önemli değildir. Onlar sadece bencilce kendi rahatlarını düşünmekte, Allah yolunda mücadele etmekten kaçmak için akılsızca bahaneler üretmektedirler. Münafıklar hava soğuk da olsa koşullar farklı da olsa bu sefer yine bir bahane bulacak hiç olmayacak bir şeyle yine Peygamberimize iftira edeceklerdir.

Münafıkların bu çirkin ahlakları günümüzde de vesvese verici, müminlerin azmini kırmayı hedefleyen, atalete yönlendiren konuşmalarıyla ortaya çıkar. Müminler için ise bu tip konuşmaların her biri şevklerini, Peygamberimize olan sadakatlerini, sevgilerini, itaatlerini artıran birer nimet olmaktadır. Münafıkların varlığı ve konuşmaları müminlerin dikkatinin açık olması, fikri mücadele azimlerinin güçlü olması için mühim bir vesiledir. Dolayısıyla münafıklar vesvese verip müminleri güçten düşürmeye çalışırken oyunları tam tersine döner. Müminler manen daha da güçlenir, Allah yolundaki ilmi çalışmaları daha da bereketli olur.



DEVAMINI GÖSTER

Benzer Eserler