Tuz Gölü’nde kristaller

Şu an, Türkiye’nin tuz ihtiyacının %40 ını karşılayan Tuz gölündeyiz. Tuz Gölü, yüzölçümü bakımından Türkiye'nin ikinci büyük ve en sığ gölü. Ankara, Konya ve Aksaray illerimizin sınırlarının kesiştiği yerde. Bu göldeki tuzun oluşumuna en önemli etken, çevrede jips ve tuz tabakaları içeren Oligosen formasyonunun bulunmasıdır. Ayrıca gölün sığ, buharlaşmanın şiddetli oluşu ve tabanındaki kaynaklardan tuzlu sular gelmesi de tuz birikmesine etken diğer faktörler.  Peki, her gün soframızda kullandığımız bu beyaz mucizeyi ne kadar tanıyoruz? Nasıl oluşur, yapısı nedir kısaca izleyelim ardından bu muhteşem mekanı incelemeye devam edeceğiz.

Tuz doğada sıvı halde denizlerde ve tuzlu göllerde, katı halde ise kaya tuzu şeklinde bulunur. Kimyasal olarak ise tuz asit ve bazların nötralleşmesinden elde edilir. Yani asit ve baz tepkimeye girdiklerinde ortaya bir su çıkar. Bu suyun yanında da katı bir atık oluşur. Bu katı atık tuzdur. Peki, tuzun moleküler yapısı kristal hali nasıldır hiç düşündünüz mü?

"Kristal" adını verdiğimiz şey, maddelerin katı haldeyken sahip oldukları geometrik molekül yapısıdır. Atomlar, bir molekülü oluşturabilmek için çeşitli şekillerde birleşirler. Ortaya çıkardıkları şekil üç boyutludur ve bu şekil molekül için son derece önemlidir. İşte, bir tuz kristali de birbirlerine bağlanmış olan sodyum ve klorür atomlarının üç boyutlu bir şekilde birleşmesi ile oluşur.

Görüyoruz ki, tek bir tuz tanesinin içinde, özel kimyasal bağlarla biraraya gelen atomların oluşturduğu bir dünya var. Allah dilemedikçe, bunların tek bir tanesi bile yörüngesinden sapmaz ve bu kararlılık sayesinde tuz her zaman bildiğimiz tuzdur.

 



DEVAMINI GÖSTER