Sayın Adnan Oktar'ın Yeni Açıklamaları (5 Eylül 2016; 20:00)

AHİR ZAMAN ALAMETLERİNDEN OLAN DABBE'NİN KURAN VE HADİSLERDEKİ TARİFLERDEN BİLGİSAYAR OLDUĞU ANLAŞILIYOR

Bilgisayara bakıyoruz silisyum, demir, bakır, çinko. Topraktan mamul bir dabbeden bahsediyor. Dabbe hareketli olan cisme denir. “Yüzü insan yüzü gibidir.” diyor. Bakıyoruz internette bir insan konuştuğunda insan yüzü beliriyor. Değil mi?

 “Görünüşü” diyor “fil kulağı gibidir.” diyor. Bilgisayarı açtığımızda fil kulağı gibi. “Domuz gözü gibi gözü vardır.” diyor. Bakıyoruz hakikaten ortasında küçük bir göz var. Değil mi? Yani. Oradan çekim de yapılabilir, insanlar konuşabiliyor da. Fakat bu hayvanın ana özelliği insanlarla konuşması. Bilgisayarda sen ona bir şey söylüyorsun o da sana bir şey söylüyor, konuşuyorsun. Canlılık vasfı olarak Kuran’da sadece buna dikkat çekilmiş. Ayağı vardır demiyor yürür demiyor. “Tükellimihum” sadece konuşur. İnsanlara hitap eder yani karşılıklı konuşma diyalog sağlayan bir hayvandan bahsediyor. Hayvan derken bir hareketli varlık, debbabe debib debelenme kökeninden geliyor debbabe. Tank için de mesela dabbe deniyor. Debib. Yani hareketli herhangi bir cisim. Yahut gözle görülmeyen çok küçük kımıldayan cisimler. Hakikaten bilgisayara yakından baktığımızda çok küçük kımıldayan görüntülerden oluştuğunu görürüz. Televizyon da öyledir. Çok küçük parçacıkların hareket etmesiyle oluşan yapıdır. Dolayısıyla elmanın içinde çürüğün yayılmasına da dabbe deniyor. Debib. Yani gözle görülmeyen küçük hareketlenmeler. Tam bilgisayar ve televizyona tam uyuyor.

 

MEHDİ VE İSA MESİH, DABBE'Yİ YANİ TELEVİZYON VE İNTERNETİ KULLANARAK TEBLİĞ YAPACAKLARDIR

“Üzerinde her renk görülür.” diyor. Baktığımızda ekrana- internete her renk var. “Her şeyi gören bir gözü olacak.” diyor. Bilgisayarda baktığımızda değil mi o göz bir yere tuttuğunda her yeri her şeyi görüyor. Her türlü sesi mükemmel algılayacağı söyleniyor. Alıyor konuşuyor. “Münafıkları da uyaracak.” diyor ayette münafıkları da. Dolayısıyla doğru. O söz yani Allah’ın verdiği söz, bu sözle karşılaştıklarında, bu söz oluştuğunda yani kıyamet alametleri Mehdi (as)’nin zuhuru, İsa Mesih’in nüzulü, ahir zamana ait alametler oluştuğunda, bu devir geldiğinde “onlara yerden mamul topraktan mamul bir dabbe bir cisim hareketli bir cisim çıkarırız. O da insanların nasıl bizim ayetlerimize kesin bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.” Yani kesin bilgiyi aktarır. Kesin olan bilgiyi, net sarih olan bilgiyi aktarır. Kesin bilgiyle inanmayanlara kesin bilgiyi aktarır. Şu an öyle olmuyor mu? “Yüzü insan yüzü gibidir.” diyor. Hatta “sakallıdır” diyor. Yani demek ki sakallı bir insan çıkacak televizyonlara yahut sakallı insanlar çıkacak. Müslümanların büyük bölümü yani yüzde 90’ı hocaların hepsi sakallı. Çıkıp demek ki İslam’dan Kuran’dan bahsedecekler. Tebliğ yapacaklar ona işaret ediyor. “Ve iza vaka” Vaka işte vaka. Yani ahir zamana ait bütün alametler. “Kavlu aleyhim ahrecna lehum dabbeten minel ard tükellimihum” kelime “tükellimihum” kelime kökenli. İnsanlarla konuşur, hitap eder. “Annel nas” halka “kanu biayetina la’yukunu” vuku buldu. Vaka vuku buldu. O söz “el kavlu” Allah’ın kavli. Mehdi (as), Allah’ın kavlidir sözüdür Mehdi (as)’nin çıkışı. İsa Mesih’in çıkışı Allah’ın kavlidir. Allah kavlinden dönmez. Ahir zaman alametleri Allah’ın kavlidir. Hepsi çıkmıştır. “Aleyhim” onlar üzerine “ahrecna” çıkardık “lehum” onlar için, onlara. “dabbeten” dabbe. Yani hareketli varlık “minel ard” arzdan, yerden, topraktan “tükellimihum” onlara söyleyecek, konuşacak. “enne”  olduğunu “en nas” insanlar “kanu” oldular “bi ayetine” ayetlerimize “la’yukunune” yakin hasıl etmezler inanmazlar. Yani ahir zamanda insanlar ayete Kuran’a inanmayacaklar. Yakin oluşmayacak. Dabbe-tül arzda Mehdi (as) konuşacak, İsa Mesih konuşacak ve insanlara tebliğ yapacaklar, insanların yakini artacak. Yakini olmayan insanlara yakin meydana getirecekler. Aynel yakin, ilmel yakin, hakkul yakin bilgi oluşturacaklar. Ne zaman? Allah’ın vaadi geldiği zaman. Yani asrımızda.



DEVAMINI GÖSTER

Benzer Eserler