Sayın Adnan Oktar'ın 7 Ağustos 2017 tarihli sohbetinden önemli başlıklar

A9 TV, 7 Ağustos 2017

 

(Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra parti içine alacakları insanları çok daha dikkatli seçeceklerine dair şunları söyledi: “Çok dikkatli olacağız. Bunun için ilk etapta teşkilatlarda başlatacağımız değişimi sıkı tutmak zorundayız. AK Parti Teşkilatlarında görev alacak kişilerin, şu bakanın, bu milletvekilinin filanca grubun falanca yapının adamı değil davanın ve milletin adamı olması şart. Davası olmayan ve halkın tamamını kucaklamayan hiç kimse AK Parti’ye yöneticilik yapamaz. 10-15-25 yıl öncesinin siyaset baronlarının tarzıyla AK Parti’de etkinlik kurmaya kalkan herkes karşısında bu kardeşinizi bulur. Bencillik batağında çırpınan defolu kişilerle böyle bir mücadeleyi yürütemeyiz” dedi.)

Helal olsun Tayyip Hocam’a çok güzel konuşmuş. Tam oturmuş laf. Her züppe, potansiyel İngiliz derin devleti ajanıdır. Her züppe, potansiyel FETÖ’cüdür. Her züppe, potansiyel vatan hainidir. İlla bir satılmışlık illaki bir ahlaksızlık yapar, nerede pislik varsa gider onu bulur ekseriyet itibariyle, çok dikkat etmek lazım. Onun için AK Parti’ye böyle züppe, halka tepeden bakan çakalları hiçbir şekilde yaklaştırmasınlar, hiçbir devlet kurumuna da yaklaştırmasınlar. İşi-gücü hava atmak, züppelik yapmak, halka tepeden bakmak, enaniyet gurur kibir yapmak, yalakalık yapmak, yancılık yapmak; böyle adamlara karşı çok dikkatli olmak lazım. Böyle tipleri de insanlar bazen kompleksli tipler fark edemiyor onlarda bir şey var zannediyorlar. Halbuki bomboş adamlar. Mesela Avrupa’dan gelmesi onlara yetiyor. Halbuki züppe, bomboş adam, ahlaksız, işsiz güçsüz, yancı, dolandırıcı oradan buradan otlanarak geçinen otlangaç tipler. Farkına varmıyorlar bayağı ünlü. Televizyona oraya buraya çıkmış olabilir adamlar, yancılık yaparak yapıyor. Gidiyor birisiyle cinsel ilişkiye giriyor oradan bir imkan sağlıyor, gidiyor birisinin evinde hırsızlık yapıyor oradan para kazanıyor kendisine üst baş alıyor, gidiyor bir başka yerde kendini satıyor bilmem ne yapıyor. Ve sonunda kendini tanıtıyor bu bir şekilde ona buna sırnaşarak falan. Dolayısıyla böyle züppe, ahlaksız tipleri hiçbir bakan, hiçbir milletvekili, hiçbir siyasi yanına almasın otuz kere söylüyoruz. Sonra bunların ahlaksızlığı ortaya çıkar kendilerini de mahcup ederler. “Tanınıyor ünlü.” Bırak, sen o hale gelinceye kadar onun nerelerden geçtiğini biliyor musun?

 

(İsrail bir video paylaştı. Bir resim vardı. Burası Londra Heathrow Havalimanı. İsrail Dışişleri bu videoyu “Bakın biz birlik içinde yaşıyoruz Allah birdir” mesajıyla paylaşmış.)

Gayet güzel. Musevileri sevmemeleri şeytanın etkisiyle oluyor. Halbuki mazlum, temiz, dürüst, muttaki insanlar, Allah’tan korkan insanlar. 4000 yıldan beri sadakat gösteriyorlar Hz. Musa (as)’a, Hz. İbrahim (as)’a aşkla şevkle bağlılar. Sen takdir edeceğine iblisin atına biniyorsun onlara düşman oluyorsun. Kardeşim, zalime karşı ol, katile karşı ol ama mazlumdan ne istiyorsun? Ne büyük ahlaksızlık. Adam orada süper markette satış yapıyor, halka yardımcı olmaya çalışıyor. Sen kahpece kalleşçe ve alçakça gidip onu sırtından bıçaklıyorsun ve adilik yapıyorsun. Savunmasız bir insana, sana güvenen bir insana adilik yapıyorsun. Olmaz, çok büyük günah, çok büyük ahlaksızlık.

 

(Abdülkadir Selvi bugün şöyle bir yazı yazdı: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FETÖ’yle mücadele konusunda AK Parti’ye yeni bir talimatı daha oldu. Erdoğan, FETÖ’nün dış ilişkilerinin araştırılması ve dış bağlantılarının ortaya çıkarılması için bir raporun hazırlanmasını istedi. Yeni talimatın iki ayağı olduğu söyleniyor. Birincisi, Fethullah Gülen’in dış ilişkilerinin araştırılması. İkincisi, TSK, MİT, jandarma ve emniyetten sorumlu mahrem imamların dış bağlantılarının ortaya çıkarılması. Burada kimin hangi ülkeye gidip hangi kuruluşlarla işbirliği yapmış olmasından ziyade, bu ülkelerle kuruluş ve istihbarat servisleriyle olan ideolojik işbirliği ortaya konulacak.”)

İşte olay bu, olay bu, aylardan beri anlattığımız bu. İşaret, yol belli. Bütün yollar İngiliz derin devletine çıkar. Gecikmiş olmakla beraber cesur, akılcı, doğru bir karar tebrik ediyoruz Tayyip Hoca’yı. Çok çok doğru ve acil. Ne gerekiyorsa üstümüze düşen görevi yerine getirelim. MİT, Dışişleri Bakanlığı acil bu konuda istihbarat çalışması yaparak, mevcut hazır istihbaratı da kullanarak geniş bir kadroyla, geniş bir ekiple süratle bu konuyu bitirsin.

 

(Cumhurbaşkanı Erdoğan Sarp Gümrük Kapısı’nda incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından karayoluyla gümrük kapısından ayrılan Erdoğan, Kemalpaşa Beldesi’nde kendisini bekleyen vatandaşlarla aracından inerek sohbet etti. Vatandaşlardan büyük sevgi gören Cumhurbaşkanımız’ın bir de yaşlı bir annemize sevgi gösterirken fotoğrafları var.)

Şu güzelliği bak şu, işte bu kadar. Konu bu. Bu mazlum insana daha hala düşman olan varsa yazıklar olsun. Çok güzel maşaAllah. Yazık-günah, ayıp yani bu kadar merhametsiz, sevgisiz, şefkatsiz, akılsız insanların olmasına ben hayret ediyorum, hayret ediyorum yani. Ananı mı kesti babanı mı doğradı ne yaptı? Kapısına dayandınız şehit etmeye kalktınız, kendini hukukla korumaya kalktı. Gittiniz başbakanlık binasını bastınız içeri girdiniz aradınız onu hukukla kendini korumaya kalktı. Tatil köyünü gittiniz bastınız delik-deşik ettiniz oradaki insanları şehit ettiniz. Evleri ortalığı delik-deşik ettiler insanları şehit ettiler. Hukuki hakkını aradı, gayet de sakin. Ama himmet altında olduğu için hiçbir şey sökmez. Mehdiyet’in zıl ve gölgesi altında. Çok hayati konulara dokunuyor, bereket bereket bereket, bunlar hep bereket getirir çok güzel.

 

(“İnsan kaderini kendisi mi yazar?” sorusuna cevap)

Biz, saniyenin milyarda birini düşün, onun daha da kısasını düşün, daha da kısasını düşün, ömrün boyunca daha kısasını düşünsen tarif edemeyeceğimiz kısa bir zamanda sonsuz hayatı yaşadık bittik. Bak, biz sonsuz öncede de Allah tarafından biliniyorduk, sonsuz sonrada da biliniyoruz. Dolayısıyla insan zaten sonsuz, sonsuz hayatın içinde zaten. “Allah bir gün yalnızdı” diyor “aynaya baktı” işte “Kendini gördü.” Akla bak. Allah’ı inkar bu laf. Allah’ı acz içinde görüyor. Yalnızmış haşa, hiçlik aynasına bakmış Kendini görmüş, oradan da kainatı yaratıyor. Çok yanlış, şirk kokan bir ifade. Zamanı yaratan Allah zaten, mekanı yaratan Allah, sonsuz önceyi sonsuz sonrayı yaratan Allah. Sonsuz önce bizi bilmiyor muydu? Biliyordu. Sonsuz sonra bilmiyor muydu? Biliyordu. O zaman hiçbir zaman için yalnız olmamış. Bu kadar. “Senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur.”

 

(“İnsanlar neden birbirine trip atar?” sorusuna cevap)

Trip, adamlık dininin bir çirkin ibadet şeklidir, şeytani ibadet şeklidir. Adamlık dinini komünistler de yapar, faşistler de yapar, gelenekçi Ortodoks Müslümanlar da yapar, FETÖ’cüler de yapar, Amerikalılar da yapar hepsi yapar. Şeytanın bir ayini bir ritüelidir adamlık dini. Adamlık dinine mensup bir gelenekçi Ortodoks Müslüman mesela bir toplantıda Allah ile dinle alay eden -haşa- espriler fıkralar anlatabilir. Ona kötü kötü güler. Adamlık dini aslında açıklanmamış dünyanın gizli bir dinidir. Yani bilinmeyen, insanlar tarafından ortaya konulamayan bir din. Her yerde derler işte “adam adam olmayla adam olmaz, Adem adam olsun yeter ki” bilmem ne ağdalı onların tekerlemeleri vardır. Bunların hepsi oyun, şeytanın oyunu. Adamlık dini diye belirtilen tripli dünya hayatı, yapmacık hareketler, yapmacık yüz, yapmacık konuşma stili şeytanın insanları samimiyetsizliğe çekmek için ortaya koyduğu tarif edilmemiş, tarif edilmediği için de muhalifi olmamış karşıt düşüncenin geliştirilemediği gizli sinsi bir din olmuş ve bütün dünyayı kaplamış. Adamlık dini ile ilgili benim bir kitabım var ama şimdi yeni kitap daha hazırlıyorum daha kapsamlı hazırlıyorum. Çünkü bu din Darwinistleri de içine alıyor, birçok Darwinist’i içine alıyor, ateistleri içine alıyor, gelenekçi Müslümanları içine alıyor, Musevilerin çoğunu içine alır, Hristiyanlığın birçoğunu içine alır.

 

(“Darbe girişiminde bulunan insanların idam edilmesini istiyorum.” İzleyici yorumuna cevap)

Ama bu herifleri biraz konuştursak iyi olur. Henüz konuşamadık. Ben onu rica ettim. Onun bir kanunla hukukla bir yolunu bulsunlar sorgulamaya halk da katılsın. Bunlar bir daha polis sorgulamasına alınsın bir aylık, bir halk da sorgulasın bunları. Bunların zoru nedir? Bu kadar ahlaksız, bu kadar haysiyetsiz, bu kadar şerefsiz, namussuz olmanın, bu kadar kahpe olmanın nedeni nedir biz bunları onlara sormak istiyoruz. Soramadık müphem kaldı. Bize müsaade edilmesi lazım. Polis nezaretinde sorgulamak istiyoruz. Kanun çıkarılsın gereği yapılsın. Bir de bu şımarmanın sebebi ne onu da öğrenmek istiyoruz. Bu kadar kudurmanın ve şımarmanın nedeni ne ve bu azgınlığın, bu kahpeliğin? O masum insanlardan ne istediler, tertemiz yaşlı annelerden, çocuklardan ne istediler, tanklarla niye ezdiler, havadan niye otomatik silahla taradılar? Bu kahpeler bizim verdiğimiz parayla, bizim verdiğimiz maaşla niye bu kadar azdılar kudurdular? Bunu öğrenmek istiyoruz. Niye deccal ordusunun eri oldular, niye deccala uydular? Bunu öğrenmek istiyoruz. Ve bu mahkemedeki şımarmanın nedenini öğrenmek istiyoruz.

 

(Geçtiğimiz günlerde Rize'de meydana gelen olayda büyük bölümü Güneydoğu'dan gelerek çalışan Kürt kökenli vatandaşlar bazı kişiler tarafından rahatsız edildi. İşçilere küfür ederek bozkurt işareti yapan grup daha sonra bölgeden uzaklaştı. Rize Ülkü Ocakları Başkanı İhsan Alkan, bu durumu öğrenince şantiye çalışanlarını ziyaret etti. “Onlar adına özür diliyorum. Bizim konuşmadığımız hiçbir söz ülkücü harekete ait değil. Siz ne kadar Kürt iseniz ben de o kadar Kürt’üm. Ben ne kadar Türk’sem siz de o kadar Türk’sünüz” diyor. “Sizin canınız malınız bize emanet.”)

Aferin benim aslanıma. Çok güzel yapmış. İşte bu kadar. Çok güzel. Bir avuç ajan, alçak ahlaksızca oyun oynuyor. Kürt demek, nur demektir. Güzellik demektir. Dürüstlük, efendilik, kabadayılık, yiğitlik demektir. Bu adamlar alçaklık yapmış. Gerçek ülkücü, gerçek nurlu insanlar bu ahlaksızlığı asla kabul etmez. Bak kabadayı gelmiş aslan, beş dakikada oynanan oyunu tertemiz etmiş. Ve onların oyununun tam tersi bir durum meydana getirmiş. Güya onlar ahlaksızlık yapacakken, o aslan çıkıp, kükreyip, gayet güzel bir cevapla onların oyununu yerle bir etmiş. Tebrik ediyorum. Çok iyi olmuş.

 

(“İnsanların iyi niyetli ve saf olması kötü bir şey mi?” sorusuna cevap)

Canım benim iyi niyetli olması güzel. Saftan kasıt, temiz kalpli olması diyorsun. O da çok güzel. Yani peygamber ahlakıdır. Ama çok akıllı olmak lazım yani çok akıllı ve dikkatli olmak lazım. Çünkü kötü insan çok fazla. Ahlaksız, hasut, kıskanç insan çok fazla. Özellikle bak güzel olanlar, zengin olanlar, gösterişli olanlar, bakımlı olanlar ahlaksız, çirkin yani ruhu çirkin, kafası çirkin, karaktersiz insanlarca kıskanılırlar. Bunların sayısı az değildir. Mesela bize de birçok köpek yazıyor, ahlaksız, haysiyetsiz, nefret dolular, kin dolular böyle. Ama bakıyorum hep kavruk, tek başına, kalmış, itici, pislik, toplumun dışladığı, kokuşmuş insanlar. Hep böyle çökmüş, mahvolmuş, ruhu kararmış insanlar. Mesela sen çok çok güzel bir kızsın. Tabii ki senin iyi niyetini, temizliğini, dürüstlüğünü alçak ve ahlaksız insanlar o aptal kafalarıyla kullanmak isterler. Sen imanınla, aklınla bunlara karşı koyabilirsin. Ama en usta ve en akılcı karşı koymak nasıl olur diye düşünürsen, Kuran’ı baştan sona oku. Kuran’da insan ölçülerini tespit et. Bak, en mükemmel ölçüdür bu.

 

(“Sizi seven kişiyi ilk görüşte anlar mısınız?” sorusuna cevap)

Çok açık belli oluyor. Yani mesela ben bir hanımla karşılaştığımda bazıları çok sevgi dolu olduğu aşikar oluyor. Bir kısmı da zekasıyla ilgili olarak, aklıyla ilgili olarak tabii daha vahşi, daha çekingen, daha ilkel tepkiler içerisinde oluyor. Ama kaliteli bir kadın, akıllı bir kadın güvenilecek insanı hemen anlar. Yani 10-15 saniye içerisinde anlar. Ve derhal ona göre tavrını koyar. Çünkü vahşi, hayvani bir ürkme akılsız insanların vasfıdır. İnsanda medeni bir cesaret, medeni bir akıl, medeni bir denge olur. Ama hayvani reaksiyonlar o insanın hayvani vahşiliğini gösterir. Kaliteli, sevgiye açık bir insan hemen gözlerinden, elektriğinden, ses tonundan, üslubundan belli olur. Akıllı bir kadın çok büyük nimettir, çok büyük bir üstünlüktür.

 

(“Bence ülkedeki en büyük sorun, ülkede erkek kalmadı, hepsi gay, homoseksüel.” İzleyici yorumuna cevap)

Hakikaten yakışıklı gençlere bakıyorum el ele tutuşmuşlar, kadın gibi hareketler yaparak. Akıl almaz bir bela İngiliz derin devleti tarafından bütün Ortadoğu’ya enjekte edildi. Bütün Ortadoğu mahvolmuş vaziyette. Kendilerini de yaktılar, Ortadoğu’yu da yaktılar. Çığ gibi gelişiyordu, zor bela Türkiye’de durdurabildik zor bela. Yani kudurmuşlardı artık bazı tipler, azmışlardı. Zor bela durdurabildik. Bu güzel hanım, bu güzel genç kız yerden göğe kadar haklı. Hakikaten güzel çocukların, yakışıklı delikanlıların büyük bir bölümünü homoseksüel yapıyorlar. Bu dehşet verici. Aileler ta küçüklükten çocukları çok sıkı koruyup kollasınlar, Kuran İslamlığını öğretsinler.

Baskı sisteminde, gelenekçi Ortodoks sistemde homoseksüellik acayip yayılıyor. Çünkü muazzam bir kadın karşıtlığı var. “Aman kadınlar dekolte giyinmesin, güzel giyinmesin.” Kadınlar erkek gibi sunuluyor çocuklara. Çocuklar bu sefer erkeklere yönelmeye başlıyorlar. Çünkü erkekleri çıplak görebiliyorlar. Mesela spor salonlarında, orada burada her yerde çıplak görebiliyorlar. Onu zaten caiz görüyor onlar. Korkunç bir rezalet. Bak genç kızın, çocuk gülerek anlatıyor ama nasıl yangın. Hakikaten yakışıklı bir delikanlı yanına yaklaşıyor. Arkadaş olacak, sohbet edecek falan. Homoseksüel çıkıyor. Başkasına gidiyor, o da homoseksüel, ona gidiyor o da homoseksüel. Dehşet verici. İşte genç kızlara dekolteyi yasaklarsan, makyajı yasaklarsan, onların güzel olmasını istemezsen, kadın gibi olmalarını istemezsen, kadın gibi davranmalarını istemezsen, onları erkek gibi olmaya itersen, kadınları yarım varlık olarak görürsen sonunda homoseksüellik bütün her yeri sarıyor ve Allah belanı veriyor. Kim yapıyorsa ona söylüyorum. Bu belaya karşı kadın dekoltesinin teşvik edilmesi, özgür olmaları, kadınların cinselliğinin helal yoldan teşvik edilmesi, kadınlara gençlerin teşvik edilmesi helal yoldan ve kadın sevgisinin çok yükseltilmesi ve her yerde tanıtılması. Güzel kadını tutkuyla, derin bir aşkla sevmeyi gençlere öğretmek ve göstermek çok önemli. Ve onların haysiyetine, şerefine, namusuna titiz olmanın kadını ne kadar güzelleştireceğini de onlara göstermek.

Şimdi bu televizyonlarda falan her yerde bu homoseksüelleri çıkarıyorlar. Mutaassıp aileler bile homoseksüelleri gidip alkışlıyor. Can atıyorlar onlarla tanışmak için. Dehşet verici bu. Bak şimdi akıllarını başlarına almaya başladı homoseksüeller. Eski azgınlıkları yok. Azalmaya başladı. Epey bir kısmı için söylüyorum. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu belayı Türkiye’den kaldıracağız Allah’ın izniyle, inşaAllah.

 

Sigaraya Tamamen Özenti Ruhla Başlıyorlar. Sigara İçince Farklı Adam Olacaklarını Zannediyorlar, Oysa Sigaranın Hiçbir Eğlendirici Yönü Yok

Tamamen özenti, başka bir şey yok. Filmlerde görüyorlar. Büyük adam imajını sigara veriyor. Çünkü mesela bir ortaokul öğrencisi çocuk görünümündedir. Ama ortaokul öğrencisi eline alıp sigarayı böyle usulüyle, kaidesiyle içiyorsa, o küllerini dökmeler, tutma şekilleri, ağzına alıp ona şekiller vermek falan onda bir büyüme ve farklı adam olma görüntüsünü ona hissettiriyor. Dolayısıyla kendine daha güveni geliyor. Yani daha kişilikli buluyor kendini. Sebebi bu. Yoksa eğlendirici hiçbir yönü yok. Çok rahatsız edici, berbat bir şey sigara.

 

Şeytanın Sadece Aklı ve İradesi Zayıf İnsanlar Üzerinde Etkisi Vardır. Mümin Akılsızlığa Karşı Mücadele Ederse Şeytanın Etkisi Olmaz

Şeytan eğer insanların iradesi zayıfsa çok rahat aldatır. Mesela bir ahmak vardı. Sonra öldürdüler cezaevinde. Genç kız arabada gidiyor. Adam şeytanın moduna girmiş, alçak herif. Bakıyor ki genç kız kendine yüz vermiyor falan ağrına gidiyor. Götürüyor çocuğu şehit ediyor, alçak. Sonra da cezaevinde onu öldürdüler. Tabii yani istediğimiz, teşvik ettiğimiz, teşvik edeceğimiz bir şey değil. Takdir edeceğimiz bir şey de değil öldürülmesi. Cezasını çekse daha iyi olurdu. Ama mesela tipik bir şeytana uyma vakası. Ben fotoğrafını gördüm, tam şeytanın etkisinde. Gözlerini patlamış, manyak gibi bakıyordu.

 

Kuran'ı Türkçe Okuyup Anlamak Gerekir, Ahirette Kuran'dan Sorguya Çekileceğiz

Arapça ezberden biliyorsun. Ne anladın diyorsun? Hiçbir şey anlamadım diyor. Şimdi ahirete gittiğinde Kuran’dan sorulacaksınız diyor Allah. Hafız gidiyor, su gibi ezberden Kuran’ı okuyor ahirette. Cenab-ı Allah “ne anladın?” diyor. “Hiçbir şey anlamadım” diyor. Hani Kuran’ı okuyup, anlayacaktın? O zaman tabii ki Türkçe. Makbul olan odur. Türkçe hafız olursan asıl hafız o şekilde olmuş olur. Çünkü anlamını biliyor ezberden, herkese anlatabiliyor, her yerde tebliğ yapabiliyor. Allah’ın helallerini, haramlarını anlatabiliyor. Her türlü İslam ahlakını, güzelliğini ayetle seri olarak aktarabiliyor. Ne güzellik, ne büyük mutluluk.

 

Mehdilik İddiasında Bulunmak Haram ve Günah Olur

“Mehdilik iddia ediyor musun?” diyor. Bunu çok fazla söyledim, yüzlerce kere söylemişimindir, yemin de ettim “hiçbir şekilde Mehdilik iddiam olmayacak” dedim, “ömrüm boyunca.” Hatta “Allah’ın meleklerin, bütün insanların laneti üzerime olsun” dedim “eğer Mehdilik iddia edersem” dedim.  Müslümana inanmak gerekir artık daha ne diyeyim yemin ettim. Bir de Mehdi olmadığımı vurgulayacak her şeyi de yapıyorum, kalkıp kaşık ile oynuyorum. Dekolte genç kızlarla, mini etekli genç kızlarla karşılıklı konuşup sohbet ediyorum. Şarkı söylüyorum yani ispat edecek her şeyi yapıyorum. Bir de hakikaten zır cahil bir insanım, gerçekten cahilim. Araştırmam var falan ama bir medresede eğitim görmüş bir insan değilim. Dolayısıyla öyle bir iddiam olmaz zaten haram da olur ayrıca, günah olur öyle bir iddiada bulunamam Allah’tan korkarım. Cehenneme gitmekten korkuyorum nasıl Mehdilik iddiasında bulunayım? Herhalde bu kanaatini getirmiştir bu güzel insana bir bilgi olarak sunuyorum kanaatinin gelmesi için. 

 

(“Dünya düz mü, yuvarlak mı?” sorusuna cevap)

Dünyanın yuvarlak olmaması ihtimali hakikaten yüksek görünüyor. Adamların hiç şakası yok, bayağı fizikçi profesörler anlatıyor yani resimlerle, fotoğraflarla ve teknik yönlerini de açıklıyor. Yani imkansız diyorlar küre şeklinde olması diyorlar. Yani fizik kurallarına aykırı diyorlar. Onlara da aklım yatıyor adamlara, ama tabii daha incelemek lazım, bakmak lazım.

 

(CHP’nin İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, darbecilere tek tip elbise politikasının şiddeti beslediğini söyleyerek “Tek tip elbise aslında FETÖ’cülere değil tüm Türkiye’ye giydirilmek isteniyor. Tek tipçi akıl herkesi tek tipleştiriyor” diye konuştu. Eğer darbecilere tek tip kıyafet giydirilmesi yönünde karar alınırsa iş yurtlarındaki mahkumlarca üretilecek badem kurusu rengindeki yaklaşık 50 bin kıyafet FETÖ sanıklarının bulunduğu ceza evlerine gönderilecek.)

Hanımefendi güzel bir insan bunun doğru olduğunu görüyor. Bu adamlar züppelik yapıyor bayağı bir kısmı çakallık yapıyor şımarıyorlar. Artist gibi sakalını, saçını şekillere sokarak dimdik, bir de laf atarak çakalca ve karaktersizce konuşmalar yaparak bu azılı katiller milletin alnını kaşımaya çalışıyorlar. Bunun doğru bir şey olduğu çok açık aşikar. Hükümete biz tavsiye ettik.

 

Evlilik Çıkara Dayalı Olursa Aşk da Sevgi de Biter Ama Allah Aşkıyla, Bir İbadet Olarak Evlenilirse Bu evlilik Sürekli Gelişir, Canlanır

Evlilik eğer materyalist bir zemin üstüne oturduysa, çıkara dayalıysa, tabii adam çıkarı elde ettiğinde aşkı da ölür, sevgisi de ölür, her şeyi ölür. Ama Allah aşkıyla olduysa evlilik, Allah için olduysa, ibadet olarak olduysa, sonsuz beraber olmayı amaçlıyorsa ölme değil, sürekli dirilir, sürekli canlanır, sürekli gelişir, böyle dev bir orman gibi her yeri kaplar.

 

(“Gelecekte robotların yapay zekası insanların zekasını ele geçirir mi?” sorusuna cevap)

İnsanların zekasını ele geçirir mi? Hayır, insanların zekasından faydalanabilir de “insana saldırabilir mi?” diyebilirsin. Kurulursa tabii bir ölüm makinesi gibi yaparsan saldırabilir, yani insan gördü mü hareketlenebilir. Ama her zaman insan aklı tabii üstündür. Çünkü ruh sahibi, robot hiçbir zaman için ruh sahibi olamaz. Zekadaki bilgiyi kullanabilir ama ruhu kullanamaz, ruha hakim olamaz. Ruh ayrı bir şeydir. Ve robotu da yaratan Allah’tır, bunu unutmamak lazım. Bütün robotları Allah yaratır. Hiç birini insan yaratamaz.

 

Ahir Zamanda Olduğumuz İçin Günler Kısaldı

Ahir zamanda olduğumuz için bu bir mucizedir. Yani gün yetmiyor. Eskiden gün bitmezdi. Biz ilkokuldayken sabah okula giderdik yani öğlen zaten çok çok zor biterdi. Öğleden ikindiye kadar muazzam geniş bir vakit olurdu. İkindiden akşama büyük bir vakit olurdu. Akşamdan yatsıya muazzam bir vakit olurdu. Çok geniş bir hayattı bu, çok geniş bir zamandı. Ama bu şu an müthiş daraldı akıl almaz derecede zaman kısaldı.

 

Sağlıklı Yaşamın Sırrı Allah'a Tam Teslim Olmak, Allah'ı Çok Sevmektir, Yemekle, İçmekle Alakası Yoktur

Sağlıklı yaşamın sırrı Allah'a tam teslim olmak ve Allah'ı çok sevmek. Yemekle içmekle uzaktan yakından alakası yok. Hiç kimse yemek yemez. Yemek yediğini zanneder yemek yeme hissi verilir insana, yemeğin görüntüsü verilir. Hiç kimse yemek yemez. Sağlığı, enerjiyi, gücü veren sadece Allah'tır.

 

Cennete Olan Özlem Nedeniyle İnsan Eğlenceye İstek Duyar, Güzelliklerden, Denizlerden, Hayvanlardan, Çiçeklerden Haz Alır

Cennette biz sürekli eğleneceğimiz için içgüdüsel olarak var. Müziğe eğilim cennetten gelir. Güzellik, altına, gümüşe, salınmış atlara. Ayette diyor “Size tutkulu bir arzu olarak bunu size verdim” diyor Allah. Güzel olan hayvanlara, güzel çiçeklere, ormana, yeşilliklere, akarsuya veyahut denize, göle, ırmağa kalbimize sevgi verilmiştir. Cennete olan özlemden kaynaklanır.

 

(“Biz Kudüs mitingindeyiz. İnşaAllah İsrail için hepimiz birer taş atmış olacağız.” İzleyici yorumuna cevap)

İşte taş değil de keşke sevgiyle halletseniz. Taş atılınca o taş geri sekiyor. Öyle olmaz. Ben senin iyi niyetli olduğunu biliyorum. Sevgi dolu olduğunu da biliyorum. Allah için hareket ettiğini de biliyorum. Ama taş atan kan buluyor. Kan atan taş buluyor. Öyle olmaz. Mutlaka sevgi, bilgi, kültür, kalite, estetik, sanat ve dostlukla, muhabbetle, aşkla halledilecek. Peygamberimiz (sav)’in yolu bu. Bütün peygamberlerin yolu bu. Biz de bu yolda olacağız.

 

Allah Kişinin Dinini de Kaderde Yaratmıştır

Din zaten değiştirilemez. Yani Allah kaderde verdiği dini insan değiştiremez. Kaderde bir insan Müslümansa Müslüman kalır. Kaderde dinini değiştirmesi gerekiyorsa da o illaki değiştirir. Ama İslam dini en mükemmel dindir. Değişmemiş bir din ve bütün dinleri de içinde barındırır. Nuhilik’i, Hz. İbrahim (as)’ın dinini, İshak (as)’ın, Yakub (as)’ın dinini, Hz. Yusuf (as)’ın dinini ve Musevilik’i, İsevilik’i. Bütün dinleri içinde barındırır. Müslüman olan bütün dinleri de yaşamış olur. Bütün peygamberlere uymuş olur. Dolayısıyla din değiştirmenin bir mantığı yok. Çünkü Hristiyan olmak istiyorsa zaten Hristiyan, Müslüman aynı zamanda. Yani İsevi’dir zaten. Musevi olmak istiyorsa zaten Musevi. Tevrat’a zaten uyuyor. Kuran’a uyduğu için Tevrat’a uymuş oluyor. Dolayısıyla din değiştirmenin bir mantığı anlamı yok. Müslüman olan zaten bütün dinlere uyduğu için yani özetle.



DEVAMINI GÖSTER

Benzer Eserler