Sayın Adnan Oktar'ın 12 Ocak 2017 tarihli sohbetinden önemli başlıklar

A9 TV; 12 Ocak 2017

 

(Rusya’dan sürpriz bir adım geldi. Rusların Türklere vizeleri kaldırması konusu gündemde. Türk Dışişleri’nden bir yetkili Rusya’nın Türk vatandaşlarına vize uygulamasını kaldırmasını beklediklerini belirterek “Şimdi bir çalışma yapıyorlar. Sanıyorum öncelikli olarak işadamlarına ve resmi heyetlere vizelerin kaldırılması gibi bir takım düşünceler içindeler.”)

Tabii tabii tabii. Biz Rusya’yla et-kemik gibi olalım, çok yakın olalım. Tayyip Hocam Rusya’ya sarılsın. Bunlar dürüst mütevazı oyuncu olmayan insanlar, iyi niyetli insanlar. Ve Türkiye’nin bölünmesini istemiyorlar. Suriye’nin bölünmesini istemiyorlar yani candan yaklaşıyorlar. Çin’e de sahip çıksınlar. Çin, Rusya, Türkiye ve İran. İran dindar temiz insanlar onlara da sıkı sahip çıkalım. Türkiye hep mütevazı olan, sevecen olan, alttan alan olsun hep. İddialaşan olmasın. Biz menfaat peşinde değiliz. Yani Türkiye menfaat peşinde olan, milli menfaatler diye biz ortaya çıkmayız. Biz diğergamız, milli menfaat peşinde olsak Suriyelileri almazdık kardeşlerimizi. Diğergam olduğumuz için aldık. Onlar bizim canımız. Onlar bereketiyle gelir, güzelliğiyle gelirler baş tacımız. Ama biz bir çıkar olsun diye düşünmedik. Niye yaptık? Allah’ın rızasını düşündük. Ahirette Cenab-ı Allah’a hesap vereceğimizi biliyoruz. Aksinin ahlaksızlık olduğunu da biliyoruz, zulüm olduğunu da biliyoruz. Yani sıkışmış bir insana “hadi git ülkene” dersen bu bir ahlaksızlıktır. Bana göre yani bir ahlak eksikliğidir. Suriyeliler bu vatanın has tertemiz evlatları, bizim parçamız, baş tacımız kardeşlerimiz. Onlarla gurur duyuyoruz. Türkiye’de olmalarından çok onur duyuyoruz, hepsine çok saygı duyuyoruz, çok seviyoruz. Allah hepsine sağlık sıhhat versin. Mutluluk içinde yaşasınlar. Kendi vatanları olarak kabul etsinler Türkiye’yi. İstedikleri gibi yaşasınlar, istedikleri gibi huzurlu tavır içinde olsunlar. Sevinç duyarız.

Rusların iyi özelliği, bu özenti İngiliz derin devleti ruhuna çok zıtlar. Ama şuna çok dikkat etmek lazım; modernliği, kaliteyi, klaslığı dışlamak çok tehlikeli olur. Yani İngiliz derin devletine karşı oluyorum derken. Mesela İngiliz centilmenliği vardır, İngiliz nezaketi vardır, İngiliz terbiyesi vardır bu güzeldir ama İngiliz derin devletinde bu yoktur. O sistem alçaklık üstüne kurulmuştur, kan ve şiddet üstüne kurulmuştur. Biz İngiliz centilmenliğini alalım, Fransız nezaketini alalım, İtalyan sanatını alalım, İtalyan estetiğini alalım güzel olan her şeyi alalım. Rusya da alsın, Türkiye de alsın, İran da alsın. Türkiye’de, Rusya’da, İran’da eksik olan estetik ve sanattır. Çin’de de bu yok bu çok acı bir olay. Avrupa’da var ama tabii eski hatıralarıyla var. Şu an yeni bir sanat anlayışları yok. Ama eski miras onlarda olduğu için var diyebiliriz. Fakat Çin, Türkiye, İran ve Rusya sanatı, estetiği, kaliteyi birinci plana almaları lazım. Darbeler olaylar hep sanat, estetik ve kalitenin olmamasından kaynaklanmış şimdiye kadar hep sebebi budur. Halkın mutlu olmaması, sanatçıların yılması, kadınların ezilmesi, gerilim, hep bunlardan olmuştur darbe.

 

Türkiye Çok Modern Bir Ülke Olsun, Bu En Önemli Konulardan Biridir. Bu Konuda Kalite Ve Sanat Bakanlığı Kurulmalı

Türkiye modern olsun. Bu sorun çıkartır. En önemli konulardan biridir. 60 ihtilalinde mesela gerekçe buydu modern olmamasıydı Türkiye’nin. 12 Mart Muhtırası’nda da gerekçe oydu. Modern olmama iddiasıydı. Dünyanın her tarafında modern olmama iddiasıyla darbe yapılıyor. Yani ilerlemeci aydın olmama, işte kaliteye sanata önem vermeme iddiasıyla. Onun için istirham edelim bu konuda bakanlık kurulsun. Kalite ve Sanat Bakanlığı.

 

Sevgi Yok Olduğunda Bu, Bütün Güzellikleri Çökertir, Her şey Gider, Araba, Ev Güzelliği, İnsan Güzelliği Yok Olur

Ben kızlara bakıyorum Facebooklarına, Instagramlarına falan bakıyorum çok çok güzel kızlar var. Her şeyleri tamam, kıyafetlerine bakıyorum mükemmel, arabaları mükemmel, köpekleri, yiyecekleri her şeyi güzel. Erkek arkadaşları da var onlar da artist gibi, birçoğu için diyorum hepsi için demiyorum. Ama tek bir şey yok; sevgi yok. O bütün güzelliği çökertiyor her şey gidiyor. Araba da gider, ev de gider, kendi güzelliği gider. Mesela erkek arkadaşı var ama sevgi yok gösteriş var. O ona seviyor görünüyor, o ona seviyor görünüyor. Yani sistem dibinden çökmüş. Mesela ben dizileri falan seyrediyorum bazen. Renkli gözlü falan çok yakışıklı delikanlılar. Bakışlarına bakıyorum bomboş boşluğa bakıyor. Kızlara bakıyorum hakikaten kızlar gayretli. Kızlar sevecek insan bulamıyorlar. Yüzde 99 bu acıyı hemen hemen bütün kızlar yaşıyorlar. Hep yalnızlar. Adamlarda kas tamam, Ramazan pidesi gibi göbek böyle baklava mı artık börek mi diyorlar nasıl diyorlar. Her şey tamam pazular mazular sırt mırt her şey tamam. Okul da tamam, arabası da tamam ama ruhunda o coşku, derinlik o tutku yok, o samimiyet yok. Kızlar da çok akıllı oldukları için onu hemen görüyorlar, çok acı bir durum oluyor, yapamıyorlar. İstiyor olmasını ama olmuyor. Hemen hemen bak hiçbiri sevgiyi yaşayamıyor. Bu çok ciddi bir felaket, Allah’tan bir bela. Çok büyük bir kitle böyle. Hep bakıyorum yalnız ve mutsuzlar. Çocuklar hakikaten onlar da istiyor. Olsun istiyordur onlar ama olmuyor. Çünkü derin bir samimiyet gerekiyor, derin bir Allah korkusu, derin bir Allah sevgisi. Allah onun şartlarını Kuran’da belirtmiş. Derin Allah korkusu, derin Allah sevgisi. Bir kere o olmadığında zaten sistem hemen çöker. Samimiyet olacak. Samimi değil, her hareketi poz. Elleri poz, bakışları poz, yürüyüşü poz, trip tabir edilen olay en gelişmiş şekilde. O ona poz atıyor o ona poz atıyor. Tabii bu bir yazı haline getirilebilir daha geniş. Çünkü çok ciddi bir felaket bu. Ben bunun böyle olduğunu bilmiyordum. Çocukluğumda ben, gençler birbirini sever, kızlar vardır, delikanlılar vardır mesela çok derin sevgi yaşarlar falan zannediyordum. Öyle bir konu yokmuş bilmiyorlar. Nereden biliyorum? Ben şu ana kadar en az yedi bin, sekiz bin kızla tanışmışımdır en az. Hepsinde gördüm, hemen hemen hepsinde yani. Çünkü kız bakıyor, adam eğer akıllıysa zaten Allah’ı fark ettiyse Allah’ı bilmesi lazım ve sevmesi lazım. Allah’ın farkında değil adam. İşte yabancı şarkıların isimlerini ezberden söylüyor. Yabancı şarkıcıların ismini biliyor. Yabancı şarkıların bütün kelimelerini, sözlerini, her şeyini biliyor. Bu onlar arasında geçerli olduğunu düşündükleri bir konu ama hiç geçerli olmuyor. Yani bilinçaltında samimi olmadığını biliyor. Veyahut mesela kelimeleri İngiliz aksanıyla söylüyor. İngilizce aksanıyla söylüyor. Kız onun samimi olmadığını biliyor. Onu delikanlı da biliyor.

Allah'tan özel bir nur bu. Özel bir şey. Yani bir kere bile bir oyun oynasa, samimiyetsizlik yapsa, kadın hemen anlıyor onun samimiyetsiz olduğunu. O da ona samimiyetsiz davranıyor. Bütün sistem samimiyetsizliğin üstüne oturuyor ondan sonra. Bir de tutku özel bir güç yani taklidini yaptığında bu, kadını çok kızdırır. Mesela deli gibi seviyor yapıyor. Filmlerde falan var görüyorsunuz. Böyle ruh gibi, dalmış gitmiş yapıyor. Benim gördüğüm yani akıllı bir kadını o acayip kızdırır. Yavaş yavaş başını yerden kaldırıyor böyle yandan falan bakışlar. Yani kadın bir kere aklından şüphe eder onu yaptı mı. Bayağı kızdırır yani, samimiyetsizlik diz boyu.

 

CHP'ye Ak Parti Daha Fazla Önem Verirse İyi Olur. Türkiye'nin Bölünmesini İstemiyorlar, Bunun İçin Cansiperane Çalışan Bir Parti CHP.

Cumhuriyet Halk Partisi’ne AK Parti önem versin. CHP’liler bir konuda tedirgin oluyorlarsa bir bildikleri vardır. Anayasadaki maddelerin bölünmeye yol açması tehlikesine karşı cansiperane savunuyorlar anlatıyorlar. Demek ki böyle bir şey yokmuş. Demek ki Türkiye’nin birliğini bütünlüğünü kararlılıkla savunuyorlarmış. Bundan sonra aksi söze kimse inanmaz. CHP’nin milliyetçiliğine kimse söz söyleyemez. Türkiye sevdasına da kimse bir şey söyleyemez. AK Parti daha anlamaya çalışsın bence CHP’yi. Birlikte hareket etsinler. Bütün şekilde hareket etmedikten sonra bereket olmaz. Yani CHP’ye rağmen olmaz, MHP’ye rağmen olmaz. Hep beraber Türkiye’nin menfaatlerinde asgari müşterek olması lazım. O şekilde bir karar verilmesi lazım.

 

Münafık Dünya Hakimi Olmak İsteyen Deli Bir Ruha Sahiptir, Çok Vesveselidir. Bu Yüzden de Delice Bir Panik İçinde Yaşar.

Peygamberimiz (sav)’e “Mümin ve münafık kimdir?” diye sormuşlar. Peygamberimiz (sav)’in cevabı şu; “Müminin gözü namazda oruçta olur münafığın gözü ise, hayvanlarda olduğu gibi yemekte, içmekte, ibadet ve namazdan uzak durmakta olur” diyor. “Mümin eli vardıkça sadaka verir Allah’tan günahlarının affedilmesini diler münafık ise, ihtiras ve boş kuruntular peşindedir.” İhtiras işte büyüklük hissi yani muhteristir böyle çok delice hedefleri vardır. Kalleşlik, manyaklık. O devrin derin devleti kimse onunla işbirliği yapıp dünya hakimi olmak ister böyle manyakça bir kafası vardır. “Ve boş kuruntular peşindedir.” Çok vesveselidir münafık. Hep kuruntu. Ayette diyor ya “Her gürültüyü kendi aleyhine zanneder.” (Münafikun Suresi, 4) Delice bir panik içinde yaşar. Ruhunda deli bir boşluk vardır, bir manyak boşluk onu sürekli doldurmaya çalışır. Onun için de hep kuruntuların peşinde gider, vesveselerinin peşinde gider. Deli bir anarşi vardır ruhunda özetle. “Müminin Allah’tan başka hiç kimseden umudu olmaz, münafık ise Allah’tan başka herkese umut bağlar.” Herkese, münafıklardan da adam elde etmeye çalışır kafirlerden de elde etmeye çalışır. Müslümanları kandırmaya çalışır. 

 

(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 34. Muhtarlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmada şöyle söyledi, "Terör örgütlerinin sadece birer maşadan ibaret olduğunu, asıl mücadeleyi onların arkasındaki güçlerle verdiğimizi gayet iyi biliyoruz. Şu gerçeğin de farkındayız; eğer maşaları kırmazsak arkadaki güç mücadelesini kazanamayız. Bunun için bölücü örgütü kıpırdayamaz hale getirmek için tüm tedbirleri aldık." ifadelerini kullandı. "Bu örgütler aynı ahtapotun kolları. Bu örgütlerin her biri attıkları adımlarla gerçek yüzlerini ifşa ediyor” dedi.)

Doğrudan İngiliz derin devletine yönelmek lazım. Bak başına yüklendik nasıl panik oldular gördünüz. Nasıl dehşet yaşıyorlar gördünüz. Rusya’da da kilit noktaları İngiliz derin devleti tutmuş. Rusya da bunun rahatsızlığını aynı Türkiye gibi çekiyor. Rusya’nın da kilit noktalarını aynı buradaki FETÖ örgütlenmesi gibi İngiliz derin devleti mensupları tutmuşlar. Onun için Tayyip Hoca’yla Putin çok iyi ittifak halinde olması lazım. Çin’in de başına bela olmuşlar İngiliz şirketler şunlarla bunlarla çöreklenmişler orada da muazzam İngiliz yanlısı yani İngiliz derin devletinin elemanlarından oluşan bir yapı oluşturmuşlar. Çin’e de sahip çıkarsak herkes ittifak ederse bunlar darmadağın olacak. Başa oynamak lazım kola oynamak doğru değil. Kol koptu mu hemen yerine geliyor, bir tane daha gelir. Başa. Hemen İslam Birliği hemen. Putin de işin içinde olsun, Tayyip Hocam işin içinde olsun. İran’la, Pakistan’la, Çin’le hemen İslam Birliği. Çin’de Müslüman nüfusu çok yüksek. Çok çok yüksek. Çin’i de İttihad-ı İslam içerisine almak gerekiyor. Tepmez devrilmez güç oluruz, bunun dışında bir yol yok.

 

Münafık Her şeyi Allah’ın Yarattığını Düşünmez. Münafık İçin Tek Bir Yaratıcı Vardır, O da Kendi Beynidir Adeta Beynine Tapar.

Münafığın kötü bir özelliği her şeyi Allah’ın yönettiğini düşünmez. Münafık için bir tane yaratıcı vardır o da kendi beynidir. Adeta beynine tapar. Sahtekarlığı orada yapar, oyunlar yapar, ahmakça bütün ömrü çırpınışlar içinde geçer. Halbuki her hareketini Allah yaratır münafığın ama o bilmez. Allah’a karşı bir gizli savaşı vardır münafığın, sinsi ve gizli bir savaşı. Mesela Müslümanlara bir saldırı olduğunda Müslümanlar ittifak ediyor değil mi? Münafık öyle değildir hayvan gibi bakar o bambaşka bir alemdedir. O kendini düşünür o anda Müslümanları düşünmez. Ama Müslümanların kendisini korumasını ister. Ama kendisi Müslümanları korumayı asla düşünmez öyle bir şey aklına gelmez. Münafığın ahmaklığı ileri derecesinde apati derecesinde aklı çok zayıftır. Klasik ahmaktır ve o yüzden çok açık verir. Sürekli kendini rezil eder. Nasıl bir hayvan mesela köstebek vardır hayvan kendini çok akıllı zanneder kaçmaya kalkar ama yakalanır. Münafık da böyle kör köstebek gibi çok ahmaktır. Mutlaka yakalanır kendini zeki zanneder iyi oyun oynadığını zanneder ama her oyunu yakalanır münafığın. Allah Müslümanlara öyle bir güç verir.

Münafık şeytanın insan suretine girmiş insanlar arasında dolaşan bir halidir. Şeytanın yılan gibi Müslümanlar arasında dolaşan bir halidir. Zaman zaman Müslümanları sokmaya çalışır o zehriyle. Müslüman çok dikkatli olacak. Yılan gibi tehlikelidir. Nerede ne zaman sokacağı belli olmaz münafığın. Yani o incir sepetinin içinde durur ama o sepetinden dışarı çıktığında anında Müslümanı zehirlemek ister.  Onun için Müslüman yılana titiz olduğu gibi münafığa da titiz olacak. Her an sokması tehlikesi vardır münafığın.

 

Münafık Fitne Çıkartmakta Hayret Edilecek Derecede Yeteneklidir, Durduk Yere Pislik Yapar.

Münafık mesela normal yaşıyorsun durduk yere pislik çıkartır. Onun pisliğini izale edersin bir pislik daha çıkartır. Onu izale edersin bir pislik daha çıkarır. Hayret edilecek şekilde yeteneklidir fitne çıkartmada. Ahlaksızlık ve pislik yapmada, Müslümanlara iş çıkartmada, konu çıkartmada Müslümanları meşgul etme konusunda şeytani bir yeteneğe sahiptir. Aynı şeytanda olduğu gibi. Onun için münafık değil de direkt şeytan diyeceksin. Çünkü onun bedenine hulul etmiş şeytan. Müslüman arasında dolaşır mesela eve gelir bir pislik yapar, sokağa çıkar bir pislik yapar, okuluna gider bir pislik yapar. Lokantaya gider bir pislik yapar. Her yerde pislik yapar yani pislik üretme makinesi gibidir. Seri olarak pislik üretir münafık.

Münafık sürekli suç işlediği için suçlanmaktan çekindiği için onun pis bir silahı vardır; pislik böceği gibi sürekli Müslümanların üzerine iftira atarak yaşamaya çalışır. Kendine bir zarar gelmemesini düşünerek kendini şeytani bir yöntemle koruma düşüncesiyle kesintisiz Müslümanlarla uğraşarak Müslümanlara iftira atarak veya suçlayarak veyahut Müslümanlara sürekli kusur bularak o şekilde yaşamaya çalışır. Yani hayatı sürünme şeklindedir münafığın aynı şeytan gibi.

Münafığın bir de hayret edecek bir özelliği vardır, yüzü masktır hayasızlık yüzüne tam oturmuştur. Utanma hissi olmaz münafıkta. Hani yüzüne teneke çakılmış derler ya yüzünde eşek oynamış derler. Hayasızca iftira atabilir Müslümana, hayasızca yalan söyleyebilir. Çok seri yalan söyler münafık. Mesela kaplumbağanın üstüne bindim dünya gezisine çıktım falan bile diyecek kadar ahmaktır, zır delidir. Hayret edilecek yalanlar söyler seri olarak. Gerçek münafıksa münafıklığından asla vazgeçmez. Ama kalbinde hastalık olansa o tedavi olabilir, vazgeçebilir ama gerçek münafıksa incelir ama kopmaz yani hemen hacim alır. Mesela dar bir yerden geçiyorsa incelir. Geniş bir yere geldiğinde hemen hacim alır orada genişler. Yine dar bir yere geldiğinde yine incelir. Böyle bir lağımın ince bir borudan akıp sonra geniş bir yere ulaşması gibi. İnce borudayken incelir ama kalın bir yere geldiğinde birden genişler vazgeçmez yani.

 

İngiliz Derin Devleti Geçmişte Hindistan'da Kıtlık Meydana Getirerek Milyonlarca Masum İnsanın Ölümüne Neden Olmuştu

1943 yılında Bengal'de İngiliz derin devleti kıtlık meydana getirdi. 4 milyon Hintliyi öldürdüler, 4 milyon. Nefret ediyorlardı adamlardan, diz çöktürdüler. Hindistan'ı sonradan kontrol altına aldılar. Şu an Hindistan tamamen İngiliz derin devletinin kontrolünde. Bangladeş de öyle. Pakistan da öyle. Bak diyor ki Churchill, Hintliler için. “Hintlilerden nefret ediyorum. Barbar bir dine sahip hayvan gibi bir topluluk” diyor. “Hayvan gibi bir kavim.” diyor. Haşa. Görüyor musun? Nefrete bak adamdaki. 4 milyon Hintliyi ekonomik krizle öldürdüler. Kıtlık meydana getirip.

Mesela Bengal'de de İngiliz derin devleti, 1943 yılında büyük bir kıtlık çıkarttılar. Yılda 70 bin ton pirinç ihraç ediyordu o zaman Bengal. Tonlarca pirinci gemilerle ihtiyaç olmadığı halde Ortadoğu'nun çeşitli ülkelerine gönderdiler. Bengal'de halkın elinde yiyecek hiç kalmadı. Kitle halinde öldü insanlar. Bu da İngiliz derin devletinin oyunlarından birisi. Adamlara diyorlar ki Bengal halkına, bu kadar nüfus çoğaltacak ne vardı? İşte nüfus çoğalttınız olacağı buydu diyorlar. Adamlar 70 bin ton pirinç satıyor. O kadar bol. Adamların malına mülküne gelip el koyuyorsunuz siz. Senin ne haddine, adamın pirinciyle senin ne işin var? Gemilerle alıp oraya buraya her yere gönderiyorsun ihtiyaç olmadığı halde. Akıl almaz zulümler yaptılar dünyaya, bir tane iki tane, on tane değil.



DEVAMINI GÖSTER