Mevlana'ya ait olduğu iddia edilen kitaplarda dine uygun olmayan ifadeler

Tüm ifadelerden Allah'ı, İslam'ı, Kuran'ı ve Peygamberimiz (sav)'i tenzih ederiz

 

Önemli Açıklama

 

Bu filmde yer alan sözler Mevlana'nın şahsına ait olmayabilir. Bir başka kişi tarafından sonradan bu kitaplara dahil edilmiş de olabilir. Ancak filmde de göreceğiniz gibi MEVLANA'YA ATFEDİLEN SÖZLER AÇIK OLARAK KURAN'A MUHALİF SÖZLERDİR VE BU SÖZLERİN İSLAM ADINA YAYILIP KULLANILMASI KABUL EDİLEMEZ.

 

Bu sebeple SÖZ KONUSU BÖLÜMLERİN, DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI VE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TARAFINDAN BASILAN KİTAPLARDAN ÇIKARILMASI ÖNEMLİDİR.

 

İnşaAllah denilmesine kızıp kendisini haşa Allah gibi görerek “benim söylemem yeterli” demesi

 

(Milli Eğitim Bakanlığı tarafından basılan Diyanet'in kütüphanesinde bulunan kitap. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi Kütüphanesi. Demirbaş No: 16915.)

 

Mevlana, bir işin yapılmasını emreder. Şeyh Muhammed Hadim, ‘inşaAllah (Allah dilerse)’ deyince Mevlana bağırır. (Mevlana Celaleddin, A. Gölpınarlı, İnkılab Kitabevi, 1985, 4. Basım, s. 196)

 

(İnşaAllah demek Kuran'da emredilen bir hükümdür. Ancak Kuran'ın emrinin uygulanmasına sinirleniyor ve şöyle cevap veriyor)

 

“A aptal, ya söyleyen kim?” (Mevlana Celaleddin, A. Gölpınarlı, İnkılab Kitabevi, 1985, 4. Basım, s. 196)

 

(Haşa kendisini Allah gibi görüyor. “Zaten söyleyen benim” diyor, haşa “Ben Allah'ım” demiş oluyor.)

 

Allah'ın haram kıldığı şarabın övüldüğü sözler

 

Zevk veren her şey şu aşağılık kişiler bir delil elde edip dadanmasınlar diye nehyedilegelmiştir. Yoksa şarap, ... haslara helaldir, aşağılık kişilere haram. (Seçme Rubailer, s. 43, Mevlana’nın Hayatı ve Eserleri, s. 200)

 

(Yani Allah'ın kesin hükümle haram kıldığı şarabı kendisi gibi sözde seçkin insanlara helal ilan ediyor. Halk içemez ama biz dilediğimiz gibi şarap içeriz diyor.)

 

Haram olan şarabı içenlerin daha akıllı olduğunu iddia ederek dini tahrif ediyor

 

(Milli Eğitim Bakanlığı tarafından basılan Diyanet'in kütüphanesinde bulunan kitap. 1944 basım yılı.)

 

Şarap içen akıllıysa daha ziyade akıllı olur… (Mesnevi, s. 183, Beyit 2155)

 

(Allah Kuran'da şarabı kesin hükümle haram kıldığı halde, akıllı olanın şarap içebileceğini hatta daha akıllı hale geleceğini söylüyor.)

 

Kendisini ne Müslüman ne kafir diye tanıtıyor

 

(Milli Eğitim Bakanlığı tarafından basılan Diyanet'in kütüphanesinde bulunan kitap. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi Kütüphanesi. Demirbaş No: 16915.)

 

(Müslüman olmanın önemli olmadığını, kafir de olsa kabul edileceğini söylemiş oluyor.)

 

Aşk kafiriyiz biz Müslüman başka. (Mevlana Celaleddin Rumi, Rubailer, s. 298)

 

(Kuran'da anlatılan Müslümanlığı kabul etmemiş oluyor, kafirliğin normal kabul edildiği bambaşka bir din anlatıyor.)

 

Müslümanlığın, kafirliğin dışında bir ova. (Mevlana Celaleddin Rumi, Rubailer, s. 298)

 

(Kendi oluşturduğu sistemin apayrı bir model olduğunu, İslam'la bir ilgisinin olmadığını söylüyor. Bazı çevreler de bu yüzden İslam'a karşı Rumiliği geliştirip yaymak istiyorlar.)

 

Ne Müslümanlığa yer var, ne kafirliğe yer. (Mevlana Celaleddin Rumi, Rubailer, s. 298)

 

(İslam'a muhalif, Kuran'dan ayrı sapkın bir sistem ortaya koyuyor. İçinde Müslümanlık olmayan bir sistem.)

 

Savunduğu sistem ne Müslümanlıktır ne kafirlik diye anlatılıyor

 

Bu alem Müslümanlıktan da dışarıdır, kafirlikten de.
Orada ne Müslümanlığın işi vardır, ne kafirliğin.. 
(Mevlana Celaleddin, sf 198, Seçme Rubailer, sf 18, Rubai 67)

 

İşte bazı çevrelerin İslam'a, Kuran'a, Müslümanlara ve hatta Allah inancına karşı olmalarına rağmen Rumiliği savunmalarının temelinde bu vardır. Rumilik İslam'dan ayrı, İslam yerine geçirebilecekleri bir sistem olarak görülmektedir. HARAM OLAN ŞARABIN HELAL KILINDIĞI, Allah'ın iğrenç bir çirkinlik olarak bildirdiği HOMOSEKSÜELLİĞİN ADETA ÖVÜLDÜĞÜ, tüm evreni Allah'ın yarattığı gerçeğini inkar eden EVRİMİN SAVUNULDUĞU, KADINLARIN SÖZDE AŞAĞI VARLIKLAR OLARAK GÖRÜLDÜĞÜ, KURAN'A GÖRE KÜFÜR OLAN İFADELERİN YER ALDIĞI bir anlayış telkin edilmektedir.

 

Mesnevi'yi haşa Kuran gibi görüyor

 

(Milli Eğitim Bakanlığı tarafından basılan Diyanet'in kütüphanesinde bulunan kitap. 1942 basım yılı.)

 

Bu kitap, Mesnevi’dir. O, Allah’ın en büyük fıkhıdır. (Mesnevi, Önsöz)

 

(Erkek erkeğe ilişkinin, çocuklara tecavüzün, şarap içmenin, kadınları aşağılamanın, evrimin meşru gibi gösterildiği Mesnevi'nin -haşa- Allah'ın en büyük fıkıh kitabı olduğunu iddia ediyor.)

 

Allah’ın en aydın şeriatıdır, en reddedilemez delilidir. (Mesnevi, Önsöz)

 

(Allah'ın Kuran için bildirdiği hükümlerin Mesnevi için bildirildiğini öne sürüyor ve Mesnevi'ye karşı gelinemez, inkar edilemez diyor.)

 

Şanları yüce, özleri hayırlı yazıcılar elleriyle yazmışlardır onu, tertemiz kişilerden başkasının ona dokunmasına meydan vermezler. (Mesnevi, Önsöz)

 

(Mesnevi'nin yazılmasını haşa Kuran'ın Cebrail tarafından indirilmesine benzetiyor. Vakıa Suresi'nin 77-80. ayetlerinde Kuran için bildirilen “Ona, temizlenip-arınmış olanlardan başkası dokunamaz” hükmünün Mesnevi için de geçerli olduğunu iddia ederek, kendi kitabını Kuran'a şirk koşuyor)

 

Mesnevi Alemlerin Rabbinden inmiştir, batıl ne önünden gelebilir ne ardından. Allah onu korur, gözetir... (Mesnevi, Önsöz)

 

(Allah Kuran'ın Kendi koruması altında olduğunu bildirmiştir. Haşa Mesnevi'nin de Kuran gibi Allah'ın koruması altında olduğunu iddia ediyor. Böylece Mesnevi'ye karşı çıkılmasını engelleyeceğini sanıyor.)

 

Vasıtasız verilmeyen ilim değerli değildir deniyor

 

(Peygamberimiz'e Cebrail vasıtası ile ilim geldiği için haşa Peygamberimiz'e gelen vahiy ve Kuran'ın değerli olmadığını iddia etmiş oluyor)

 

Tanrı’dan vasıtasız olarak verilmeyen ilim, gelini süsleyen kadının ona sürdüğü renk gibi diri kalmaz, uçup gider.(Mesnevi, s. 276)

 

(Yani bir ilim Peygamberimiz’e geldiği gibi Cebrail vasıtasıyla geldiyse onun kıymeti yoktur, kaybolur gider o ilim, diyor. Bana ilim doğrudan Allah'tan geldi, Mesnevi Kerim doğrudan ilimle bana yazdırıldı, dolayısıyla Kuran'dan haşa daha değerlidir, benim ilmim Peygamberden daha üstündür iddiasında bulunuyor.)

 

Küfrün şeriat haline gelebileceğinin söylendiği söz

 

İlletli kimse ne tutarsa illet olur. Kamil kafir bile olsa o küfür, din ve şeriat haline gelir. (Mesnevi, Beyit 1610, s. 129)

 

(“Kamil birisi” yani kendisinin üstün kaliteli gördüğü bir insan, eğer kafir olsa ve İslam'ı reddetse onun görüşü, onun küfür içindeki yaşayış şekli din ve şeriat olur diyor.)

 

Peygamberimiz'in haşa intiharı düşündüğü iddia ediliyor

 

(Milli Eğitim Bakanlığı tarafından basılan Diyanet'in kütüphanesinde bulunan kitap. 1945 basım yılı)

 

(Allah'ın alemlere ahlakını üstün kıldığı, Kuran'a en güzel şekilde eksiksiz uyan Peygamberimiz’in -haşa- Kuran'a aykırı yaşadığını söylüyor.)

 

Mustafa’yı ayrılık derdi kapladı, daraldı mı, kendisini dağdan atmaya kalkardı. (Mesnevi, Beyit 3535, s. 294)

 

(Allah'a gönülden teslim olmuş, tam tevekkül içinde yaşayan Resulullah'ın -haşa- kaderi unuttuğunu, Allah'ın yarattığı olaylardan razı olmadığını ve kendisini öldürerek cinayet işlemek istediğini iddia ediyor.)

 

Cebrail, ‘sakın yapma, kün emrinde sana nice devletler takdir edilmiştir’ deyince yatışır, kendini atmaktan vaz geçerdi.  (Mesnevi, Beyit 3535, s. 294)

 

(Sadece Allah rızası için yaşayan Peygamber Efendimiz'e, tıpkı Firavun'un Musa'ya söylediği gibi, senin amacın siyaset ve devlet elde etmek ithamında bulunuyor. Peygamberimiz'in Allah aşkıyla değil, -haşa- kendisine dünyevi menfaatler sunulunca rahatladığını iddia ediyor.)

 

Sonra yine ayrılık derdi gelip çattı mı, yine gamdan, dertten bunaldı mı kendisini dağdan aşağı atmak isterdi. (Mesnevi, Beyit 3535, s. 294)

 

(Peygamberimiz'i haşa imanı zayıf, Cebrail'in anlattıklarını bir süre sonra unutan, Allah'ın kaderine razı olmayan, psikolojik sıkıntıları olan bir insan gibi göstermeye çalışıyor.)

 

“Mesnevi Kuran’ın Tefsiridir” Diyen Kişiye Kızılması, “Mesnevi Kuran'ın Kendisidir” Denilmesi

 

Sultan Veled (Mevlana’nın oğlu) buyurdu ki: Dostlardan biri babama: Danişmentler “Mevlana Mesnevi’ye niçin Kuran diyor”, diye benimle münakaşa ettiler. Ben kulunuz, onlara cevaben: “Mesnevi Kuran’ın tefsiridir dedim,” diye şikayette bulundu. (Ariflerin Menkibeleri, Cilt 1, s. 306)

 

(Mesnevi'yi Kuran gibi görmesi halkın tepkisini çekiyor. Halkın sorusuna Mevlana'nın oğlu, Mesnevi Kuran'ın tefsiridir diye cevap verince, Mevlana olduğu iddia edilen kişi buna çok sinirleniyor.)

 

Babam bunu işitince bir müddet sustu, sonra: “Ey köpek! Niçin Kuran olmasın? Ey eşek! Niçin Kuran olmasın? Ey kahpenin kardeşi! Niçin Kuran olmasın?” (Ariflerin Menkibeleri, Cilt 1, s. 306)

 

(Mesnevi'nin Kuran gibi görülmemesi kendisini çok sinirlendiriyor. Karşısındaki kişiye hakaretler ederek, Mesnevi'nin Kuran hükmünde olduğunu iddia ediyor)

 

Bu filmde sadece bir kısmına yer verdiğimiz bölümler görüldüğü gibi ALENEN KÜFÜR İFADELERİ İÇERMEKTEDİR. Bu bölümler Mevlana'dan habersiz olarak bu kitaplara eklenmiş olabilir. Ancak bu SAPKINLIKLAR tartışılmaz, mutlak doğruymuş gibi İslam adına yayılırsa buna katkısı olanların üzerinde dünyada ve ahirette büyük sorumluluk olur. İSLAM'A UYGUN OLMAYAN BÖLÜMLER BU KİTAPLARDAN ÇIKARILMALIDIR.



DEVAMINI GÖSTER

Benzer Eserler